COVID-19 hastalığının Türkiye'de görülmesinden önce alınan tedbirlerin revize edilerek uygulanmaya devam edildiğini belirten Yılmaz, cezaevlerindeki personelin mart ve nisan aylarında izole şekilde uygun konaklama yerlerinde kaldığını, daha sonra PCR testleri yapılarak kurumlarda çalışmaya başladığını söyledi.
"Kurumlara girişlerinden 48 saat önce PCR testleri yapılıyor"
Yılmaz, "Ev izolasyonuna geçen personellerimiz yine büyük bir fedakarlık göstererek 7 gün kesintisiz şekilde ceza infaz kurumlarında çalışıyor. Bu kurumlara girişlerinden 48 saat önce PCR testleri yapılıyor. Pozitif veya temaslı olduğu tespit edilen personellerin kuruma girişleri yapılmadan tedavi süreçleri başlatılıyor." dedi.
Kurum içindeki tüm görevlilerin maske taktığını, özellikle hükümlü ve tutuklularla bizzat temas eden personelin siperlik ve önlükle çalıştığını aktaran Yılmaz, görevlilerin ellerinden geldiğince tüm kurallara harfiyen riayet ettiğini söyledi.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bilimsel Danışma Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda, hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumuna teslim edilmeden önce, kolluk aşamasında sağlık kuruluşlarından COVID-19 belirtileri yönünden bir tedavisinin yapılması beklenmekte. Ayrıca ceza infaz kurumuna ilk kabulu yapılcak hükümlü ve tutuklular, doğrudan ilgili koğuşlarına değil, kurum içinde kurulan izole merkezlerine alınmakta, burada 14 gün boyunca izole şekilde bekledikten sonra testlerinin negatif çıkması halinde diğer koğuşlara nakilleri söz konusu oluyor. İlk girdiklerinde de yapılan testlerine göre durumları yine takip edilmekte, ayrıca kurum tabipleri ve yetkilendirilmiş aile hekimleri vasıtasıyla da günlük koronavirüs belirtileri yönünden takipleri yapılmaktadır."
Kuruma ziyaretçi kabulü
Ceza infaz kurumlarındaki kapalı ve açık görüşlerin, mart ayından itibaren geçici süreliğine durdurulduğunu, normalleşme süreciyle esnek uygulamara geçildiğini belirten Yılmaz, "Haziran ayında bir yakınıyla başlayan kapalı görüşler, ağustos ve eylülde iki kere iki yakınıyla olmak üzere kurum müdürlüklerimiz tarafından planlanmaktadır. Bu şekilde planlı bir ziyaret programı söz konusu olduğu için kurum önündeki yığılmalar ve olası pozitif ya da temaslı vatandaşlarımızın diğer vatandaşlara virüsü bulaştırma ihtimalinin de önüne geçilmesi düşünülmektedir." diye konuştu.
1 Eylül'de HES kodu uygulamasına geçildi
Yılmaz, Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda 1 Eylül'den itibaren tüm ceza infaz kurumlarında HES kodu uygulamasına geçildiğini, HES kodu riskli olan vatandaşların ziyarete gelmemesi konusunda gerekli duyuruların yapıldığını, böylece riskli vatandaşların kurumlara giriş yapmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Ziyaretçilerin görüşme salonlarına transferlerinin yapıldığı ring araçlarının sayısının da artırıldığını aktaran Yılmaz, araç içinde sosyal mesafenin korunabildiğini söyledi.
Vücut sıcaklıkları ısıya duyarlı kameralarla tespit ediliyor
Yılmaz, girişte ısıya duyarlı kameralar bulunduğunu ve ateş ölçerlerle ortaya çıkamayan bazı vücut ısısı artışlarının tespit edilebildiğini vurgulayarak, görevlilerin gelen herkesin ateşlerini tekrar kontrol ettiğini ifade etti.
Hükümlü ve tutuklularda pozitif vakaların çıkması halinde gecikme yaşanmadan sağlık tedbirlerinin birinci dereceden alındığına dikkati çeken Yılmaz, hastanede tedavi edilmesi gereken hükümlü ve tutukluların ambulanslarla nakillerinin yapıldığını belirtti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
