Furkan O. (19) yönetimindeki 42 CHG 99 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkarak kaldırımda yürüyen Bünyamin Özkan, eşi Sibel Özkan ve oğlu Ahmet Eymen Özkan'a çarptı. Kazada Ahmet Eymen Özkan olay yerinde, Bünyamin Özkan da kaldırıldığı Meram Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Sibel Özkan Meram Tıp Fakültesi'nde, sürücü Furkan O. da Konya Şehir Hastanesi'nde tedaviye alındı.
KAZA ANI KAMERADA
Bu arada kazanın bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdığı ortaya çıktı. Görüntülerde, kontrolden çıkan ve hızlı olduğu görülen otomobil, Özkan ailesinin fertlerine çarpıyor. Çarpmanın şiddetiyle savrulan Bünyamin Özkan ve oğlu Ahmet Eymen, yol kenarındaki bahçe duvarına çarpıyor. Sibel Özkan ise yere düştükten sonra ayağa kalkıp eşi ve oğlunun yanına giderek durumlarına bakıyor.
ÖLEN BABA İLE OĞLU TOPRAĞA VERİLDİ
Bünyamin Özkan ve oğlu Ahmet Eymen, Hacıveyis Cami'nde kılınan cenaze namazlarının ardından Üçler Mezarlığı'nda toprağa verildi. Aynı kazada yaralanan ve tedavisinin ardından taburcu olan anne Sibel Özkan, tekerlekli sandalyede oğlu ve eşini son yolculuklarına uğurladı. Anne Özkan, "Beni Eymen’imin yanına götürün, ne yapacak o orada" diye ağladı.
ANNE KAZA ANINI ANLATTI
Pazar günü eşi ve çocuğuyla birlikte yürüyüşe çıktıklarını söyleyen anne Sibel Özkan “Eşim ve ben izinliydik. Yürüyüşe çıkmıştık. Kıyamet kopuyor, yer yarılarak içine giriyoruz zannettim. Ne aracın geldiğini ne de çarptığını hissettim. Kalktıktan sonra etrafa baktım eşim Bünyamin ile çocuğum Ahmet Eymen kanlar içerisindeydi. Zaten ilk olarak nabızlarına baktım. Hemen 112 Sağlık Ekiplerini aradım onlara kan gruplarını söyledim. Çok kan kaybı olduğunu en az 10 ünite kan hazırlanması gerektiğini ekiplere anlatarak “ares” olduklarını belirttim. İkisi de cansız yatıyordu. Öldüklerini biliyordum. Bende hemşireyim, ikisin de de nabız yoktu” dedi. Kendisinin elinde kırık ve sol kalçasında çatlat olduğunu anlatan anne Özkan “Belden aşağımda morluklar var. Yürümekte güçlük çekiyorum. Akrabalarım yardım ediyor. Doktorlar sayesinde ayağa kalkabildim. Bunlar geçici ancak psikolojik olarak çökmüş durumdayım” diye konuştu.
BU BİR KAZA DEĞİL CİNAYET
Tedbirlerini alarak kaldırımda yürüdüklerini belirten anne Sibel Özkan sözlerine şöyle devam etti: “Bu bir kaza değil cinayet. Biz tedbirimizi almışız, kaldırımda gidiyoruz. Ailemle pazar yürüyüşü yapıyoruz. Bir araba geliyor ve kaldırımda bizi eziyor. Çekip birini kurşuna dizmek gibi bir şey. Bu bir kasti adam öldürme. Kaza sonrasında ikinci araç sürücüsü geliyor, hemen bize çarpan sürücüyü oradan kaçırıyor. Orada cebelleşirken, beni de ölüme terk ediyorlar. Bende kaza sırasında taklalar atıp yere düşüyorum. İç kanama riskim var. Resmen cinayet bunun başka bir açıklaması yok”
“DAVANIN EMSAL BİR KARAR OLMASINI İSTİYORUM”
Başka Bünyaminler ve başka Eymenler ölmesin, Başka Sibellerin ciğeri yanmasın diyen anne Sibel Özkan “Kaç ocak söndürdü. Beni mahvetti, eşimin ailesini mahvetti. Tüm Türkiye’yi ağlattı. Bir zevk için bu olmamalı. Orada bir sürü çocuk parkı da var. Başka çocukları da ezebilirdi. Öyle bir karar istiyorum ki derdim para değil, emsal bir karar olsun. Ben öldükten sonra da konuşulsun. Ben onu istiyorum. Ne mutlu ki bana bir şehit annesiyim bir şehit eşiyim. Sürücünün annesi adına daha çok üzülüyorum. Öyle bir evlat yetiştirmiş ki gerçekten yazık.” dedi.
SİBEL ÖZKAN ANNE VE BABALARA SESLENDİ
Sibel Özkan, anne ve babalara da bir çağrı yaptı. “ Böyle bilinçsizce evlat yetiştirmeyin. Topluma faydalı bireyler yetiştirin. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil. Benim eşim yolda yürürken, karınca yuvasının etrafından dolanırdı, basmamak için. Ben çocuğumu da böyle yetiştirdim. Böyle anne ve baba olun. Lütfen annelere tekrar sesleniyorum. Çocuklarınızın ellerine arabayı verip de başıboş gezdirtmeyin. Kaldırımdayken tepemize çıktılar. Bu bir cinayet. Bizi ezdi geçti orada. Ben psikolojik olarak zaten onlarla birlikte toprağın altına girdim. Çok mutlu bir yuvam vardı. Ne hakkı vardı bunu dağıtmaya. Bu hakkı ona kim verdi. 5 yaşındaki saçını okşamaya kıyamadığım oğlumu öldürdü. Ahirette nasıl hesap verir bilmiyorum ama dünyada son nefesime kadar bunun hesabını soracağım. Emsal bir karar istiyorum. Sonuna kadar da bunun için savaşacağım. Diyorum ya başka Eymenler Bünyaminler ölmesin. Masum çocuklar ölmesin. Başka ocaklar sönmesin. Başka Sibeller ağlamasın”
Ölen Bünyamin Özkan’ın ağabeyi Mustafa Özkan da “acılarını tarif etmek mümkün değil. Acıların tarifsiz kaldığı kelimelerin kifayetsiz olduğu gecelerin zifiri karanlığa döndüğü günler yaşıyoruz. Olay yargıya intikal etti. Bir yargıya güveniyoruz. Yargının verdiği kararın en doğru şekilde çıkacağına güvencimiz tam. Bu noktada adaletimizden beklentilerimiz delillerin yeterince incelenmesi. Gerekli araştırmaların yapılması. Artık ben ömrümü bu davanın soruna kadar araştırılması için uğraşacağım. Kardeşim ve yeğenim suçsuz yere kaldırımda yürürken kasta giren bir kaza ile öldürüldü. Vicdanlarda karar oluştururken ona göre oluştursunlar. Zaten elimizde yeterince delillerimiz var. Olası kasta dönmesi noktasında. Vatandaşların bu araçların yarış yaptıklarını konusunda ciddi iddiaları var. Onunla ilgili elimizde mahalle sakinlerinin beyanları ve olay günü yarıştıkları bir aracın görüntüleri mevcut. Bunları mahkemeye götüreceğiz.” dedi.
Kaynak: