Çanakkale’nin kahramanları, umudun bittiği yerde imanın; gücün tükendiği yerde azmin; silahın olmadığı yerde yüreğin her türlü olumsuzluğu yenebileceğini ispat ettiler. O şehitler ki, ellerinde Kur’an, son Peygamber kılavuz, öğünleri kuru ekmek, katıkları bir yudum su, parolaları vatan, işaretleri namustu.
Çanakkale’de yeşeren ruh, Kuvay-i Milliye’yi harekete geçiren güce dönüşerek, bizlere bugünkü devletimizi ve cennet vatanımızı hediye etmiştir. Bu günümüzü bizlere hediye edenlere olan minnet borcumuzu, devletimize, milletimize sahip çıkarak ödemek zorundayız.
Bu vesile ile Türk milletinin Çanakkale Zaferi’ni ve Şehitler Haftası’nı bir kez daha kutluyor, vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen şehitlerimize Rahmet diliyorum.
Merhum Mehmet Akif'in deyimiyle, " Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi.../ Bedr'in Arslanları ancak, bu kadar şanlı idi." diye övdüğü şehitlerdi Çanakkale şehitleri.
Bir gül bahçesine girer gibi girdikleri savaş meydanlarından şehitlik payesine ulaşarak ayrıldılar. Onların şahadeti, vatan toprağının kurtuluş müjdesi olurken, yeni bir dirilişe vesile oldu. Mekânları cennet bahçelerinden bir bahçe olsun inşallah"
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.