TBMM (AA) - Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç, obeziteyle mücadelenin doğumdan önce başlaması gerektiğini belirterek, "Olayın temeli kaliteli sperm, sağlıklı düşük glisemik indeksli beslenme, ilk üç aydan sonra egzersiz yapılan hamilelik dönemi ve ilk 2 yaşta çocuğu anne sütü ağırlıklı beslemek." dedi.
Obezite ile Mücadele Yöntemleri ve Cerrahi Uygulamalardaki Malpraktis İddialarının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu, TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır başkanlığında toplandı.
Toplantıya katılan Saraç, burada yaptığı konuşmada, 41 yıldır tıbbın içinde olduğunu belirterek, en fazla kişiyi zayıflatmış hekim olduğunu söyledi.
Obeziteyle mücadelenin doğumdan önce başlamasının önemli olduğunu dile getiren Saraç, "İlk iş sağlıklı döllenmeyle başlıyor. Bir erkek kaliteli sperm vermediği sürece tohum bozuk oluyor." dedi.
Saraç, bir çiftin çocuk yapma kararından minimum 8-12 hafta önce erkeğin ağır metallerden arınması, glisemik indeksi düşük beslenmesi, testosteron düzeyini koruyarak egzersiz yapması, genetiği değiştirilmiş gıdalar yememesi, cebinde cep telefonu taşımaması gerektiğini kaydetti.
- İlk 2 yaşa dikkat
"İlk 2 yaş, vücutta yağ hücrelerinin sayısının yüzde 100'e yakın oluştuğu yaş." diyen Saraç, ilk 2 yaşta ödül diye verilen şekerlemelerin, gazlı içeceklerin yağ hücrelerini artırdığını ifade etti.
Saraç, bu nedenle çocukların, yüksek glisemik indeksli beslenmesiyle yağ hücrelerinin arttığını ve bunun obezite eğilimine yol açtığını dile getirdi.
Anne sütünün önemine değinen Saraç, çocuklara şekerli, karbonhidratı yüksek gıdalar verilmesinin onlara iyilik değil kötülük yapmak olduğunu belirtti. Saraç, "Olayın temeli kaliteli sperm, sağlıklı düşük glisemik indeksli beslenme, ilk üç aydan sonra egzersiz yapılan hamilelik dönemi ve ilk 2 yaşta çocuğu anne sütü ağırlıklı beslemek." diye konuştu.
Obezitedeki en büyük engellerden birinin çocuğu erkenden ek gıdaya başlatmak olduğunu anlatan Saraç, şöyle konuştu:
"Halbuki bir çocuk dişleri tam çıkıp tam çiğnemeye başlamadan erişkin beslenmesine geçilince yağ hücrelerinin sayısı ve büyüklüğü değişiyor. Çocuk hayatı boyunca daha yüksek glisemik indeksli bir yapıya dönüşüyor, pankreas zorlanıyor, insülin direnci gelişiyor. Toplum şu an yanlış bir algıyla devam sütüne karşı ama anne sütü yoksa eğer erkenden ek gıdaya fazla miktarda geçmek yerine devam sütleriyle destekleyip geri kalan kısmında ek gıdaları bilinçli şekilde vermek önemli. İlk 2 yaş, kanun derecesinde çok önemli olmalı. Çocuklara şeker, tatlı, hamur işi, kola gibi şeyler verilmemesi için kamu spotları yapılmalı."
- "Herkesin göbek çevresi artmış"
Obez bir toplum oluşmaya başladığına dikkati çeken Saraç, özellikle refah düzeyi yüksek bölgelerde herkesin göbek bölgesinin arttığını söyledi.
Saraç, bu nesle kadar insanların 10-12 çocuğu olduğunu ancak ortalama yaşın da 50 civarında bulunduğunu ifade ederek, "Yani rahatlıkla daha keyifli ölüyorduk, ölünüyordu. Çünkü büyük abla bakmazsa küçük ağabey, küçük ağabey bakmazsa ortanca ağabey, birisi bakıyordu, aile içinde daha keyifli ölünüyordu. Erkeklerde şu an 78, kadınlarda 83,5 ortalama yaşa çıktı." dedi.
Ender Saraç, eğer 20-30 yıl büyük bir facia olmazsa ortalama yaşın erkeklerde 90, kadınlarda 100'e ulaşacağını dile getirerek, "Artık bizim 12 çocuğumuz yok, hemen ölemeyeceksiniz. Obezite şu an en önemli ulusal problemimiz. Kimse farkında değil. Çünkü ölemeyeceğiz. Sonumuz huzurevi." ifadelerini kullandı.
- "Önce gizli depresyonu çözmeliyiz"
Sigarayı bıraktırma kampanyasının çok başarılı olduğunu belirten Saraç, ancak sigarayı bırakma kampanyası sonucu olarak obezitenin arttığını belirtti.
Saraç, sigara içmenin esas nedeninin gizli depresyon olduğuna işaret ederek, gizli depresyon tedavisi yapılmayan kişinin en kolay tatmin yolunun baklava, çikolata, börek, çörek olacağını söyledi.
Obezitenin sigara kadar zararlı olduğunu vurgulayan Saraç, "Çocukların sağlıklı besinlerden de tat almaları için sigara gibi, alkol gibi onlardan daha çok ölüme yol açan obezite için çocuklarımızı ilk 2 yaş ve sonraki okul döneminde korumalıyız. İçinde glikoz şurubu, beyaz un, beyaz şeker olan gıdaların üstüne obez, hasta çocukların resimlerini koyup okul kantinleri başta olmak üzere kısıtlama getirmeliyiz." diye konuştu.
- "Reklam yapan ünlülere cezası verilsin"
Kendisinin ya da bilinen birkaç ismin, televizyonda anlattığı bir görüntüyü alıp "Ender Saraç şunu öneriyor." diyerek kullandığını anlatan Ender Saraç, konuyla hiç alakası olmayan şarkıcı, mankenlerin de reklam yaptığını belirtti.
Birçok insanın bu ünlüleri takip ettiğini ifade eden Saraç, "Ne olduğunu bile bilmiyorlar. Ellerine alıp 10 bin, 20 bin lira karşılığında reklamını yapıyorlar. Bu ünlü kişilere mutlak suretle ağır ceza verilmediği sürece, birçok insanın ölümüne ve organ yetmezliğine yol açacak şeyleri yine yaşayacağız. Ünlü kişilerin ürün reklamı yapması yasaklanmalı. Ciddi cezaları olmalı." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sağlık Bakanlığı ile TTB arasındaki kavga son bulsun"
Saraç, Sağlık Bakanlığı ile Türk Tabipler Birliği arasında bir çekişme olduğunu dile getirdi.
Doktorların büyük çoğunluğunun bundan rahatsızlık duyduğunu belirten Saraç, "Siyasi bir görüş, bir cemaat, bir masonik oluşum, bir şey olmak zorunda değiliz. Doktorluğumuzu yapmak istiyoruz. Tabipler Birliği ve Sağlık Bakanlığı arasındaki kavga bir şekilde son bulsun. Biz bu baskı altında kalmak istemiyoruz. Ben solcu veya sağcı olmak zorunda değilim. Ben cumhuriyetçi, inançlı bir hekim olarak normal bir Türk vatandaşı olmak istiyorum. Lütfen Türk Tabipler Birliği ile Sağlık Bakanlığı uzlaşsın."
Kaynak:
