ANKARA (AA) - Halen Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri olarak görev yapan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yöneticiliğinden yargılandığı davada aralarında eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin de bulunduğu tanıklar dinlendi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya tutuksuz sanık Erdem ile avukatları katıldı.
Dosyaya gelen bilgi ve belgelerin Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından okunmasının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi.
Eski HSYK üyesi Nilgün Hacımahmutoğlu, Erdem'le HSYK'de birlikte görev yaptıklarını, eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş'in 2013'te görevden alınmasını sanığın istediğini söyledi.
Kuriş'in görevden alınmasını kendisinin de istediğini belirten Hacımahmutoğlu, HSYK'de yüksek yargı kökenli 5 üyenin bulunduğunu, o dönemde kendilerinin dışlandığını anlattı.
Hacımahmutoğlu, o süreçte "cemaat" olarak bilinen örgütün yanlış yaptığını savunan Birol Erdem'in "birlikte hareket etme"ye yönelik teklifte bulunduğunu dile getirdi.
Adli Kolluk Yönetmeliği'ne karşı yayımlanan HSYK bildirisinde kendilerinin örgüt üyelerince kandırıldığını söyleyen Hacımahmutoğlu, bu bildiriye yönetmeliği yargıya müdahale olarak kabul ettikleri için karşı çıkmadıklarını dile getirdi.
Birol Erdem'in yönetmeliğin geçmesi gerektiğini savunduğunu anlatan Hacımahmutoğlu, tartışmaların yaşandığı dönemde Erdem'in, FETÖ mensubu HSYK üyelerine "Siz tarihin yapraklarına gömüleceksiniz." şeklinde söylemlerde bulunduğunu kaydetti.
Tanık Abdullah Şahin de FETÖ'den 2011'de ayrıldığını, staj yaptığı dönemde bazı örgüt toplantılarında Birol Erdem'i de gördüğünü iddia etti.
"Cemaat" ifadesiyle o dönemde Erdem'e "abi" denildiğini belirten Şahin, 2013'ten sonra Erdem'in örgüt aleyhine çalıştığını öne sürdü.
Tanık Kemal Açıkgöz de MİT krizinden sonra Erdem'in FETÖ aleyhine çalıştığını söyledi.
Eski HSYK üyesi İsmail Aydın ise tanık sıfatıyla alınan ifadesinde öğrencilik yıllarında Erdem'le aynı evde kaldığını ancak evin FETÖ'ye ait olmadığını dile getirdi.
Sanık Erdem'in FETÖ'yle mücadele ettiğini savunan Aydın, örgüte karşı MİT krizinden sonra ciddi tavır alındığını kaydetti.
Tanık Mustafa Elçin ise Erdem'in FETÖ yöneticisi ya da üyesi olduğuna yönelik izleniminin bulunmadığını söyledi.
- "Tehdit edildim"
Tanık beyanlarına karşı söz alan sanık Birol Erdem, 2013 yılı sonbaharında o dönemde "cemaat" olarak bilinen yargıdaki örgüt mensuplarına ilişkin listeyi tamamlayıp MİT Müsteşarı'na verdiğini, listenin internetten duyurulduğunu söyledi.
Listenin ortaya çıkmasının ardından tehdit edildiğini dile getiren Erdem, "Hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum, yaptıklarımın arkasındayım. Yargıdaki cemaatçilerin listesini hazırlamaya adli yargıyla başladım, bakanlıktaki mensuplarına ilişkin liste bitmişti. Listelerdeki tahminler yüzde 95 oranında tuttu. Ben bu çalışmanın hala arkasındayım ama 'Gün olur devran döner bizden hesap sorarlar mı' diye korkarak listeye sahip çıkmayanlar var." dedi.
Erdem, yargıda mensubiyetini görevine yansıtan zihniyete her zaman karşı çıktığını, 2012'nin Ocak ayından itibaren de FETÖ mensuplarına karşı net tavır aldığını savundu.
Sanık Erdem hakkındaki adli kontrol şartlarının devamına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı 14 Mayıs'a bıraktı.
Geçen celse dinlenilmesine karar verilen eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de tanık sıfatıyla beyanı 14 Mayıs'taki duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alınacak.
Kaynak:
