İlkokula yeni başlayan çocuklar açısından bu durumun daha da ileri boyutlara ulaşabildiğini ifade eden Ünel, "Çocuklar bu dönemde sadece okula uyum problemi yaşamıyor. Bir de ailelerinden ayrılmalarına yönelik direnç anlamına gelen 'ayrılık anksiyetesi' semptomları yaşayabiliyor. Bu semptomlar karın ağrısı, iştahsızlık, mide bulantısı, ağlama nöbetleri ve okula gitmek istememe gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor." şeklinde konuştu.
- "Ders başlamadan okuldan ayrılın"
Çocuğu okula yeni başlayan ailelere en az çocuklar kadar iş düştüğüne dikkati çeken Ünel, şunları kaydetti:
"Çocuk okula adapte olana kadar özellikle ilk bir kaç gün velilerin okula kendileri götürmesi gerekiyor. Bu süreçte vedalaşma süresini çok fazla uzatmamaları ve sade bir tavır sergilemeleri lazım. Bazı çocuklar bu konuda dirençli olabilir. Bu tür çocukların aileleri ise ders başlamadan önce çocukla okula gitmeleri, biraz zaman geçirdikten sonra ders başlamadan mutlaka okuldan ayrılmalarını tavsiye ediyoruz."
Bazı çocukların okula alışma sürecinin uzun olabileceğinden ailelerin sabırlı olması gerektiğini savunan Ünel, okula getirilen çocukların ağlaması neticesinde ailelerin çocuğunu öylece bırakmak istemeyerek yanında kalmayı tercih etmeleri ve bazı ailelerin çocuğu alıp eve götürme davranışlarının yanlış olduğunu belirtti.
Çocukların olumsuz tavır sergilemesi neticesinde alilerin net bir tavırla çocuklarına okula neden gitmeleri gerektiğini anlatması gerektiğini dile getiren Ünel, şöyle devam etti:
"Bu süreçte velilerin çocuklarına karşı mutlu ve sakin görünmesi önemli. Bu şekilde davrandıkları taktirde çocukların okula adapte olmaları daha da kolaylaşıyor. Bunun dışında velilerin öğretmenlerle sık sık iletişime geçmesi faydalı olacaktır. Çocuklar akşam eve geldiğinde okulla ilgili sorular sormak, onların önemsendiğini hissetmesine ve ilgilenildiği mesajı verilmesine olanak sağlayacak ve okula uyumunu kolaylaştıracaktır."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
