RAMALLAH (AA) - İşgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimciler, Filistinli çiftçilerin bulunduğu alana saldırdı, çiftçilere ait çadırları yıktı.
Batı Şeria'nın El Halil kentinden sivil toplum örgütü Koruma Komiteleri Koordinatörü Fuad el-Amur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, onlarca Yahudi yerleşimcinin Yatta beldesinde Filistinli çiftçilerin bulunduğu Vadi Cehiş yerleşim yerine saldırdığını belirtti.
Amur, Batı Şeria'nın "C bölgesi"nde bulunan yere gelen yerleşimcilerin, çiftçilerin ve çobanların barınak olarak kullandığı 4 çadırı yıktığını ifade etti.
Koordinatör, olay sırasında İsrail askerlerinin de bölgede olduğunu, ancak hiçbir müdahalede bulunmadıklarını söyledi.
Çadırı yıkılan Filistinlilerden Ali el-Heddar, yaklaşık 200 Yahudi yerleşimcinin bulundukları yere gelerek kendilerine saldırdığını, çadırlarını yıktığını ve kendilerini tehdit ettiğini söyledi.
Yerleşim Birimleri ve Ayrım Duvarına Direniş Heyetinden yapılan yazılı açıklamada, heyete bağlı bir ekibin bölgeyi ziyaret ettiği, Filistin Kızılayı ile iş birliği içinde çiftçilere yeni çadırlar temin edildiği aktarıldı.
Öte yandan Filistin resmi televizyonunda yer alan haberde, bir grup Yahudi yerleşimcinin de Batı Şeria'nın El-Bire kentinde Filistinlilere ait araçlara zarar verdiği aktarıldı.
- Batı Şeria'da artan yerleşimci şiddeti
Birleşmiş Milletler kararları, işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail tarafından kurulan Yahudi yerleşim birimlerini "yasa dışı ve savaş suçu" olarak değerlendiriyor.
Yahudi yerleşimcilerin son dönemde Filistinlilere yönelik saldırıları artarken, İsrailli yetkililer tekrarlanan bu saldırıları genellikle görmezden geliyor.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 600 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
Kaynak: