Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

ANALİZ - Ermenistan Avrupa'nın aşırı sağcılarından medet umuyor

Ermenistan yöneticileri, Azerbaycan ile ihtilaflarına dair sürekli gündeme getirdikleri "medeniyetler çatışması" ve "dinler savaşı" teziyle, Avrupa'daki radikal kesimlerin desteğini almayı hedefliyor Ne var ki bu anlatı Ermenistan’ın ancak aleyhine işleyebilir, çünkü radikal sağcı grupları meşrulaştırmak ve benzer ideolojileri onlarla paylaşmak (veya paylaştığını göstermek) Ermeni tarafına sempati kazandırmayacaktır

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) -RUSİF HUSEYİNOV- Almanya Federal Meclisi (Bundestag) ve Eyalet Parlamentosu (Landtag) üyelerinden oluşan bir heyet, Azerbaycan ve Ermenistan arasında devam eden savaşın ortasında, 18 Ekim'de sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti”ni ziyaret etti. [1] Delegasyonda Dağlık Karabağ ihtilafında Ermenistan tarafını destekleyen Steffen Kotre, Andreas Galau ve Andreas Kalbitz gibi mevcut ve eski Almanya için Alternatif (AfD) üyesi radikal sağcılar vardı.


27 Eylül'de Ermenistan'ın gerçekleştirdiği saldırıların ardından Azerbaycan ordusunun işgal altındaki toprakları kurtarma operasyonunun başlamasıyla Ermenistan tarafı, çatışmaya dini kılıf uydurmaya ve sorunu Müslüman-Hristiyan çatışması olarak tanımlayıp bir medeniyetler çatışması yaşandığı algısını yaymaya başladı. “Batı medeniyetinin son kalesi” ve “Yükselen Türk-İslam hilafetine karşı duran kale” gibi Ermeni liderlerinin ve toplumunun sevdiği sloganların tekrarı, uluslararası toplumun dikkatini Azerbaycan topraklarının işgalinden başka yöne çekmeye yönelik bir girişimdi. Sahte entelektüel yanıyla ırkçı bir kavram olarak bilinen "medeniyetler çatışması" tezi, kıtadaki bir dizi radikal sağcı ve popülist partinin sempatisine sahip. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, son haftalarda Ermenilerle dayanışma beyanlarının çoğu Avrupa'nın en tartışmalı siyasetçilerinden ve güçlerinden geldi.


Hollanda siyasi yelpazesinde aşırı sağın lideri Geert Wilders 27 Eylül'de Twitter'da “Azerbaycan'ın İslami saldırganlığına” karşı “Hıristiyan Ermeni dostları” desteklediğini söyledi. [2] İslam ve yabancı düşmanı görüşleriyle tanınan Wilders, çeşitli etnik ve dini gruplara karşı şimdiye dek defalarca ayrımcılık ve nefret kışkırtıcılığında bulunmakla suçlanıyor.


Aynı gün Fransa'da Marie Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Meclis partisi tarafından Ermenistan'ı destekleyen bir açıklama yayınlandı. [3] Le Pen'in soykırım ve İslamofobiyi inkâr etmesiyle tanınan babası Jean-Marie Le Pen tarafından kurulan parti, radikal sağ gruplar ve Kremlin'le belirsiz bağlarla Fransız ve Avrupa siyasetinde hâlâ gündemde. Le Pen'in kendisi, Wallonia'nın Fransa ile birleşmesi çağrısında bulunan marjinal ve irredantist (yayılmacı milliyetçi) bir hareket olan Rattaşizm'e verdiği desteği gizlemiyor. En yakın danışmanı Emmanuel Le Roy, 2015 yılında Rusya destekli ayrılıkçı Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin “bağımsızlığı”nı kutlamak için (çoğunluğu radikal sağcı politikacılardan oluşan) bir Avrupa delegasyonuna katılmış [4] ve bununla dikkatleri üzerine çekmişti.


İsveçli Charlie Weimers, Avrupa Parlamentosunu (AP) Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e yaptırımlar uygulamaya ve Azerbaycan'da kurulan sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti”ne yönelik “saldırganlığı” nedeniyle Türkiye'yi AGİT Minsk Grubu'ndan dışlamaya çağırdı. [5] Şaşırtıcı bir şekilde Weimers, kökleri İsveç faşizmine ve beyaz milliyetçiliğe uzanan ve sağcı popülist ve muhafazakâr siyasi güçler olarak tanımlanan “İsveç Demokratlarını” temsil ediyor.


İtalyan senatör ve Kuzey Ligi'nin radikal sağcı lideri Matteo Salvini, ülkesindeki Ermenileri desteklemek için bir yürüyüşe katıldı ve “Avrupa medeniyetinin Orta Doğu ve Kafkasya'daki karakolu” olan Ermenistan'ı savunmanın önemi hakkında konuştu.


Buna ek olarak, yukarıda bahsedilen Almanya için Alternatif (AfD) son yıllarda oldukça aktif bir tutum sergileyerek Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin tanınmasına yönelik teşvik çalışmaları yapıyor. AfD üyelerinin geçmişte Ermenistan'ı desteklemesi ve hatta birkaç yıl önce Dağlık Karabağ'a “seçimleri” gözlemlemek için bir heyet göndermesi [6] şaşırtıcı değil. Ermenistan'da aşırı muhafazakâr ve komplo temelli ve sağcı bir parti olan “Adekvad” benzer ideolojiye sahip AfD'yi dost olarak görüyor.


Yunanistan'da neo-Nazi ve faşist parti olarak bilinen Altın Şafak'ın da geçtiğimiz günlerde Ermenistan'a destek açıklaması yaptığını belirtmek gerekir. Partinin internet sitesinde Dağlık Karabağ ile ilgili çok sayıda açıklama yayınlandı. Öte yandan Yunanistan'da, Yüksek Mahkeme geçtiğimiz günlerde Altın Şafak'ı bir suç örgütü olarak tanıdı [7] ve Nikos Miçaloliakos da dahil olmak üzere partinin siyasi liderliğini cinayet ve bir dizi başka cürüm işlemekle suçladı.


Ermeni mücadelesinin bir başka ateşli destekçisi de skandallarıyla tanınan Sydney merkezli gazeteci Paul Antonopoulos. Esed rejimi yanlısı Al-Masdar haber bülteninde çalışan Antonopoulos, neo-Nazi duruşu ve ırkçı hakaretleri nedeniyle kovulmuştu. [8] Ermeni yanlısı görüşlerini yansıtan Twitter hesabındaysa Azerbaycan ve Türkiye aleyhine dezenformasyon faaliyetleri yürütüyor.


Ermeni yönetici çevreleri tarafından aktif olarak gündeme getirilen medeniyetler çatışması, radikal soldan radikal sağa kadar uluslararası siyasi yelpazenin çeşitli akımlarının dikkatini çekmeyi hedefliyor. Ne var ki bu anlatı aslında Ermenistan'ın ancak aleyhine işleyebilir, çünkü radikal sağcı grupları meşrulaştırmak ve benzer ideolojileri onlarla paylaşmak (veya paylaştığını göstermek) Ermeni tarafına sempati kazandırmayacaktır. Diğer taraftan, ilave ve gereksiz unsurlar çatışmanın çözümüne katkıda bulunmayacaktır.


Buna karşılık, siyasi konuları İslam ile Hıristiyanlık arasındaki medeniyetler çatışması olarak tasvir eden Batı ve Rus siyasi güçleri, Dağlık Karabağ çatışmasını, çatışmanın doğasını anlamadan dinler arasındaki başka bir savaş alanı olarak nitelendirebilir. Dağlık Karabağ sorununun kendi siyasi amaçları için kullanılmasıyla ilgilenen bu güçlerin desteği, Ermenistan'a yarardan çok zarar verecektir.


[Bakü merkezli düşünce kuruluşu Topçubaşov Merkezi'nin kurucu ortağı ve direktörü olan Rusif Hüseynov, lisans derecesini Bakü Devlet Üniversitesi'nden, yüksek lisans derecesini Tartu Üniversitesi'nden aldı. İlgi alanlarını eski Sovyet ülkelerindeki sosyo-politik süreçler, donmuş çatışmalar ve etnik azınlıklar oluştururken araştırma alanları ise ağırlıklı olarak Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya'yı kapsamaktadır]


[1] https://news.ru/en/world/pashinyan-attracts-german-right-wing-radicals-to-conflict-in-karabakh/


[2] https://twitter.com/geertwilderspvv/status/1310276929136873474


[4] https://www.lefigaro.fr/vox/monde/2014/08/04/31002-20140804ARTFIG00073-belgique-chronique-d-une-implosion-annoncee.php


[5] https://twitter.com/weimers/status/1313767247903707136


[6] https://www.tagesschau.de/investigativ/kontraste/bergkarabach-afd-rechtsextreme-101.html


[7] https://greece.greekreporter.com/2020/10/07/neo-nazi-golden-dawn-is-a-criminal-organization-greek-court-rules/


[8] https://www.theaustralian.com.au/business/media/journalist-paul-antonopoulos-outed-for-racist-slurs/news-story/705cf62a502c41cf515a013ebe60d8a9



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English