Her bir 28 Şubat’ın, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde açılan onulmaz yaralarla kendini daha uzun yıllar unutturmayacak gibi göründüğünü ifade eden Kanmaz, “Darbeler tarihinde, etkisi en büyük kitleye sirayet eden ve acılarını yirmi iki yılı aşan süredir halen yaşadıkları travmaların etkisiyle yaşayan binler, on binler... Küllerinden doğdukları siyasi bir dönemin iktidarına gönülden destek olanların buruk acılarla bekleyişleri... Darbe kalıntısı ve derin devletin, derin rejimin uygulamaya koyduğu hukuk ve medya surlarını halen aşmakta zorlanılan esef verici hallerimiz... Her darbe sonucu oluşan konsensüs ile artık biz kendi anayasamızı ne zaman yapacağız diye feryat ettiğimiz anlarda yapılan çalışmalar hep yarım kalmış ve darbe heveslileri bu kararsızlıklardan cesaret alarak yeni kalkışmalara girişmişlerdir. 28 Şubat döneminin askeri cuntası olan Batı Çalışma Grubunu yargılayan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 5 yıla yakın süren yüzden fazla duruşmasının sonunda, geçen yıl 20 kadar darbeciye verilen müebbet hapisle ilgili yürürlüğe konulan uygulamanın, ülkemizdeki garipliklerin çoğul anlamındaki ‘Garabet’ kelimesiyle bile izahı yetersiz kalan adli kontrolle serbestlikleri, 22 yıldır hapiste ihtiyarlatılan yaklaşık 400 civarındaki gerçek mazlum ve gariplere bizim iktidarımız dediğimiz şu dönemde neden uygulanmadığı hususu hayret ve nefrete dönüşmeye başlamıştır” dedi.
Sağduyunun beklentisinin, zindanlardaki zulmün sonlandırılması yönünde olduğunu söyleyen Kanmaz, “Ayrıca evvelce çıkarılan 6191 sayılı kanun ile bir kısım manevi hakları iade edilmesine rağmen maddi planda yıllardır çoluk, çocuğunun rızkına mal olan mağduriyetleri yaşamış binlerce mağdur kitlesinin kayıp haklarının tazmini ve halen çözüme kavuşturulmayan o dönemdeki üniversiteli başörtülü kardeşlerimizin de devlet memurluğuna iadeleri ve diğer haklarına baktığımız zaman aslında toplamdaki mali yükün yıllardır ensari yardımlarla Müslüman muhacirlere yapılan yardımların yanında oldukça küçük bir bedel olacaktır” şeklinde konuştu.
Konya STK Platformu Başkanı Muhsin Görgülügil ise, o gün yapılanları kendilerinin çok iyi hatırladıklarını dile getirerek, “Milletin inancıyla, ibadetiyle, ahlakıyla, örf ve adetleriyle tüm etik olmayan değerler üzerinde hareket ederek vesayetçilerin gerçekleştirmek istedikleri postmodern denen bir darbeyle karşı karşıya kaldık. Her türlü vesayetçiler Türkiye üzerinde hakim olmaya ve iktidarlarını bin yıl sürdürmek üzere karar kılmışlardı. Ama Mevlamız bize gösterdi ki bu bin yıl değil ancak 5-6 yıl kadar sürdü. Gene milletimizin basireti, iradesiyle ‘Söz ve karar milletindir’ sloganıyla AK Parti iktidara geldi ve 28 Şubat’ın bütün yıkıntılarını, getirmiş olduğu enkazı ortadan kaldırmak için mücadeleye girdi. Allah’tan tekrar böyle günler tahakkuk etmemesi Mevlamıza niyaz ediyoruz. Milletimizin selameti, birliği, dirliği için Allah gücümüzü arttırsın, birliğimizi bozmasın” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından 28 Şubat döneminde çekilen fotoğraflar ve gazete kupürlerinin yer aldığı sergi gezildi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.