Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (5)

"Türkiye’nin şu kritik dönemde en büyük ihtiyacı, yerli, milli, ilkeli, vicdanlı, ahlaklı, üretken, analitik siyaset ve bu şekilde hareket eden siyasetçilerdir. Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak bu anlayışla 2023’e giden yolda yürümeyi sürdüreceğiz" "Geleceğin dünyasında nerede duracağımıza, 83 milyon hep beraber karar vereceğiz. Ya geçmişte uzunca bir süre yaşadığımız gibi siyasi ve ekonomik olarak kırılgan bir yapıya döneceğiz ya da son 18 yılda kurduğumuz sağlam altyapının üzerinde büyü

Anadolu Ajansı haberine göre;

TBMM (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin şu kritik dönemde en büyük ihtiyacı, yerli, milli, ilkeli, vicdanlı, ahlaklı, üretken, analitik siyaset ve bu şekilde hareket eden siyasetçilerdir. Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak işte bu anlayışla 2023'e giden yolda yürümeyi sürdüreceğiz." dedi.


Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, daha önce de söylediği gibi, bu ülkede Kürt sorunu olmadığını belirtti.


"Bu ülkede uzunca bir süre, en çok sıkıntıyı Kürtler çekti ancak milletimizin tamamına şamil bir özgürlük sorunu, hak, hukuk, adalet sorunu vardı." diyen Erdoğan, "Bizim ömrümüz, insanları inançları, kökenleri, kıyafetleri, meşrepleri sebebiyle aşağılayan, hakir gören, daha da ötesine geçip baskıyla, zulümle değiştirmeye çalışan faşist anlayışla mücadele etmekle geçti. Bunun da bir numaralı temsilcisi CHP'dir." diye konuştu.


Erdoğan, iktidar olduklarında da tüm güçleriyle bu çarpıklığı değiştirmek için çalıştıklarını, anayasadan yasalara kadar her alanda köklü mevzuat değişiklikleri yaptıkların anımsatarak "Vesayetle vuruşa vuruşa devletteki, siyasetteki, sivil alandaki uygulamaları hakkaniyet çizgisine taşıdık. Ülkemizin gücünü ve itibarını artırarak, Türkiye'yi dışarıda yazılan senaryoların yörüngesinden çıkardık. Sadece hak ve özgürlük alanlarını genişletmekle kalmadık, yaptığımız yatırımlar ve getirdiğimiz hizmetlerle yılların ihmalinin ürünü olan geri kalmışlık zincirini de yine biz kırdık." değerlendirmesinde bulundu.


Tüm bu gerçekler ortadayken birilerinin çıkıp sanki Türkiye'de hiçbir şey yapılmamış, her şey eski haliyle sürüyor da sadece kendileri gerçekleri söyleyebiliyor gibi bir edayla konuşmalarını kabul edemeyeceklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Kürt kardeşlerimizin en büyük düşmanının silahlı ve siyasi temsilcileriyle bölücü terör örgütü olduğu hakikatinin gölgelenmeye çalışılmasına göz yumamayız. Aksi takdirde terör örgütü tarafından evlatları zorla dağa kaçırılan, göz göre göre ölüme sürüklenen, tecavüze uğrayan annelerin yüzlerine bakamayız. Aksi takdirde yıllarca terör örgütünün baskısı sebebiyle ailesini koruyamayan, evini geçindiremeyen, huzurla ve güvenle hayatını sürdüremeyen babaların yüzlerine bakamayız. Aksi takdirde terör örgütünün sırf kendisine destek vermediği veya devletin yanında durduğu için öldürdüğü, haraç aldığı, evlatlarına tasallut ettiği, hayatını kararttığı kardeşlerimizin yüzüne bakamayız. Aksi takdirde terör örgütü tarafından alçakça katledilen Aybüke öğretmenlerin, Necmettin öğretmenlerin, Mustafa öğretmenlerin, daha binlerce asker, polis, korucu ve farklı mesleklerden kamu görevlisinin ailelerinin yüzlerine bakamayız.


Daha 5-6 yıl önce çukur eylemleri ve 6-8 Ekim olaylarında sergilenen rezillikleri unutursak milletimizin yüzüne bakamayız. Yasin Börü'nün, onun ruhaniyeti karşısında biz çok eziliriz. Onun ailesinin de yüzüne bakamayız. Bu alçaklıkların, bu ihanetlerin, bu acıların doğrudan veya dolaylı müsebbibi olanların muhatabı tabii ki yargıdır. Artık bu mesele siyasetin konusu olmaktan çıkmıştır. Ama ben buradan da yargıya sesleniyorum: Diyorum ki değerli yargı mensupları, anayasanın 138. maddesi beni ne kadar muhatap alıyorsa aynı şekilde benim dışımdakileri de muhatap alıyor. 138. maddeyi eze eze kullananlara karşı gereğini niye yapmıyorsunuz? Gereken adımları niye atmıyorsunuz? Size birilerinin talimat verme hakkı var mı? Benim ne kadar talimat verme hakkım yoksa ana muhalefetin de talimat verme hakkı yok. Bunun dışındakilerin de talimat verme hakkı yok ama bu talimatlar verilirken niçin gereğini yapmıyorsunuz? Bunu söylemek zorunda kaldım çünkü atılan adımlar karşısında yargının bu denli sesiz kalmasını ben kabullenemiyorum. Her kim bu meseleyi hala siyasetin konusuymuş gibi gündeme getiriyorsa niyetinden şüphe etmek hakkımızdır. Son günlerde yaşanan tartışmaların ve gelişmelerin bu çerçevede değerlendirilmesinde fayda görüyorum."


- "Çok yönlü bir mücadele içindeyiz"


Türkiye'nin her tarihi atılım döneminde kimi organik kimi kurgu siyasi ve ekonomik sancılar ortaya çıktığını gördüklerini belirten Erdoğan, bugün ülke olarak yeni bir atılım döneminden geçildiğini söyledi. Erdoğan, "Uzun uğraşlar sonunda önemli bir seviyeye getirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde, çok daha büyük hedeflere ulaşmak için çok yönlü bir mücadele içindeyiz." dedi.


Bu kapsamda, sınırları güvenli hale getirmeden ekonomiyi güçlendirmeye, salgının yol açtığı yükleri omuzlamaktan uluslararası güç dengelerindeki değişimleri takibe kadar pek çok meseleyle aynı anda uğraştıklarını ifade eden Erdoğan, "Geleceğin dünyasında nerede duracağımıza, 83 milyon hep beraber karar vereceğiz. Ya geçmişte uzunca bir süre yaşadığımız gibi siyasi ve ekonomik olarak kırılgan bir yapıya döneceğiz ya da son 18 yılda kurduğumuz sağlam altyapının üzerinde büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Biz, milletimizin büyük ve güçlü Türkiye'ye layık olduğuna inanıyor, her ne pahasına olursa olsun bu hedefe ulaşmak için mücadeleyi tercih ediyoruz." diye konuştu.


Erdoğan, vesayetin cenderesini kırmaktan terör örgütlerinin başını ezmeye, darbe girişimlerini boşa çıkarmaktan sınırları kuşatma çabalarını akamete uğratmaya kadar girdikleri her kavgayı bunun için verdiklerini bildirerek "Bugün de siyasetten ekonomiye her cephede aynı hissiyat, inanç ve azimle mücadeleyi sürdürüyoruz. Böylesine kritik bir dönemde, kısır siyasi veya bireysel hesaplarla hareket edenlerin ülkenin vaktini ve enerjisini boşa harcamalarından üzüntü duyuyoruz. Halbuki biz hayırda, hizmette ve projede yarışmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.


- "Faşizmin en sefil örneklerinden biri"


"Söz üstüne söz koyarak, polemik üstüne polemik yaparak, doğru-yanlış ayrımı gözetmeden ağzınıza geleni söyleyerek belki kendinizi tatmin edebilirsiniz ama millete hiçbir faydanız olmaz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Türkiye'nin şu kritik dönemde en büyük ihtiyacı, yerli, milli, ilkeli, vicdanlı, ahlaklı, üretken, analitik siyaset ve bu şekilde hareket eden siyasetçilerdir. Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak işte bu anlayışla 2023'e giden yolda yürümeyi sürdüreceğiz. Karşımızda ise hala kendisi gibi düşünmeyen herkese hakareti siyaset sanan tek parti faşizmi artıkları ve onların peşinden gitmeyi kendilerine yedirenler var. CHP'nin başındaki zat ‘hala bu iktidarın peşinde giden öğretmen varsa ben ona öğretmem demem' diyerek, faşizmin en sefil örneklerinden birini, hem de Öğretmenler Günü'nde tekrar sergilemiştir. Haddini bil. Bir taraftan 'biz başöğretmenin kurduğu partiyiz' diyeceksin, öbür taraftan kalkıp öğretmenlere saygısızlık yapacaksın. Bay Kemal şunu bil: Biz, 'bana bir harf öğretinin kölesiyim' diyen bir kültürün, medeniyetin mensuplarıyız. Sen öğretmenlerimize saygısızlık yapsan da hakaret etsen de öğretmenler başımızın tacıdır. Yargıcından askerine, polisinden esnafına, işçisinden din görevlilerine kadar kendine tabi olmayan herkese hakaret etmeyi siyaset sanan bu sefil zihniyet, ülkenin utanç kaynağı haline gelmiştir. Kendisinden beklentimiz, önüne gelene hakaret etmeyi bırakarak belediyelerinde artık gizlenemez, saklanamaz hale gelen rüşvet ve yolsuzluk salgını hakkında neler düşündüğünü söylemesidir. Daha dün Menemen Belediyesinde, başkan dahil 11 kişi tutuklandı, rezillik diz boyunu geçtikten sonra aldıkları bir disiplin kararı dışında bu zattan tık yok. Bu zatın sergilediği son faşist hezeyanı öğretmenlerimizin takdirine bırakıyoruz. Bizim için her öğretmen, hangi siyasi partiye oy verirse versin değerlidir, hürmete layıktır, şükrana layıktır. Hepsinin de 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü tekrar tebrik ediyorum."


25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde, tüm kadınların hak ve adalet mücadelelerinde yanlarında olduklarını bir kez daha tekrar etmek istediğini söyleyen Erdoğan, "İnsanlığın yarısı ve ailenin temel direği olan kadınlarımızı, şiddet başta olmak üzere her türlü tehditten ve tehlikeden korumak, en başta gelen görevimizdir. Siyasetten iş hayatına kadar her alanda kadınlara verdiğimiz destekle inşallah hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız." ifadesini kullandı.


-Varlık barışı çağırısı


Vatandaşlara, 17 Kasım'da çıkan yasada yer alan "varlık barışı"ndan yararlanma çağrısında bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:


"Varlık barışı ile amacımız, yurt dışında bulunan yerli ve yabancı varlıkları ülkemize çekmek, yurt içindeki kayıt dışı varlıkları da sisteme dahil etmektir. Bu uygulamadan yararlananların para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer tüm sermaye araçları yurt dışından ülkemize getirildiğinde veya yurt içinde sisteme kayıt ettirildiğinde her türlü vergiden ve takipten muaf olacaktır. Türkiye, 2008 yılından beri çeşitli defalar çıkardığımız varlık barışı uygulamaları ile yüzlerce milyar liralık kayıtlı kaynağa kavuşmuştur ve bunun herhangi bir takibi söz konusu değildir, olmayacaktır, bunu da size açıkça ifade ediyorum. İnşallah, 30 Haziran 2021'e kadar sürecek bu uygulamayla, çok daha büyük rakamları kayıt altına alarak, ekonomimize kazandıracağız. Yurt dışındaki ve yurt içindeki tüm vatandaşlarımızı bu imkanı değerlendirmeye, ellerindeki parayı, dövizi, altını ve diğer sermaye araçlarını varlık barışı yoluyla sisteme dahil etmeye çağırıyorum."


- "Ön sözünü ben yazayım"


AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel'in oğlu 18 yaşındaki Abdullah Kayra Özel, "Ülkem" adını taşıyan basıma hazır kitabını, grup toplantısına gelişinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a göstererek bir süre sohbet etti. Özel, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ön sözünü ben yazayım, baskıyı birlikte yapalım" dediğini aktardı. Kitabını, basımının ardından Erdoğan'a da vereceğini dile getiren Özel, üç bölümden oluşan kitabında birinci bölümünü "Osmanlı" olarak tarif ettiğini, eğitim, çevre, sağlık konusundaki gelişmelere yer verdiğini, ikinci bölümün "Atatürk ilke ve inkılapları", üçüncü bölümün "Dünya ve Türkiye" konularından oluştuğunu anlattı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısının ardından Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan'ı ziyaret etti. Erdoğan'a, ziyarette TBMM Başkanı Mustafa Şentop eşlik etti.


TBMM Şeref Merdivenlerinde AK Parti'li kadın milletvekilleriyle hatıra fotoğrafı çektiren Erdoğan, daha sonra Meclis'ten ayrıldı.


(Bitti)





Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English