Erbaş, bu kutlu zaman diliminin insanlık için büyük bir fırsat olduğuna dikkati çekerek, "Yorulan ruhlarımızı teskin etmek, bunalan gönüllerimize inşirah vermek, özümüze ve fıtratımıza yönelerek hayatımızın iman, kulluk ve güzel ahlak ekseninde muhasebesini yapmak için eşsiz bir fırsattır. İbadetlerimizi güzel ahlakla, ilişkilerimizi samimiyet ve muhabbetle bütünleştiren oruç iklimi, bizi dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştıracak bir hayat için yeni bir başlangıç yapmak adına önemli bir vesiledir" değerlendirmesini yaptı.
"Müslümanlar bu yıl mahzun ve kederli"
On bir ayın sultanının karşılandığı bugünlerde, Müslümanların mahzun ve kederli olduğunu da aktaran Erbaş, "Kutlu misafir"in koronavirüs salgını sebebiyle bu yıl sadece evlerde ağılanacağını hatırlattı. Sahurun bereketini, iftarın sevincini, teravihin coşkusunu, mukabelenin huzurunu ve ramazanı unutulmaz kılan birçok eşsiz güzelliği, bu yıl evlerde hissederek yaşayacaklarını kaydeden Erbaş şöyle devam etti:
"Müminin en etkili devası olan dua ile Rabb'imize iltica edeceğiz"
"Bu noktada ifade etmeliyim ki bizler elbette Rabb'imizin İnşirah suresinde vadettiği her zorluğun ardından mutlaka kolaylığın geleceğine dair ilahi müjdesine yürekten inanıyoruz. Bir mümine yaraşan şuur, vakar ve asaletle, yaşadığımız bu zorlukların geçici dünya hayatının bir imtihanı olduğunu biliyoruz. Bu sebeple, yaşadığımız hassas süreçle ilgili üzerimize düşen sorumluluğun icabını harfiyen yerine getirip tüm tedbirleri alacağız. Böylesi zor zamanlarda sabır, irade ve azimle gerekli tedbirleri aldıktan sonra tevekkül değerine sarılıp ilahi iradeye teslim olacağız. Müminin en güçlü dayanağı, en büyük korunağı ve en etkili devası olan dua ile Rabb'imize iltica edeceğiz. Karamsarlık, korku ve endişeye kapılmadan, umudumuzu ve direncimizi kaybetmeden, umut ve ufuk merkezi Kur'an-ı Kerim'i ve insanlığa her daim ümit aşılayan sevgili Peygamberimizi (s.a.s.) rehber edinerek bu zorlu günleri inşallah geride bırakacağız.
Bu itibarla, yeryüzünü etkileyen bir musibetle karşı karşıya kaldığımız bugünlerde, ramazanı şerifi vesile edinerek içten ve samimi dualarımızla, insanlığın bir an önce bu musibetten kurtulması için yüce Mevla'ya niyazda bulunalım. Özümüze yöneldiğimiz, bütün hayatımızı Kur'an ile gözden geçirme fırsatı bulduğumuz bu muhasebe ayında, yaratılış gayemizi, kendimize, Rabb'imize, çevremize ve bütün mahlukata karşı sorumluluklarımızı gözden geçirelim. Yüce kitabımızı okuduğumuz gibi onun deruni manası üzerinde de tefekkür ederek Müslümanca bir bilinç oluşturalım."
"Ramazan güzelliklerine çocukları da dahil edin"
Orucun Allah'ın rızasına uygun söz, eylem ve tutumlarla bütünleştirilmesi gerektiğini belirten Erbaş, özellikle sağlığın önem kazandığı bugünlerde, oruç ibadetinin bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel gerçeğini dikkate alarak sigara başta olmak üzere zararlı alışkanlıkların bırakılması için Ramazan'ın bir fırsat olduğunun altını çizdi.
Ramazan'a dair yaşanan güzelliklere çocukların da dahil edilerek onların hafızalarında unutulmaz hatıralar bırakılabileceğini belirten Erbaş, çocukların, özündeki selim fıtratı Ramazan ayının manevi iklimiyle buluşturarak, Yaratıcıyı, dünyayı ve oruç özelindeki diğer ibadetleri daha yakından hissetmelerinin sağlanabileceğini vurguladı.
Ramazan boyunca yardımlaşma ve dayanışma seferberliğinin elden bırakılmaması gerektiğini de ifade eden Erbaş, mesajını şöyle tamamladı: "Dinimizin bizden istediği en önemli hasletlerden ve tarihten bugüne milletimizin yaşattığı güzel ahlak örneklerinden biri olan yardımlaşma ve dayanışmayı, birçok iyilik ve güzelliğin tecelli ettiği bu bereketli ayda adeta bir seferberliğe dönüştürelim. Bu duygu ve düşüncelerle, tekrar gelişiyle gönüllerimizi aydınlatan, rahmet ve bereket iklimi ramazan ayının, kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslam alemine hayırlar getirerek yeryüzünün selamet ve sekinetine, bütün insanlığın huzuru ve iyiliğine vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
