TBMM (AA) - Başta Kız Çocukları Olmak Üzere Gençlerin Bilim, Teknoloji, Matematik ve Mühendislik Alanlarına Yönlendirilmesi Alt Komisyonu Başkanı Derya Bakbak, PISA 2018 sonuçlarına göre, Türkiye'nin matematik ve fen puanlarını en çok artıran ülke olduğunu söyledi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan "Başta Kız Çocukları Olmak Üzere Gençlerin Bilim, Teknoloji, Matematik ve Mühendislik Alanlarına Yönlendirilmesi" (STEM) Alt Komisyonu, Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak başkanlığında toplandı.
Komisyonun 15. toplantısını yaptığını anımsatan Bakbak, OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2018 sonuçlarına değindi.
PISA 2018 araştırmasına 79 ülkenin katıldığını ve Türkiye'nin OECD içinde matematik ve fen puanlarını en çok artıran ülke olduğunu vurgulayan Bakbak, "2015 yılında 425 olan ortalama fen puanımız 43 puanlık artışla 468'e, 420 olan ortalama matematik puanımız 34 puanlık artışla 454'e yükseldi. PISA 2015 araştırmasında matematik okuryazarlığında 50'nci sırada yer alan Türkiye, PISA 2018 araştırmasında 42'nci sıraya yükseldi. Ayrıca PISA 2015 araştırmasında fen okuryazarlığında 54'üncü sırada yer alan Türkiye, PISA 2018 araştırmasında 39'uncu sıraya yükseldi." diye konuştu.
Bu sonuçların komisyonun çalışmaların önemini ve Türkiye'nin STEM alanlarına yatkınlığını ortaya koyduğuna dikkati çeken Bakbak, "Matematik ve fen alanında edindiğimiz bu başarıyı taçlandırmak bizlerin elinde. Bilim, teknoloji, matematik ve mühendislik konusunda izleyeceğimiz sistemli bir yol haritası ile bu listedeki sıralamamızın çok daha yükseleceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Mühendis kadınların yaklaşık yüzde 40'ı meslekten ayrılıyor"
ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gözde B. Akar, STEM alanlarına yönelmenin önemine ilişkin sunum yaptı.
Cinsiyetin mühendislik bölümlerinin seçimindeki etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunun Akar, "Kadınlar, mühendislik mezunlarının yüzde 18-20'sini oluşturuyor ancak mühendislik derecesi alan kadınların yaklaşık yüzde 40'ının meslekten ayrıldığı veya hiç işe girmediği tahmin ediliyor." diye konuştu. Akar, kadınların profesörlerden, patronlardan farklı muamele görmesi, kadın çalışanın ailevi görevleri dolayısıyla daha zorlu bir proje talep ettiğinde geri çevrilmesinin bu duruma neden olduğunu söyledi.
Bilim dallarına göre çalışan kadın oranlarını paylaşan Akar, beşeri bilimler ve sanatta yüzde 43, eğitim alanında yüzde 46, fen bilimleri, matematik ve bilgisayar alanında yüzde 43, mühendislik, imalat ve inşaat alanında yüzde 32, sosyal bilimler ve iş hukukunda yüzde 41, tarım ve veterinerlik alanında da yüzde 28 oranında kadın akademisyenin görev yaptığını kaydetti.
Akar, Türkiye'de profesörlerin yüzde 29'unun, doçentlerin yüzde 34'ünün, yardımcı doçentlerin yüzde 40'ının, öğretim görevlilerinin yüzde 43'ünün ve araştırma görevlisi akademisyenlerin yüzde 50'sinin kadın olduğunu belirtti.
Kaynak:
