Bu da taklit ve tağşişçilerin ekmeğine yağ sürmekte, denetimsiz, kontrolsüz olan bu pazar gittikçe büyümekte…
Yaşanan ıspanak zehirlenmelerinin ardından, Türkiye'de gıda güvenliği uygulamaları yeniden gündeme geldi.
Uzmanlar, mevzuatların yeterli ancak denetlemelerin ise yetersiz olduğunu ifade ediyor.
‘Yavaş yavaş öldürür’
Ziraat Mühendisi ve Gıda Uzmanı Mustafa Çağlayan, gıda zehirlenmelerinin son yıllarda çok fazla arttığını söyledi.
Birçok ürünün insan sağlığını tehdit ettiğini ifade eden Çağlayan” Maalesef son yıllarda hastalıkların çok artmasının temelinde de vucudun organik yapısını bozan maalesef gıda denilen ama gerçekte gıda teröristi olan ürün demeye bin şahit maddelerin her alanda kullanılması yatmaktadır. Bunlar öyle hemen insanı öldürmez, yavaş yavaş insanın psikolojisini, kimyasını, biyolojisini bozar ve insanın zayıf olan anında vurur. Yani bunlar yavaş yavaş tabir caizse insanı süründüre süründüre öldürür. Nedir bunlar: gazlı içecekler, kraker, bisküvi, krema, enerji içeceği, kontrolsüz zirai ilaç atılan bitkiler, hormonlu 1 ayda yetiştirilen tavuklar ve ıspanaklarda olabilir. Acizane benim tavsiyem hızlı yetiştirilen ürünlerden uzak durulmasıdır, ayrıca son marketlerden ürün alırkende son kullanma tarihine, içeriğine mutlaka bakılmalıdır” diye konuştu.
Son zamanlarda yaşanan olayların münferit vakalar olmadığını ve denetim süreçleri ile ilgili bir problem olduğunu ifade eden Mustafa Çağlayan “Maalesef bu konularda yeterli denetim yoktur, denetleyecek yeterli elemanda yoktur” dedi.
‘Gelecek gıda savaşlarıdır’
Çağlayan, doğru hasatın yapılması için arazilerde yeteri kadar ziraat mühendisinin istihdamı, çiftçi ve işçinin eğitilmesi gerektiğini söyledi.
Fakültelerde idealist bir eğitimin olmadığını belirten Ziraat Mühendisi ve Gıda Uzmanı Mustafa Çağlayan “Kesinlikle yetişmiş ziraat ve gıda mühendisleri kontrol noktasında olmalıdır ama fakülteler bırakın eleman yetiştirmeyi tamamen ahbap çavuş ilişkisiyle ögretim elemanı aldıkları için idealist bir eğitim yoktur. Fakülteler, ziraat odaları, tarım müdürlükleri acilen revize edilmeli ve buralardaki elemanlar iç eğitimle bilinçlendirilmelidir. Ayrıca benim acizane en son tavsiyem daha çocukken bireylerin bağışıklık sistemini güçlendirici doğal ürünleri tüketmeleri sağlanmalı ki gelecekte hastaneleri meşgul etmesinler. Bugün sağlık sistemine harcanan paranın yüzde biriyle doğal tarhana üretip bebeklere bir yıl boyunca yedirsek bana göre hastalıklar en az yüzde elli azalır. Gelecek gıda savaşlarıdır, hazırlığımızı yapmalıyız ülke olarak”
Kaynak: Yeni Konya Gazetesi
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.