"Kadınların, yaşlıların ve dahi çocukların da bu hisseden pay aldıklarına üzüntüyle şahidiz." diyen Goni, "Çocuklar ne sağlıklı beslenebiliyorlar ne sağlıklı bir eğitim alabiliyorlar ne de sağlıklı bir gelecek planlayabiliyorlar. Gençlerin ise maalesef kurban ya da maşa olarak kullanıldıklarını görmekteyiz. Eğitimsiz yetişen gençler ağaç yaprakları gibi oradan oraya savruluyor ve hedefsiz oklar haline getiriliyorlar. Bu durum elbette çok acı. Bunu çözmekse bizim yani ümmetin görevi. Müslüman olarak birbirimizden bihaber olarak uzak düştüğümüz Arakanda sistemli bir şekilde soykırım yapılmakta. Bu coğrafyanın insanı müslüman olmanın diyetini canıyla ödemektedir ama inançlarından bir an bile vazgeçmemektedirler." dedi.
Mevlana Uluslararası İmam Hatip Lisesi öğrencisi Muhammed Osman Goni şunları aktardı:
"Türkiye bu anlamda tavrını belli ederek bu soykırıma tepki gösterip mazlumlara yardım etse de aynı duyarlılığı diğer dünya ülkelerinden ve diğer müslüman ülkelerden göremiyor. Ülkem Bangladeş oldukça kalabalık bir ülke, ekonomisi zor durumda. Buna rağmen Arakanlı mazlumlara destek vermeye çalışıyor ama zorlanıyor ki bu da yadsınamaz bir gerçek.
Bu kardeşlerimizi bu soykırımdan kurtarmak her Müslüman kardeşimizin boynunun borcudur. El uzatalım onlara. Ben de Müslüman bir genç olarak 2017 yılında Myanmar devletinin zulmünden kaçarak Bangladeş’e gelen kardeşlerimize yirmi gün boyunca sıcak yemek ulaştırdım. Bölgeye gelen vakıf ve derneklerle beraber temiz su kuyusu açtık. Çalışmalar hala devam etmekte. Bu süreçte bölge insanlarına Kuranı Kerim dersleri verdim. TDV, Ribat Vakfı, Yardımeli Derneği, Yeryüzü İyilik Hareketi, Elazığ Facir Derneği gibi derneklerin Bangladeş’e sığınan Arakanlı müslümanlara getirdikleri yardımların organizesini yaptım.
Geçtiğimiz kurban bayramında Türkiye’den gelen kurbanların kesimini ve dağıtımını organize ettim. Bölgede çadırların kurulumuna yardımcı oldum. Bangladeş’e yardım getiren Malatya, Konya, Adıyaman gibi Türkiye’nin birçok farklı ilinden zengin iş adamlarına rehberlik yaptım. Bölge hakkında kendilerini bilgilendirdim.Bu açıdan kendi ihya ve inşa sürecimde içinde yetiştiğim toplumun ve özelliklede gençliğin ihya ve inşasına da katkıda bulundum. İslam’ın, inanış ve yaşayışımızın, sosyal ve içtimai hayatımızın merkezinde olması halinde İslam gençliği olarak neleri başarabileceğimizi gördüm. Bu açıdan İslam’ın gençlik ile yeniden ihyasının ve gençliğin İslam ile yeniden inşasının önemini anlıyorum."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.