SAMSUN (AA) - TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, "Kızılelma az görünür nitelikte tasarlandı. Mühimmat istasyonları gövde içine gömülü şekilde veya harici şekilde." dedi.
Bayraktar, TEKNOFEST KARADENİZ'de ilk defa sergilenen Bayraktar Kızılelma'nın önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Karabağ Zaferi'nin çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Karabağ bizim içimizde kanayan bir yaraydı. Gençlik yıllarımızda oradaki soydaşlarımızın manzaraları bizi derinden yaralamıştı. Adeta çocukluğumuzda hafızamıza kazınmıştı. Allah'a şükür, Türk orduları işgalden azat ettiler topraklarımızı. Kanayan yaramızı onarmış oldular, yüreğimize su serptiler. Burada milli teknolojilerimizin önemi bir kez daha anlaşıldı. Dünyanın her tarafından ambargo haberleri gelmeye başladı. Aslında o ambargolar daha önceden de vardı, bir yandan da propaganda maksatlı haberler geldi. Biz yurt dışından alıp uçaklarımıza taktığımız kameralar yerine yerli kameralar daha önce kullanmaya başlamıştık. Şunu gördük, bağımsızlık, egemenlik için milli teknolojilerimizi geliştirmemiz şart." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin son 20 yılda insansız hava araçları konusunda büyük ilerleme kaydettiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Yunanistan bildiğim kadarıyla Amerika ve İsrail'den ya kiralama ya da tedarik edip satın alma yoluna gidiyor. Ufak bir program başlattıklarını duyurdular. Elbette bunlar alt sınıftaki İHA sistemleri. Türkiye bu alanda teknoloji geliştirme açısından son 20 yıllık mücadelesinde dünyada ilk üçe girdi. Hatta Türk Silahlı Kuvvetleri insansız hava araçları teknolojisini muharebeye adapte etme noktasında dünyada bir numara diyebiliriz. Bizim derdimiz yakaladığımız öncülüğü kaybetmemek. Bunu tüm topluma yaymak. Bizim derdimiz, buradaki başarıyı diğer alanlara da yaymak. Stantları gezdiğinizde göreceksiniz ki ülkemizin sivil, diğer alanlarında da önemli girişimler oluşturmaya başladı. Bunun dünyada konuşulduğunu göreceksiniz. Bizim gayretimiz bunu sürekli kılmak."
Kızılelma'nın teknik özellikleri hakkında bilgi veren Bayraktar, "Kızılelma az görünür nitelikte tasarlandı. Mühimmat istasyonları gövde içine gömülü şekilde veya harici şekilde. Elbette az görünür olmak tümüyle radarda görünmeyeceği anlamına gelmez. Radar olmasa da kameralarda da hava araçları görünüyor. Elbette az görünürlük avantaj sağlıyor. Bizler muharebe alanına paradigma değiştirecek teknolojilerle girdik. Bu diğer teknolojilerin daha zayıf olduğunu göstermiyor ama yenilik yaptığınızda bir anlamda üstünlük sağlamış oldunuz." diye konuştu
- "Kızılelma'nın ismi bizim için önemli"
Kızılelma'nın isminin nereden geldiği hakkında bilgi veren Bayraktar, şöyle konuştu:
"Kızılelma'nın ismi bizim için önemli. Kızılelma yaklaşık 20 senedir insansız hava araçları üzerinde ilk çalışmaya başladığımız günden itibaren hedefimiz olan bir platformdu. Biliyorsunuz Kızılelma, Türk-İslam tarihinde ve mitolojisinde çok önemli bir kavram. Sanıldığı gibi dünyayı fethetme, kontrol etme anlamını içermiyor. Bir anlamda bizler için ülkemizin milli teknoloji hamlesine ulaştıkça uzaklaşan soyut ve somut hedefler anlamına geliyor. 20 senedir de bizim Kızılelma'mız, bu sınıfta bir insansız hava aracı geliştirmekti. Dünyada da çok az sayıda ülke bu alanda çalışıyor. Bunu yapabilmek için 2003'te mini İHA yaptık. 6 kilodan başlayıp 6 tona giden yol ancak böyle gidebilirdi."
- "Yurt dışından gelecek ya da gelmeyecek sistemler bizi ilgilendirmiyor"
Uzay çalışmaları ve kanser araştırmaları üzerinde çalıştıklarını aktaran Bayraktar, "Uzay alanında yeni çalışmalarımız var ama biraz daha TEKNOFEST özelinde. Bunun yanında Can Sağlığı Vakfımızı kurduk. Psikoloji ve onkoloji kanser araştırmaları üzerine çalışıyoruz. Onlar da zaman alacaktır. 5-10 yıl sonra istediğimiz noktaya gelecektir. Bu işler sabır işidir. Uzay çalışmaları da öyle 5-10 yıl sürecektir. İnşallah havacılıktaki serüvenimizin yeniden doğuşu gibi uzayda da serüvenimize katkıda bulunmaya çalışacağız." diye konuştu.
"İsviçre saati gibi Türk SİHA'ları bütün dünyada konuşuluyor artık" diyen Bayraktar, şunları kaydetti:
"Geleceği tümüyle insansız hava araçlarının, insansız savaş uçaklarının domine edeceğini bekliyoruz. Bütün teknoloji buna doğru gidiyor. Sadece havada da değil, karada denizde de böyle olacak. Yurt dışından gelecek ya da gelmeyecek sistemler açıkçası bizi ilgilendirmiyor. Allah'a şükür bugün yurt dışından gelen SİHA'lar olsaydı bunları göremeyecektik. Belki vermemeleri daha iyidir. Milli savunma sanayimiz acısından iyidir. Bugüne kadar bizi bu aşamaya getirmeyen neydi diye sormak gerekir. Niye bir Türk evladı dünya niteliğinde bir teknolojiyi geliştiremez. Buna inanmak gerek. Sonra büyük bir özveriyle, ruhla hayatını adaman lazım. Baykar'ın hikayesine bakın, Özdemir Bayraktar, ben, abim ve annem iş yerinde halen daha yaşıyorlar. Babam ölene kadar iş yerindeydi. 'Biz zaten yapamayız' algısı. TEKNOFEST'i neden yapıyoruz. İşte tam da bu nedenden yapıyoruz. Tam da bunun yıkıldığı yer TEKNOFEST. Futbolda elde ettik, kebapta elde ettik. Neden SİHA'larda elde etmeyelim? Çünkü kimse inanmadı. Şimdi çok daha fazlasını nasıl yapacağız?"
(Bitti)
Kaynak: