Sandukalardan birindeki kadın kemiklerinin Gürcü Hatun Tamara'ya ait olup olmadığının belirlenmesi için kendilerinin de çalıştığını belirten Janjgava, şöyle konuştu:
"Gürcü Hatun mezarıyla ilgili ortaya çıkan bulgular bizim için çok önemli. Gürcü Hatun Tamara büyük kraliçenin torunudur. Kraliçenin torunu Konya'ya evlenmek için geldi ve sonra Keykubat sultan oldu. Sultan öldü ve Erzurum'da mezarının olduğunu tarihçiler de belirtiyor. Ayrıca Gürcü Hatun, Mevlana'nın müridi olarak biliniyor ve sizin için de önemli. Tarihte Gürcü Hatun'un ölümü, ne zaman öldüğü, beraber verdikleri vasiyet, kaynaklarda var. Kazılarda Sultan 2. Alaaddin Keykubat'a ait olduğu değerlendirilen sandukalar çıktı. Kadın kemikleri de var ve Gürcü Hatun'un olduğu kuvvetli ihtimal. Bizim için çok önemli."
Janjgava, Gürcü Hatun Tamara'nın iki ülke arasındaki bağın sembolü olduğunu ifade etti.
Gürcistan ve Türkiye arasında önemli bağlarının olduğunu vurgulayan Janjgava, "Ben de Karadenizliyim. Bakın konuşmam da sizin Trabzonlular gibi." dedi.
Vali Memiş ise millet olarak Gürcistan'ı kardeş ülke gördüklerini ve iki ülke arasında yakın akrabalıklar bulunduğunu söyledi.
Pasinler'in Ova köyünde ortaya çıkarılan sandukalardaki kemiklerle ilgili çalışmalara değinen Memiş, şu ifadeleri kullandı:
"Karbon testi ve DNA çalışmalarımız devam ediyor. Adli tıp kurumuyla birlikte çalışmaları tamamlayıp konuyu netliğe kavuşturmak istiyoruz. Kazıların yapıldığı alanı koruma altına aldık. Gürcü Hatun, iki ülkenin derin bağlara sahip olduğunu gösteriyor. Çalışmalar tamamlanınca burayı turizme kazandıracağız. Böylece iki ülke arasında var olan turizm köprüsü bağları da artacak."
Ziyaretin sonunda Vali Memiş, Büyükelçi Janjgava ile beraberindeki Müsteşar Diana Malazonia'ya, Oltu taşından yapılan hediyeler verdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
