ANKARA (AA) - İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, Güney Kore ile vardıkları anlaşmanın ilk aşaması kapsamında, ABD'nin tek taraflı yaptırımları nedeniyle bu ülkede tutulan 1 milyar doların serbest bırakılacağını söyledi.
İran devlet televizyonuna göre, Rebii, başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Güney Kore'ye petrol ihracatından elde edilen ve bu ülkedeki bankalarda tutulan milyarlarca dolarlık dövize erişim konusunda Seul yönetimi ve Japonya ile anlaşma sağlandığını aktaran Rebii, Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti'nin, bu anlaşmalara ilişkin raporu Hükümet Ekonomi Kuruluna sunduğunu belirtti.
Rebii, "Kendisi (Himmeti), ilk aşamada Güney Kore'de tutulan İran Merkez Bankası kaynaklarından yaklaşık 1 milyar doların bizim erişimimize açılacağını söyledi." dedi.
Irak ve Umman ile de bloke edilen kaynaklara erişim konusunda görüşmeler yürütüldüğünü aktaran Rebii, bu ülkelerdeki dövizin temel ihtiyaç maddeleri, tarım ürünleri, ilaç ve sağlık malzemeleri gibi ihtiyaçların karşılanması için kullanılmasının planlandığını kaydetti.
- Ek Protokol'ün askıya alınması UAEA ile iş birliğini etkilemeyecek
Mecliste çıkarılan yasa kapsamında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerine özel denetim izni veren Ek Protokol'ün askıya alınmasının UAEA ile iş birliğini etkilemeyeceğini belirten Rebii, "Ek Protokol askıya alınırken uluslararası toplumun İran'ın barışçıl faaliyetlerine duyduğu güvenin sütunlarını oluşturan İran ile Ajans arasındaki iş birliği, karşılıklı güven ve ilişkilere zarar vermemek için çaba gösterildi." diye konuştu.
ABD yönetiminin yaptırımları kaldırarak, nükleer anlaşmaya dönmesi halinde nükleer alanlarda attıkları adımları durduracaklarını yineleyen Rebii, "Daha önce de söylediğimiz gibi nükleer anlaşmanın diğer tarafları 2231 sayılı (Birleşmiş Milletler) Güvenlik Konseyi kararı uyarınca anlaşmadaki taahhütlerine geri dönerse biz de taahhütlerimize geri dönmek için hazırız." ifadelerini kullandı.
- ABD'nin nükleer anlaşma toplantılarına "misafir" olarak katılma önerisi
Hükümet Sözcüsü Rebii, ABD yönetiminin, nükleer anlaşmanın tarafları 5+1 ülkeleri ile İran'ın yer alacağı bir toplantıya katılma teklifine ilişkin ise, "İran ile ABD arasındaki müzakere yalnızca nükleer anlaşma çerçevesinde mümkündür ve ABD henüz anlaşmaya geri dönmedi. Bu yüzden nükleer anlaşma içerisindeki mekanizma ve müzakere yapısını kullanamaz." şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından sunulan ve ABD'nin nükleer anlaşmayla ilgili toplantıya "misafir" olarak katılabilmesini öngören teklifi incelediklerini belirten Rebii, şöyle devam etti:
"Sayın Borrell'in niyetini iyi biliyoruz ve bunu nükleer anlaşmayı koruma çabalarının bir parçası olarak kabul ediyoruz. İran, henüz bu konuda nihai karara varmadı. Nihai karar, bu diyaloğun oluşturulmasının ABD'nin anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmesine katkı sağlayacağına ikna edilmemize bağlıdır."
- UAEA ile varılan uzlaşmaya karşı Meclisin tepkisi
Muhafazakarların çoğunlukta olduğu Meclisin, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti ile UAEA arasında varılan uzlaşının çıkarılan nükleer yasaya aykırı olduğuna dair suçlamalarına da yanıt veren Rebii, "Bu kanunun uygulanması Milli Güvenlik Yüksek Konseyi kararına dayanıyor ve herkesten sabırlı davranışlar bekliyoruz. Ülkenin büyük sorunlarını sakinlikle çözmek daha kolay ve daha mümkündür." diye konuştu.
Rebii, suçlamaların aksine UAEA ile varılan ve uzlaşının, "Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı" adı verilen yasaya aykırı olmadığını savundu.
- Devlet televizyonu canlı yayını kesti
Öte yandan basın toplantısını canlı yayınlayan İran devlet televizyonunun, Hükümet Sözcüsü'nün İran ve UAEA arasında varılan anlaşmaya karşı suçlamalara yanıt verdiği sırada yayını kesmesi dikkati çekti.
İran Meclisi, hükümet ile UAEA arasında varılan uzlaşmanın çıkarılan yasaya aykırı olduğunu savunarak dün Cumhurbaşkanı Ruhani ve UAEA ile varılan uzlaşmada yer alan diğer yetkilileri Yargı Erki'ne şikayet etmişti.
Kaynak:
