LONDRA (AA) - İngiltere Avam Kamarası, ülkede yaşayan üç milyondan fazla Müslümanın hayatını etkileyen ve gittikçe artan İslamofobiyi görüştü.
İngiltere Müslümanlarına ilişkin Karma Parlamento Grubu (APPG) Eş Başkanı ve İşçi Partisi Milletvekili Wes Streeting, oturumun açılışında yaptığı konuşmada, ülkede Müslümanları hedef alan saldırılara örnek vererek, bütün tarafları İslamofobinin "bir tür ırkçılık" olarak ifade edildiği tanımını kabul etmeye çağırdı.
Streeting, mart ayında, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiyi hedef alan saldırıda 51 Müslüman'ın katledildiğini hatırlatarak, "Katilin, onların inançlarından dolayı ölmeyi hak ettiğine karar vermesinden başka bir sebep yoktu." dedi.
İslamofobinin nasıl geliştiğine dikkat çeken Streeting, "Müslümanlara karşı nefret, silah sesiyle değil, okullarımızda, iş yerlerimizde ve topluluklarımızda kontrol edilmeyen ve göz yumulan basit bir ön yargıyla başlıyor. Ulusal gazetelerin sayfalarında artıyor. Müslümanları bir odak noktası, bağnazlığı da oy kazanma için kullanan siyasal liderler tarafından meşrulaştırılıyor." diye konuştu.
- "Bir tür ırkçılık"
Streeting, konuşmasında, İslamofobiyi "kökenleri ırkçılığa dayanan, İslamı ve Müslüman gibi algılananları hedef alan bir tür ırkçılık" olarak ifade eden tanımı da okudu.
İktidardaki Muhafazakar Parti Milletvekili Dominic Grieve, İslamofobi tanımıyla terörle mücadelenin zarar görebileceğini savundu.
İşçi Partisinden Naz Şah ise, Muhafazakar Partinin tanımı kabul etmek bir yana İslamofobinin varlığını bile kabul etmek istemediğini savundu.
- Hükümete polis uyarısı
Geçen sene APPG ve İngiltere Müslüman Konseyinin Müslüman karşıtı ön yargı ve nefret suçu ile mücadele etmek amacıyla yaptığı İslamofobi tanımı, henüz hükümet tarafından kabul edilmiş değil.
Ulusal Polis Şefleri Konseyi (NPCC) Başkanı Martin Hewitt de, Başbakan Theresa May'e gönderdiği mektupta, tanımın çok geniş olduğunu, polis memurlarında kafa karışıklığına yol açabileceğini, İslam devletlerinin tarihleri ve eylemleri hakkındaki konuşmaları sınırlayabileceğini savundu. Hewitt, "Aşırılıkla mücadele etmeyi veya terörizmi önlemeyi amaçlayan terörle mücadele güçlerine de zarar verme riski var." dedi.
APPG raporuna göre, ülkedeki Müslümanlar diğer topluluklara oranla daha yüksek düzeyde nefret suçu ile karşı karşıya.
Rapordaki resmi rakamlar, ırk kaynaklı nefret suçu mağduru olma riskinin, Gayrimüslimlerde yüzde 0,7, Müslümanlarda ise yüzde 1,7 olduğunu gösteriyor.
Müslüman karşıtı nefret suçlarını izleyen sivil toplum kuruluşu Tell MAMA'ya göre ise, İngiltere'deki İslamofobi, Londra ve Manchester'daki 2017 yılında yaşanan terör saldırılarını takiben arttı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
