BİTLİS (AA) - Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde 2 yıl önce düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin Van Gölü'nde alabora olması sonucu 7 düzensiz göçmenin hayatını kaybettiği olayla ilgili 8 tutuksuz sanığın her birine 38 yıl 6 ay hapis cezası istendi.
Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı, 26 Aralık 2019'da Van Gölü'nde alabora olan ve içindeki 79 düzensiz göçmenden 7'sinin hayatını kaybettiği tekne kazasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.
Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıkların "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" ve "göçmen kaçakçılığı yapma" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
İddianamede, Adilcevaz ilçesine bağlı Erikbağı köyü yakınlarında bir teknenin kıyıya kısa mesafe kala alabora olması sonucu 7 düzensiz göçmenin hayatını kaybettiği, 72'sinin de yaralanması üzerine soruşturmanın başlatıldığı belirtildi.
Olay gecesi Adilcevaz Jandarma Komutanlığına, petrol istasyonuna düzensiz göçmenlerin geldiği ihbarının yapıldığı bildirilen iddianamede, Türkçe bilen düzensiz göçmenlerin ifadelerine göre sahile yaklaşık 100 metre kala teknenin motorundan dumanların çıktığı, korkuya kapılanların iskele tarafına doğru toplanmasından dolayı teknenin alabora olduğu aktarıldı.
- Organizatörlere 300 ila 1000 dolar arasında ödemişler
İddianamede, düzensiz göçmenlerin ifadelerine de yer verildi. Tekneden atlayarak kıyıya çıkmaya çalıştıklarını, 7 kişinin karaya çıktıktan sonra soğuktan dolayı öldüğünü ifade eden düzensiz göçmenler, Bangladeş, Pakistan, Suriye, Hindistan ve Afganistan gibi ülkelerden kendi imkanları ile İran'a geldiklerini anlattı. Düzensiz göçmenler, İran'dan dillerini bilmedikleri bir şebekeye kendilerini Türkiye'ye getirmeleri için 300 ila 1000 dolar arasında ücret verdiklerini aktardı.
Sanıkların, bir balıkçı teknesiyle düzensiz göçmenleri Van'dan Adilcevaz'a taşımalarının, mağdurlar açısından hayati tehlike oluşturduğuna yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Mağdurların getirildiği tekneye ilişkin Tatvan Liman Başkanlığınca düzenlenen rapora göre, 'teknenin balıkçı teknesi olması nedeniyle kaptan, mürettebat dışında yolcu taşımasının mümkün olmayacağı' tespit edilmiştir. Yine teknenin 'Denize Elverişlilik Belgesi'ne göre, yolcu taşıma kapasitesine ilişkin grafikte kış ve yaz aylarında yolcu taşıma kapasitesi '0' olarak belirtilmiştir. Dolayısıyla yolcu taşıma kapasitesi olmayan bir teknede 79 düzensiz göçmenin taşınması eylemi, hem mağdurların hayatları bakımından tehlike oluşturmuş hem de mağdurların onur kırıcı bir muameleye maruz bırakıldıklarını ortaya koymuştur. Şüpheliler, teknenin balıkçı teknesi olduğunu ve içinde yolcu taşınamayacağını bildikleri halde 79 mağduru aynı tekneye bindirmiş ve bunun sonucunda tekne batmıştır. Şüphelilerin eyleminin, bu haliyle bilinçli taksirle işlendiği anlaşılmıştır."
Tuşba Jandarma Komutanlığının araştırma tutanağına göre, olaydan birkaç gün sonra Dağönü Limanı'nda bulunan siyah beyaz renkli "Atilla Kaptan" adlı teknenin üzerine "Yıldırım 65" yazıldığının tespit edildiği aktarılan iddianamede, K.A. isimli sanığın, kendisine ait geminin altının siyah beyaz olduğu ve Dağönü Limanı'nda bağlı bulunduğu şeklindeki ifadelerinin suçtan kurtulmak amacıyla söylendiği değerlendirmesine yer verildi.
İddianamede, şüphelilerin suç işlediklerine ilişkin kamu davası açmaya yeterli delillere ulaşıldığı, bu nedenle 8 sanığın ilgili sevk maddeleri gereğince 38 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Kaynak:
