Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

ABD ve Çin'in Pasifik'te artan askeri faaliyetlerinin çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor

Anadolu Ajansı haberine göre;

ANKARA (AA) - ABD ve Çin'in Asya Pasifik bölgesinde artan askeri varlıklarının iki ülke arasında çatışma riskine dönüşmesinden endişe duyuluyor..


International Crisis Group'un yayımladığı "Riskli Rekabet: ABD-Çin Kriz Yönetiminin Güçlendirilmesi" başlıklı raporda, iki ülkenin Asya Pasifik'te artan askeri gücünün, yanlış anlamalar ve dikkatsizlik nedeniyle oluşabilecek kazalar sonucunda bölgede daha büyük boyutlu çatışmalara neden olabileceği ifade edildi.


Rapor, iki ülkenin Güney Çin Denizi ve Tayvan Körfezi'ni kapsayan bir alanda giderek artan askeri varlıklarının ve çok yakın mesafelerde sürdürülen hava ve deniz faaliyetlerinin olası bir çatışmaya zemin hazırladığını ortaya koydu.


- 2001'den bu yana ölümle neticelenen kaza yaşanmadı


Rapora göre, iki ülke arasında bölgede ölümle neticelenen en son kazanın tarihi 2001 olsa da o tarihten bu yana değişen dinamikler ve yeni çatışma alanlarının ortaya çıkması, tehdit boyutunu geçmişe göre daha yüksek seviyeye çıkardı.


Bölgede son ölümlü kazanın gerçekleştiği 2001'de ABD hava kuvvetlerine ait EP-3 keşif uçağının Çin ordusuna ait bir uçak jetiyle çarpışması Çinli pilotun ölümüyle sonuçlanırken, ABD'li pilotlar acil iniş yaparak hayatlarını kurtarmıştı.


Kazada taraflar birbirini suçlamış, Çin tarafından ABD'nin kendi egemenlik haklarını çiğnemesi sonucu olayın meydana geldiği iddia edilirken, ABD kanadı ise çarpışmanın Çinli pilotun dikkatsizliği sonucunda meydana geldiğini belirterek olay sonrasında özür dilemeyi reddetmişti.


- İki ülke de son yıllarda bölgede daha aktif


Raporda, Çin'in donanmasındaki gemi sayısının 2000'den 2020'ye kadar 3 katına çıktığına (110'dan 360'a) işaret edilerek, 2021'in ilk üç ayında Çin tarafından son yılların en yüksek rakamı olan yaklaşık 120 tatbikatın gerçekleştirildiği ifade edildi.


ABD'nin kendi ulusal çıkarları için "bölgede varlık göstermesinin, bölgede var olmamalarına kıyasla daha riskli olduğu" felsefesiyle hareket ettiği kaydedilen raporda, özellikle bir önceki ABD Başkanı Donald Trump döneminden bu yana ABD'nin Güney Çin Denizi ve çevresindeki askeri faaliyet sayısının arttığı belirtiliyor.


Çin Savunma Sözcüsü tarafından bildirilen rakamlara göre, ABD'nin savaş gemilerinin faaliyetleri Nisan 2021'de bir önceki seneye göre yüzde 20, hava araçlarının ise yüzde 40 arttı. Aynı şekilde Güney Çin Denizi'ndeki ABD donanmasının serbest seyrüsefer sayıları 2015'te yılda bir iken, 2020'de bu sayının 10'a çıktığı aktarıldı.


Raporda yer alan, Pekin merkezli düşünce kuruluşundan alınan verilere göre ABD, bölgede 2020 ve 2021 yıllarında senede binin üzerinde keşif sortisi yaptı. Bu seferler ABD'ye Çin'in askeri eylemleri hakkında veri toplama ve kendi askeri varlığını hissettirme imkanı verdi.


ABD Pasifik Donanmasının raporuna göre ise Çin ile ABD askeri deniz araçları arasında 2016-2018 yıllarında 18 güvenilir/profesyonel olmayan askeri karşılaşma yaşandı.


Bu karşılaşmaların en az 3'ünde Çin askeri güçleri ABD gözlem uçaklarına güvenilir olmayan müdahalede bulundu.


Pentagon yetkililerinden alınan bilgiye göre de 2020'nin mart ve mayıs aylarıında iki ülkenin hava araçları arasında gerçekleşen tatbikatlarda toplam 9 "endişe verici" kategorisinde çarpışma/karşılaşma meydana geldi.


- Pekin ve Washington'ın dış politika yaklaşımları uzlaşma alanlarını azaltıyor


İki ülkenin farklı değer kümelerini ön plana alarak uluslararası meselelerde politika belirledikleri ve bu farklı yaklaşımların Rusya-Ukrayna Savaşı'nda bir kez daha karşı karşıya geldiği kaydedilen raporda, iki taraf arasındaki rekabetin, ortak meselelerdeki tutumlarına yönelik "uzlaşma alanını azaltan ve çatışma risklerini sınırlamayı zorlaştıran anlatılar ortaya koyduğu" ifade edildi.


Washington yönetiminin, Pekin'i Sincan, Hong Kong ve Tayvan gibi konu başlıklarında eleştirdiği hatırlatılan raporda, Çin'in, ABD'nin bu tutumu karşısında uzun yıllardır sahip olduğu "dış güçlerin Çin'e müdahale ederek politik sistemi değiştirebileceği" endişesinin nüksettiği vurgulandı.


ABD'nin Çin'i, yıllardır bayraktarlığını yaptığı uluslararası statükoya karşı koyabilecek "potansiyele sahip tek rakip" olarak gördüğü ifade edilen raporda, Çin'in ise bu bölgede gerçekleştirdiği askeri nüfuz artışını "ulusal güvenlik ve egemenliğini" koruyabilmek amacıyla yaptığı kaydedildi.


Bu bağlamda bölgede gerilimin düşürülmesi için sağlanması gereken iletişim kanallarının son yıllarda kapalı olduğu belirtilen raporda, iki ülke savunma bakanlarının Ağustos 2020- Nisan 2022'de herhangi bir temasta bulunmadığına yer verildi.


İki ülke arasındaki iletişim noksanlığına örnek olarak 2020 sonbaharındaki olaylara yer verilen raporda, bu tarihte ABD'nin, bölgedeki askeri faaliyetlerini kendisine karşı bir harekat planı olarak yorumlayan Çin'e bir heyet yollayarak gerilimi o gün için azaltmayı başardığına dikkat çekildi.


Raporda, ihtilaflı bölgelerde oldukça yakın mesafelerde aktif olarak görev yapan iki ülkeye ait hava ve deniz askeri güçlerinin olası bir kazasının ya da çarpışmasının büyük çaplı çatışmaya dönüşebileceği değerlendirmesinde bulunuldu.


Bölgede artan rekabetin karar alıcıları karşı tarafın faaliyetlerinin düşmanca bir anlam içerdiğini düşünmeye sevk edebileceğine işaret edilen raporda, ortaya çıkabilecek olası bir kazanın iki ülkenin ulusal kamuoyundan gelen baskıyla karar alıcıları gereğinden daha yüksek perdede bir aksiyona itebileceğinin altı çizildi.


- Eski önleyici uygulamalar yeni dönem şartlarına uyumlu değil


Raporda, olası çatışmaları önlemek için 1998'de Deniz Askeri Danışma Anlaşması (MMCA) ve 2014'te Davranışların Kuralları isimli mekanizmaların uygulamaya konduğu, bunların yanı sıra 1998'de başkanlar arası ve 2008'de savunma birimleri arasında telefon hatlarının mevcut olduğu anımsatıldı.


Ancak araştırmada tüm bu yürürlükteki çatışma önleyici mekanizmaların uygulamada sorunlar barındırdığı, yeni dönemin artan askeri ve teknolojik gelişmeler karşısında yetersiz olduğu vurgulanarak, yeni ortaya çıkan ihtilaf alanları için yetersiz oldukları değerlendirmesinde bulunuldu.


Raporda, büyük çaplı bir çatışmaya engel olunması için Pekin ve Washington yönetimleri arasında oluşturulacak yüksek seviyede "acil hat" benzeri iletişim kanalı ve deniz yol kuralları düzenlenmesinin faydalı olabileceği belirtildi.


Bu olası önlem tavsiyelerinin yanı sıra iki ülke arasında ortak kriz simülasyonlarını da içeren daha fazla diyalog kanalının uygulamaya konulmasının da bir alternatif olabileceğine işaret edilen raporda, olası kriz anlarında iki ülke arasında niyetlerin ortaya koyulacağı sinyalleşme sisteminin ortaya çıkarılmasının kriz yönetiminde oldukça kolaylaştırıcı etkisinin olacağı vurgulandı.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English