Şimşek, çocukluğunda başladığı koleksiyonerliği aynı heyecanla sürdürdüğünü belirterek, "Biriktirdiğim çoğu şeyi günümüze ulaştıramadım çünkü iyi muhafaza edecek imkanım yoktu. Buna rağmen koleksiyon sevdamdan asla vazgeçmedim." dedi.
- Altı ülkeden "takas" yoluyla alışveriş yapıyor
Pulun ardından kibrit kutusu koleksiyonerliğine başladığını ve buna hepsinden daha çok değer verdiğini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
"Kibrit koleksiyonunda en önem verdiğim ülkelerin başında Hindistan geliyor. Hindistan'da kibrit üreten firmaların olduğunu biliyorum, hatta dernekleri ve müzeleri bile var. Zaman zaman takas yoluyla alışveriş yaptığım oluyor. Yunanistan, Rusya, İran, Endonezya ve Danimarka'daki koleksiyoncularla da iletişime geçerek bende olmayan kibrit kutularını alıyorum."
Şimşek, 1940'lı ve 1950'li yıllarda üretilen, ayrıca üretimine devam edilen koleksiyonluk kibrit kutularını, ilk günkü heyecanla topladığını belirtti.
Koleksiyon işinin sanıldığı kadar kolay olmadığını anlatan Şimşek, "Bu işi yaparken maddi durumun da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Ucuz olması nedeniyle uluslararası koleksiyonda takasta kullandığım ürün kibrit kutusu. Şu anda irili ufaklı 2 bine yakın kutu çeşidim var. Sayısını daha da çoğaltarak müze açmayı düşünüyorum." dedi.
-Meyve etiketi koleksiyonu bile var
Şimşek, her çeşit koleksiyona ilgi duyması nedeniyle, bunun parçası olabilecek her ürünün kendisi için değer taşıdığını vurguladı.Bir şeyler biriktirmekten mutlu olduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti: "Kapak koleksiyonuna başladığımda, şişeden çıkarılacak kapakların zarar görmemesi için yurt dışından açacak getirdim. Bu kadar önem veriyorum. 13 yaşımdan beri bu hobiyle ilgileniyorum. Bir yandan gençlere de bu işi aşılamaya çalışıyorum. Bir şeyler biriktirmek, tasarruf yapmak çok güzel. Bu iş bana geçmişi hatırlatıyor. Bunlara baktığımda çocukluğumu hatırlıyorum."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
