Yaklaşık 2 bin 650 rakımdaki krater gölleri Karagöl ve Çinili'ye çıkan amatör ve profesyonel fotoğrafçılar, doğal güzelliklerin yanı sıra Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınan ve "sessiz kurbağa" olarak da bilinen Toros kurbağasını (Rana holtzi) fotoğraflıyor.
Fotoğrafçı Fatih Kızılkaya Bolkar Dağları'nın, konumundan dolayı birçok endemik bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yaptığını söyledi.Karagöl'e Türkiye'nin ve dünyanın çeşitli yerinden fotoğraf çekmek için birçok kişinin geldiğini belirten Kızılkaya, şunları kaydetti:
"Karagöl'de ötmeyen kurbağa ve bu bölgede bulunan ters lale, Toros lalesi dediğimiz damalı lale var. Bu güzellikleri fark etmeyenler varsa mutlaka buraya gelsinler. Çinili Göl, Karagöl'e 15 dakika uzaklıkta bulunuyor. Şu anda muhtemelen buzlarla kaplı. Fotoğraf için gayet ideal bir yer. Kısmet olursa orayı da çekeceğiz. Şehirden sıkılanlar, doğayla barışık olanlar, kesinlikle Karagöl ve Çinili Gölü keşfetsinler. Burası herkesin rahatlıkla ailesiyle gelip stres atabileceği, fotoğraf çekebileceği bir nokta. Keşfedilmeyi bekleyen inci tanelerinden bir tanesi, gelmeyenler varsa bu güzelliği kaçırmasınlar."
Doğa fotoğrafçısı Gamze Bozkaya da Adana ve çevresindeki Toros Dağlarını tanıtmak için 3 yıldır çalışma yürüttüğünü aktararak, "İlkbahar geldiğinde tek vazgeçilmez noktamız Bolkar Dağları'ndaki Karagöl. Bolkarlar, endemik bitki türleri bakımından çok önemli bir yer. Bolkar zirvelerine çıkana kadar 36 bitki çeşidi saydım. Meydan Yaylası'nda farklı bitkiler var. Bunları fotoğraflamak bir yıla sığmıyor. Ayrıca Karagöl'ün doğal manzarası çok güzel. Hala burayı keşfedemeyenler varsa mutlaka keşfetmeliler." diye konuştu.Adana'dan gelen profesyonel manzara fotoğrafçısı Osman Demirden de Karagöl'i 2 yıldır ziyaret ettiğini ifade etti.
Karagöl ve Çinili Göl'ün fotoğraf çekmek için harika manzarası olduğunu vurgulayan Demirden, "Sürekli geliyoruz. Endemik bitki türleri var. Ötmeyen kurbağa, Toros kurbağasını fotoğraflamak için geliyoruz. Harika bir bölge. Herkese tavsiye ediyorum. Burayı 2 sene önce keşfettim ama 'keşke daha önce gelseydim' diyorum." şeklinde konuştu.
Doğa fotoğrafçısı Mahir Temel de tabiatla buluşmayı sevdiğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Şehrin stresinden, hayatın koşturmacasından bir nebze kurtulmak ve nefes almak için tabiatla iç içeyiz. İçinde bulunduğumuz mekan harika bir yer, dünyada çok nadir görebileceğiniz yerlerden. Hem huzur açısından hem de insanların kendilerini dinlemeleri açısından tercih edilen bir yer. Vakit buldukça geliyorum. Doğal yapısıyla, barındırdığı canlılarla kendine münhasır bir yer."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
