TUNUS (AA) - Tunus Meclisinin birinci partisi Nahda Hareketi, Cumhurbaşkanı Danışmanı Velid el-Huccam'ın 2014 anayasasıyla kurulan siyasi rejimin artık sürdürülebilir olmadığı yönündeki ifadelerine karşılık, anayasayı ihlal eden seçeneklere yönelme çabalarını reddettiklerini bildirdi.
Nahda Hareketi, Tunus Cumhurbaşkanı Danışmanı Velid el-Huccam'ın 2014'teki anayasayla kurulan siyasi rejimin artık sürdürülebilir olmadığı ve başkanlık sistemine geçilmesi için hazırlık yapıldığı yönündeki ifadelerinin ardından yazılı açıklama yayımladı.
Partiden yapılan açıklamada, özellikle cumhurbaşkanına yakın, demokratik süreç karşıtı bazı kesimlerin anayasal kuralları ihlal eden seçeneklere yönelme çabalarına karşı olunduğu bildirildi. Açıklamada, "2014 anayasası, tüm siyasi kesimlerin onayı, halkın çoğunluğunun rızasıysa siyasi ve sosyal sözleşmenin temelini teşkil etmiştir. Aynı şekilde Tunus'taki tüm yasama ve yürütme organlarının seçilmesi meşruiyetinin temelini oluşturmuştur." denildi.
Bu yönelimlerin rejimin meşruiyetini kaybetmesine, tek adam rejimine dönülmesine, hak ve özgürlükler ile demokratik kazanımların elden çıkmasına neden olacağı ifade edildi. Tunus'un içinde bulunduğu durumun düzelmesi için bir an önce parlamentodan güven oyu alan meşru bir hükümet kurulmasını gerektirdiği kaydedildi.
Birleşik Arap Emirlikleri merkezli "Sky News Arabia" televizyonuna açıklamalarda bulunan Tunus Cumhurbaşkanı Danışmanı Huccam, 2014'teki anayasayla kurulan siyasi rejimin artık sürdürülebilir olmadığını ifade etmiş, ülkede başkanlık sistemine geçilmesi yönünde hazırlık yapıldığını paylaşmıştı. Huccam, 2011 yılında Tunus'un Arap Baharı sürecinde halk ayaklanmasıyla devrilen eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali dönemini hatırlatarak "Sistem tek adam rejimi değil, başkanlık sistemi olacak. Tunus'un sıkıntısını çektiği şey tek adam rejimiydi." ifadelerini kullanmıştı.
Tunus Cumhurbaşkanlığı henüz Huccam'ın sözlerine yönelik bir açıklama yapmadı.
- Tunus'ta Cumhurbaşkanı Said'in olağanüstü kararları
Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa'nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurmuştu.
Said, Meclis'in çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini açıklamıştı.
Ülke içinde bazı kesimler, Said'in bu kararını desteklerken partilerin çoğunluğu Cumhurbaşkanı'nın, bu kararlarıyla "anayasayı ihlal ettiğini" belirtmiş, bazıları da Said'i anayasal bir darbe girişiminde bulunmakla suçlamıştı.
Tunus'ta dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından bazı milletvekilleri ifadeye çağrılmış, bazıları gözaltına alınmış ve aralarında üst düzey bürokratların da yer aldığı bazı isimler hakkında ev hapsi kararı verilmişti.
Said, bir aylık sürenin dolmasının ardından, Meclis'in çalışmalarının durdurulması dahil olağanüstü yetkileri elinde topladığı kararların, "ülkedeki tehlike durumu geçmediği gerekçesiyle ikinci bir emre kadar uzatıldığını" bildirmişti.
Kaynak: