ANKARA (AA) - KPSS'deki usulsüzlük iddialarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'a, "örgüt üyelerinin gözaltına alınmasını ve yasa dışı faaliyetlerinin deşifre edilmesini engellemek" için telefonla şantajda bulunulmasına ilişkin Nuri Öztürk adlı kişinin yargılanmasına başlandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Nuri Öztürk, bazı müştekiler ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada, kimlik tespiti ve iddianamenin özetlenmesinin ardından sanık savunmasını yaptı.
Sanık Öztürk, savunmasında, öğretmen olduğunu, KPSS soruşturması kapmasında evinde arama yapıldıktan sonra gözaltına alındığını, polis memurları tarafından hazırlanan tutanağın okutulmadan kendisine imzalatıldığını ileri sürdü.
Kız kardeşinin 2010'da yapılan KPSS'ye girdiğini ancak iddia edildiği gibi yüksek puan almadığını savunan Öztürk, kız kardeşinin devlet memuru olmadığını ve yaklaşık 1,5 yıldır yurt dışında yaşadığını bildirdi.
Öztürk, evinde bulunduğu iddia edilen bazı kimlik fotokopileri ile tapu belgeleriyle ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü.
GSM hatları satan iş yeri sahibi Ümit Kocabel'i yaklaşık 15 yıldır tanıdığını ve arkadaşı olduğunu belirten Öztürk, "Ümit'ten hiç ses hattı almadım. Sadece data hattı aldım eşim ve baldızım adına. Daha önce de kendi adıma almıştım. Bazı telefon hattı sözleşmelerinde nasıl benim el ürünü yazılar olduğunu hatırlamıyorum. Yardım olsun diye de hiç abone sözleşmesi doldurmadım. Okulda çalışanlar adına da hat almadım. Cumhuriyet savcısının tehdit edildiği hattı almadım, bir kimseye de verip tehdit ettirmedim" ifadesini kullandı.
Daha önce Aksaray'da polis lojmanlarına yakın bir okulda görev yaptığını aktaran Öztürk, cep telefonuna kayıtlı bulunan polis memurlarının da rehber öğretmeni olduğu öğrencilerin velileri olmasından kaynaklandığını söyledi.
Öztürk, mahkeme başkanının, "Fetullah Terör Örgütü üyesi misin" sorusu üzerine de "Hayır, üye değilim. İlişiğim yok" cevabını verdi.
- Müşteki ifadeleri
Duruşmada bazı müştekilerin de ifade alındı.
Müştekilerden Şahin Kabakçı, sanığı tanımadığını ve kimlik fotokopisini vermediğini söyledi.
Müşteki Ünzüle Demir, "Emniyete gittiğimde öğrendim. Bana, 'Kimlik ve tapu fotokopin Nuri Öztürk'ün evinde bulundu' dediler. Yakın zamanda Keçiören Tapu'dan 'borcu yoktur' yazısı almak için kimlik fotokopimi vermiştim. Belki oradan almış olabilir. Kimlik fotokopimi vermedim" dedi.
- "Her geldiğinde 3-4 data hattı alıyordu"
Tanık Ümit Kocabel de ifadesinde Öztürk'ün arkadaşı olduğunu, zaman zaman başkasına ait kimlik fotokopileriyle data hattı aldığını söyledi.
Kocabel, şunları kaydetti:
"Daha önce başkasının kimlik fotokopisiyle data ve hat satışının suç olduğunu bildiğim için vermedim. Bunların kim olduğunu sorduğumda okulda müstahdemler olduğunu söyledi. 3-4 data hattı aldı. Her geldiğinde 3-4 daha hattı alıyordu. En son geldiğinde data ve telefon hattı satın aldı. Öğretmen olduğunu ve okulda kullanacağını söyleyince itibar ettim. Geldiği zaman sözleşme doldurmamıştır, bana yardım etmezdi."
Sanık avukatı Mustafa Dokumacı, müvekkilinin bir kumpasın içerisinde olduğunu, failin karartıldığını ileri sürerek, tanık Kocabel ile bazı organize şube polislerinin irtibatının araştırılmasını talep etti.
Dokumacı, müvekkilinin önce tahliyesini sonra da beraatini istedi.
Mahkeme, bazı tanık ve müştekilerin gelecek celse dinlenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
- İddianame
Öztürk'ün, sahte abone sözleşmelerine istinaden aldığı 14 hattan birini, Savcı Erkman'a tehdit ve şantajda bulunması için kimliği henüz belirlenemeyen başka bir örgüt üyesine verdiği belirtilen iddianamede, Savcı Erkman'ı 22 Mart 2015'te arayan, kimliği belirsiz şüphelinin şantajda bulunduğu bildirildi.
İddianamede, Öztürk'ün, "terör örgütü üyesi olmak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şantaj, görevi yaptırmamak için direnme ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçlarından 53 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
