İSTANBUL (AA) - FATİH TÜRKYILMAZ - Türk sanat müziği sanatçısı ve oyuncu Perihan Altındağ'ın vefatının üzerinden 13 yıl geçti.
Nurettin Behiç Bey ile Hayriye Hanım'ın kızı, sanatçı Neriman Altındağ'ın da kardeşi olan Perihan Altındağ, 5 Mayıs 1928'de babasının görevli olduğu Amasya'da dünyaya geldi.
Henüz ortaokul öğrencisiyken Ankara Radyosunun açtığı sınavı kazanan ve yaşı küçük olması nedeniyle özel izinle görevine başlayan sanatçı, Erdöl Boratap'a verdiği bir röportajda, o günleri şu sözlerle anlatmıştı:
"Sanat hayatım Ankara Radyosu'nda başlamıştır. Tarih 1939. Orta mektebin ikinci sınıfında okuyordum. Bir imtihan açıldığını duydum. Akrabalar arasında biraz sesimin olduğunu söylerlerdi ve beni bütün aile teşvik etti. Ben ümitsiz olarak bu imtihana katıldım. Gayet kalabalık ve istekli bir grup vardı. Aşağı yukarı 500 kişi kadar. Ben de onların arasında büyük bir heyecan ve ümitsizlikle sınava girdim. Fakat Allah'ın lütfuyla çok iyi bir dereceyle kabul edildim ve yılmadan, yorulmadan devamlı bir çalışma yaptım. Çok kısa bir süre sonra da solist olarak kabul edildim ve neşriyatlara başladım."
- Türk müziğinin çağdaş bestecilerinin eserlerine repertuvarında yer verdi
Usta sanatçı, 1945'te Emin Sözeri ile evlendi, 1947'de gazinolarda çalışmak amacıyla İstanbul'a geldi.
TRT İstanbul Radyosu'nun 1949'da açılmasının ardından 1960'lı yıllara kadar bu kurumda görev yapan Altındağ, Mesut Cemil, Nuri Halil Poyraz ve Refik Fersan'dan özel dersler aldı.
Usta ses, 1949'da, ilerde Casablanca olarak isim değiştiren Perihan Gazinosu'nda sahneye çıktı. Çok sayıda konser veren sanatçı, devam eden radyo çalışmalarıyla oluşan zengin repertuvarındaki klasik eserlerini gazino repertuvarına yansıtan ilk sanatçı oldu.
Sadettin Kaynak, Lemi Atlı, Selahattin Pınar ve birçok bestecinin çok sayıda eserini ilk kez seslendiren sanatçı, Türk müziğinin çağdaş bestecilerinin eserlerine de repertuvarında yer verdi.
Perihan Altındağ, katıldığı bir programda seslere ilişkin şu değerlendirmede bulunmuştu:
"Sesler tamamen insan yüzüne benzemez. Sesler apayrıdır. Bu sesi tanıtmak, kendini kabul ettirmek için kendine has bir yorum olması lazım. Müzeyyen Hanım'la (Senar) beni çok benzetirler. Belki yorum dolayısıyla benzeyebiliriz. O da çok içli, güzel okuyan, bana önder olmuş bir sanatçıdır. Fakat ben onun hiçbir zaman etkisinde kalmadım. Kısa bir zaman içerisinde kendi benliğimi buldum."
- Sinemada da önemli filmlerde rol aldı
"Estergon Kalesi", "Sevmediklerinle Gönül Avutma", "Güzel Bir Göz Beni Attı", "Aman Avcı Vurma Beni" adlı şarkılarla ününe ün katan sanatçı, "Sihirli Define", "Ne Sihirdir Ne Keramet", "Allah'a Ismarladık", "İstanbul Yıldızları", "Çalsın Sazlar, Oynasın Kızlar" ve "Aziz İstanbul"un da aralarında olduğu sinema filmlerinde oynadı.
Altındağ ayrıca, senaryosunu Nazım Hikmet ile İhsan İpekçi'nin yazdığı, yönetmenliğini de Vedat Ar'ın üstlendiği 1950 yapımı, "Üçüncü Selim'in Gözdesi" adlı filmde, Münir Nurettin Selçuk ile başrolü paylaştı.
Sesinin güzelliğinin kadar düzgün Türkçesi ile de tanınan Altındağ, 1982'de sahne çalışmalarına kendi isteğiyle son verdi.
- 2008'de vefat etti
Türk sanat müziği yorumcusu Altındağ, uzun yıllar yaşadığı İstanbul Erenköy'deki evinde 7 Nisan 2008 sabahı hayatını kaybetti. Altındağ'ın cenazesi Teşvikiye Camisi'nden kaldırılarak, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Sanatçı Mustafa Sağyaşar, Altındağ'ın cenaze töreninde yaptığı açıklamada, Perihan Altındağ'ın Türk musikisini en iyi şekilde icra ettiğini ve geride güzel anılar bıraktığını dile getirerek, "Müziğe ilk başladığım zamanlarda onun yeni çıkan plaklarını ve radyodaki konserlerini hayranlıkla dinledim. Ona saygım her zaman sonsuzdur. Çok büyük bir sanatçıyı kaybettik." ifadelerini kullanmıştı.
Gazeteci-yazar Murat Bardakçı da Altındağ'ın vefatının hemen ardından kaleme aldığı bir yazıda, şunları kaydetmişti:
"Perihan Hanım Münirler'in, Safiyeler'in, Hamiyetler'in yani müziğin hakikisinin ve ciddisinin yapıldığı senelerin sanatçısıydı. 'Hanım sesi' demek, benim için öncelikle 'Safiye Ayla' demekti. Ama Perihan Altındağ, hemen ardından gelenlerin en başındaydı."
Sanatçı yaşamı boyunca, "Olanlar Oldu Geçti Artık", "Dargın Ayrılmayalım", "K. Hicazkar Taksim", "Kapın Her Çalındıkça", "Uyup da Eller Sözüne", "Kimler Ayırdı Bizi", "Benliyi Aldım Kaçaktan", "Bir Nigah Et Ne Olur", "Ne Küstün Bir Sebep Böyle", "Çok Görmeyin Ne Olur", "Kırmızı Gülün Alı Var", "Uşşak Taksim", "Sönmez Artık Yüreğimde Yanan" ve "Gizli Derdim Kalbimdedir" adlı albümlere imza attı.
Kaynak: