İSTANBUL (AA) - Kemik iliği kanseri tedavisi gördüğü hastanede 58 yaşında hayatını kaybeden Türk sanat müziği sanatçısı, şarkı sözü yazarı Hüner Coşkuner son yolculuğuna uğurlandı.
Sanatçı Coşkuner için öğle vakti Şakirin Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Camiye, ailesi ve yakınlarının yanı sıra Nalan Altınörs, Safiye Soyman, Gül Erda'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi geldi.
Hüner Coşkuner'in cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
- "Sahnesine çıkar bir dev olurdu"
Sanatçının ablası Deniz Coşkuner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanat camiasından çok sayıda ismin kendisine taziyede bulunduğunu belirterek, "Acımız çok büyük. Sibel Can'dan Seda Sayan'a kadar bütün sanatçılarla temas halindeyim. Herkes ağladı, ülke ağladı. Hepsine teşekkür ediyorum." dedi.
Deniz Coşkuner, kardeşinin çok mütevazı bir hayat sürdüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hiçbir zaman paraya, şöhrete ilgi duymazdı. Sahnesini aldıktan sonra evine giderdi. Gece hayatı yoktu, alkolü ve sigarayı sevmezdi. Giyimine çok dikkat ederdi. Sahnesine çıkar, bir dev olurdu, sahnesinden sonra eşofmanlarını giyer, evine giderdi."
Sanatçının ikiz kardeşi Saliha Yavaş ise sevenlerine başsağlığı dileyerek, Hüner Coşkuner'in 10 aylık bir tedavi süreci geçirdiğini söyledi.
Yavaş, sanatçıyla beraber büyüdüklerini ve hiç ayrılmadıklarını anlatarak, duygularını şöyle aktardı:
"Her şeye hazırlıklıydı. 'Hayatımı güzel yaşadım, istediğim her şeyi gerçekleşti. Ölümden asla korkmuyorum, ölürsem beni ablamın yanına gömün.' dedi. Her konuşmasında teselli ederek, geriye çekerdim o duygularını. Çok acı veren bir süreçti ama ben ona hep pozitif enerji vermeye mecburdum. İnanın bana ölümünden 2 gün önceye kadar yoğun bakımda bana şarkılar söylüyordu."
Saliha Yavaş, kardeşinin hayvanları çok sevdiğini, yaşlı ve çocuklara hürmet eden bir kişiliğe sahip olduğunu dile getirdi.
- Hüner Coşkuner'in öz geçmişi
Türk sanat müziği sanatçısı, şarkı sözü yazarı Hüner Coşkuner, altı çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak 1 Nisan 1963'te İstanbul'da dünyaya geldi.
Lise yıllarında müzikle ilgilenmeye başlayan sanatçı, Emin Ongan yönetimindeki Üsküdar Cemiyeti'ne gitmeye başladı.
Başarılı sanatçı, Melahat Pars, Kamuran Yarkın ve Feriha Tunceli'nin de aralarında olduğu önemli hocalardan dersler aldı.
İlk albümü "Doğuş"u 1987'de müzikseverlerle buluşturan Coşkuner, 1989'da "Sakın Dönme Geriye" albümünü yayımladı. Sanatçı ayrıca, kariyeri boyunca Türk müziğine "Gidiyor", "Haydi Tut Ellerimi", "Gidemezsin", "Sevemem", "Vurgunum Sana" ve "Gideceksen Gelme" adlı albümleri kazandırdı.
Sanatçının 2000'de piyasaya sürdüğü "Klasikler 2" albümü oldukça ses getirdi. Coşkuner, 2013'te geçmişten bugüne değerli bestekar ve söz yazarlarının eserlerinden oluşan "Yeşilçam Klasikleri" albümünü çıkardı. Bu albümde, "Artık Sevmeyeceğim", "Damarımda Kanımsın", "Zalimin Zulmü", "İntizar", "Bir Garip Yolcu" ve "Senden Vazgeçemem" gibi döneminin birbirinden güçlü şarkıları yer aldı.
Sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan Hüner Coşkuner, Lösemili Çocuklar Vakfı başta olmak üzere Bedensel Engelliler ve Dünya Şizofreni Derneğinde gönüllü olarak çalıştı.
Kaynak: