Toplantıda emeklilerin sorun ve taleplerini etraflıca masaya yatırdıklarını ifade eden Ergün, şube başkanlarının hayat pahalılığı karşısında emekli aylıklarındaki değer kaybını gündeme getirdiğini söyledi.
Ergün, Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi'nde, emekli aylıklarına TÜİK'in açıkladığı altı aylık TÜFE artışları oranında yapılan yüzdelik zamların emeklileri korumadığı görüşüne yer verildiğini vurgulayarak, çözüm için şunları sıraladı:
"TÜFE oranındaki yüzdelik zamlar yetersiz kaldığı için emekli aylıklarına seyyanen zam yapılmalı. TÜFE'ye endeksli yüzdelik zamlar, aylıkları düşük olan emeklilerimizi mağdur eden bir sisteme dönüştüğünden, 5510 sayılı Kanunun 55. maddesi değiştirilmeli ve seyyanen zamlar ile birlikte refahtan da pay verilmelidir. Bunun yanında, emekli aylıklarında norm ve standart birliğinin sağlanması için 506 Sayılı Kanun döneminde olduğu gibi gösterge sistemine geçilmesi gerekiyor. Mevcutta yüzde 35 olan alt sınır aylık bağlama oranı iki kat artırılarak yüzde 70 olarak belirlenmelidir. Bu yapılırsa en düşük emekli aylığı 1800 liraya kadar yükselir."
- "Emeklilerimiz katkı paylarından muaf tutulmalı"
Ergün, emekli aylığı hesaplama karma sisteminin 2000 yılından sonra emekli olanları mağdur eden bir uygulama olduğunu belirterek, çalışılan dönemler için tek bir aylık hesaplama sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Karma sisteme göre bağlanan emekli aylıkları arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi için prim kazançları ve prim ödeme gün sayıları aynı olanlara eşit aylık ödenmesini sağlayacak intibakın yapılmasını isteyen Ergün, şunları kaydetti:
"Bu talebimiz yerine getirilmeli ve bundan sonra bağlanacak aylıklara da aynı kriterler uygulanmalıdır. Bu şekilde, gelecekte emekli olacakların hakları da korunmuş olacaktır. Çalıştığı dönemlerde yüzde 12 sağlık primi ödeyen emeklilerimiz, sağlık hizmeti aldığında çeşitli adlar altında kesilen katkı paylarından muaf tutulmalıdır."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
