Belirli dönemlerde gen bankasından çıkarılan tohumlara üretim yenilemesi yapıldığını kaydeden İmamoğlu, karakterizasyonu tamamlanan yulafların ıslah programlarında kullanıldığını anlattı.
"Tescil aşamaları devam ediyor"
İmamoğlu, enstitüdeki yulaf ıslah çalışmalarının 2006 yılında başladığını ifade ederek, şöyle konuştu: "İnsan beslenmesine uygun yulaf çeşitlerinin geliştirilmesi amacıyla bir TÜBİTAK çalışması yürüttük. Projeden iki çeşit aday öne çıktı. Bunlar tescil için sunuldu, tescil denemeleri devam ediyor. Yulafın içinde beta glukan var. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kolesterolü dengeliyor, kan şekerini düşürüyor. Beta glukandan dolayı yulaf, insan beslenmesi olarak bazı ürünlerde kullanılmaya başlandı. Yulaf ezmesi, yulaflı bisküvi ve yulaf ekmeği gibi. Piyasadaki yemlik yulaflarda beta glukan oranı düşük. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Ankara Tarla Bitkileri Merkezi Araştırma Enstitüsü, Hacettepe Üniversitesi Gıda Bölümü, Ankara Halk Ekmek ve bir bisküvi üreticisiyle ortak çalışma yaptık. Çok sayıda materyal birçok kalite kriteri açısından tarandı. İnsan beslenmesine, ekmek ve bisküvi yapımına uygun çeşit adaylar belirlendi. Avar ve Manyas isimli iki çeşit adayın tescil aşamaları devam ediyor."
Çeşit adaylarının yüksek beta glukan içerdiğini aktaran İmamoğlu, tescil aşamasında verimlerinin, hastalıklara dayanıklılıklarının, kalite kriterlerinin değerlendirileceğini söyledi.
İmamoğlu, çeşit adaylarının tescil ettirildikten sonra çiftçinin kullanımına sunulacağını kaydederek, "Piyasadaki yulaf çeşitleri insan beslenmesi veya hayvan beslenmesi diye ayrılmıyor. İsteyen firmalar yulafı işliyor un veya ezme yapıyor. Bu işlemde fire oranı çok. Geliştirdiğimiz Avar ve Manyas ismini verdiğimiz yulaflar, tescil aşaması tamamlandığında insan beslenmesine yönelik geliştirilen, tescil edilen ilk yulaf çeşitleri olacak." diye konuştu.
Yeni çeşit Kayı tescil ettirildi
Aydın İmamoğlu, ıslah çalışmaları sonucunda elde edilen yeni yerli yemlik yulaf çeşidi "Kayı"nın da tescilinin tamamlandığını, çiftçilerin kullanımına sunulduğunu söyledi.
Kayı'nın çok sağlam sap yapısına sahip olduğunu kaydeden İmamoğlu, bu özelliğiyle aşırı yağışlarda meydana gelen ve verimi azaltan yan yatmaya karşı dirençli olacağını anlattı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
