Akaryakıt şirketlerinin satışlarını artırma amacıyla geçmişte toplu ve otomasyon satışlarında aşırı indirim yaptığını ve zarar ettiğini ifade eden Yılmaz, şimdi ise şirketlerin EPDK'den müdahale beklediğini aktardı.
Yılmaz, EPDK'ye bu konuda gelen taleplere yönelik kararlı bir tutum izlemeye çalıştıklarını dile getirerek, "Bizim müdahil olamayacağımız konularda karar almamızı istiyorlar. Şirketler birtakım toplu satışlar yaptılar, otomasyon satışları gibi... O zaman bize serbest piyasaya karışmayın diyorlardı, şimdi de bununla ilgili birtakım kararlar alın diyorlar. Özel sektörün şöyle bir huyu var, işler iyiye giderken ne olur müdahale etmeyin derler, işler kötüye giderken de ne olur müdahale edin derler. Bayilerin satışlarından kazanamaması bayilik sözleşmeleriyle ilgilidir." diye konuştu.
- Yerli kaynak teşviki örnek olabilir
YEKDEM ve bazı alanlarda farklı teşvik sistemlerinin uygulanabileceğini ifade eden Yılmaz, "Yerli kaynak teşviki buna örnek olabilir. Herkes enerjisini borsada satabilir. İkili anlaşmayla kim ne kadar rüzgar üretmiş, ne kadar biyokütle üretmiş, bunların hepsi için ayrı birtakım teşvik enstrümanları geliştirilebilir." dedi.
Yılmaz, çatı uygulamaları gibi yerinde elektrik üretim sistemlerinde de alternatif teşvik uygulamalarının değerlendirilebileceğini kaydetti.
Yatırımların döviz bazlı teşvike bağlı olmadığına işaret eden Yılmaz, "Teknolojinin gelişmesiyle bu fizibilitenin daha da olumlu yönde değişeceğini düşünüyorum. Artık döviz bazlı teşviklerin olacağını düşünmüyorum. Yatırımcının şimdiden önünü görebilmesi açısından detayların belirlenmesinin piyasaya ve yatırımcıya olumlu etki edeceğini düşünüyorum. Bununla ilgili de zaten ilgili kurum ve kuruluşlarımız çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
