Düğünün hemen ardından sadece kadınlar arasında düzenlenen geleneksel etkinlikte, gelinin "takka" adı verilen rengarenk motiflerle donatılmış özel başlık ve şalla birlikte giyilen yöresel kostüm renkli görüntüler sergiliyor.
Yüz açımı etkinliğinde kadınların eğlencesine katılan damat ise gelinle bir süre oynadıktan sonra buğday, şeker, para atarak temsili olarak gelini kaçırıyor.
Üçpınar Mahallesi’nde günümüzde de yaşatılmaya çalışılan düğün adetini şehir merkezindeki ikamet ettiği evinin önüne taşıyan kayınvalide Hatice Ağmış, "Bu eğlence, köyümüzün adeti. Biz de bunu ikamet ettiğimiz şehir merkezine taşımak istedik. Şehirde belki de ilk kez canlandırdık. Kızımız Hasibe ile oğlumuz Furkan Ağmış güzel bir düğünün ardından dünyaevine girdi. Gelinimize düğünden iki gün sonra bu özel olarak hazırlanan yöresel kıyafetini giydiriyoruz, daha sonra kadınlar arasında oynuyor, eğleniyoruz. Damat geliyor, buğday, şeker, para atıp gelini temsili olarak kaçırıp gidiyor. Gelinimiz bu düğün adetimizde 'Takka' adı verilen bu uzun başlığı giyiyor." dedi.
Komşu Fatma Yılmaz da, bu tür gelenekleri canlandıran ailelerin herkes gibi kına gecesi ve düğün yaptığını, hemen ardından iki gün sonra ise "gelin yanı" denilen yüz açımı etkinliğinin gerçekleştirildiğini anlatarak, "Biz de etkinlikte yöresel kıyafetlerimizi giydik, eğlendik, güzel de oldu. Damat ve gelin çok mutluydu. Etkinlikte misafirlerimize lokum ve bisküvi de ikram ettik." şeklinde konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
