Sporcu, yazar ve gönüllü: Muzaffer Tulukcu’dan hayat dersleri

Konevi Derneği Salonu’nda yapılan programın açılış konuşmasında Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Tulukcu’nun spor hayatı ve memuriyet döneminden sonra başladığı yazı hayatına dikkat çekerek, “Yetmişinci yaşında, bugüne dek yaptığı hizmetlerin ve hatıralarının bir özetini dinleyeceğiz” dedi.

Daha sonra kürsüye gelen Muzaffer Tulukcu, spor hayatı, spor yöneticiliği, sivil toplum gönüllülüğü ve yazarlık dönemine dair fotoğraf sunumu eşliğinde konuştu.

Dünyaya, Akörenli olan babasının imamlık yaptığı Altınekin’in Küçükborukkuyu (Hacınuman) Yaylası’nda 1955 yılında geldiğini söyleyen Tulukcu, “Daha sonra Konya’ya yerleştik. Okul dönemimizde bisiklete binip, küçük toplu taşıma aracı olan pırpırlarla yarışırdık. Bisiklet sporuna başlayacakken, arkadaşım Mehmet Özdil atletizm sporuna başlayınca biz de onu takip ettik” dedi.
1974 yılında, henüz on dokuz yaşındayken Konya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde Atletizm Antrenörü olarak memuriyete başladığını, bu sırada yüksek tahsiline devam ederek 1980 yılında Selçuk Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümü’nden mezun olduğunu anlatan Tulukcu, “1987 yılında Spor İl Müdürlüğü’nde Şube Müdürlüğü kadrosuna getirilip tesisler ve sicil-lisans işlemlerinden sorumlu oldum. Sporcu ve antrenörlük dönemimde Türkiye’nin farklı vilayetleri ile Avrupa ülkelerini görme imkânım oldu; ilk defa otelde o zaman kaldık. Konya’nın taşrasını da tesisler şube müdürlüğü zamanımda gezip görme imkânım oldu. 14 yıla yakın Şube Müdürlüğü yaptıktan sonra 2001 yılında emekli oldum. Bu sırada Bisiklet Sporunu Koruma ve Kalkındırma Derneği’nde de başkanlık yapıp yönetim kurullarında görev aldım,” diye konuştu.

2002 yılında Konya Akören Dergisi’ni iki aylık periyotlarla yayınlamaya başladığını anlatan Tulukcu, “Evvelinde, dernek faaliyetleri ve ilçemizle ilgili haberleri yayınlamak üzere belediye ile birlikte Akören Dergisi çıkarmıştık. Bu defa kendi adıma bu çalışmaya devam ettim. Bu sırada Memleket Gazetesi sahibi Adem Alemdar’dan teklif alınca yerel gazete serüvenimiz başlamış oldu. Memleket Dergi’de ‘Din Eğitiminin Şam Yolcuları’ konulu seri yazıya başladık ve ilgi gördü. 1940’lı yıllardan itibaren dinî tahsil için yayan yapıldak ve kaçak yollarla Şam’a gidenleri tespit edip hayat hikâyelerini yazdık. Sonra Konya Yenigün Gazetesi’nde Konya Atletizm Tarihi’ni yazmaya başladım,” dedi.Akören Dergisi’ni 2009 yılında kapatma kararı almadan önce emlak sektöründe de çalışmaya başladığını belirten Tulukcu, “Ben ortaokul talebesiyken, merhum babamın arkadaşı, Yeniden Millî Mücadele Teşkilatı’nın kurucularından Necmettin Erişen, Ovalı Camii’nde imamdı. Onların sohbetlerinde bulunmuştum. Bu tarz sohbetleri Mustafa Yavuz, Mustafa Dündar gibi arkadaşlarımızla devam ettirirken özellikle tarih ağırlıklı sohbetler hayli ilgimi çekti. Okullarda okutulan tarih farklı, dinlediklerim farklıydı. Oysa bizim, tarihimizi iyi ve doğru öğrenmemiz, öğretmemiz gerekiyordu. Bu sohbetlerde Üstat Necip Fazıl’ın talebelerinden, Konya’nın yerlisi merhum Mehmet Şendal’ı tanıyıp ondan istifade ettik. Bunun devamında da arkadaşlarımızla Hikmet İlim ve Sanat Derneği’ni (HİSDER) kurduk,” dedi.

Sohbetler sırasında memleketi Akören’e dair yeni bilgiler edinmesi üzerine bunları yazılarına taşıdığını kaydeden Tulukcu, “Sibirya’dan gelerek Cihanbeyli Böğrüdelik’e yerleşen Özbek Tatarlarının mezarlıklarında Çanakkale Şehitleri Anıtı’nı görünce, kendi memleketimdeki şehitler için de böyle bir eser yapılması fikri gelişti. Bu konuda çalışma yaptım ve mesafe kat ettik,” diye konuştu.Akören’in oluşumu hakkında da bilgi veren Tulukcu, “Akören yedi viraneden teşekkül etmiş. Bozkır’dan göç yoluyla gelenler olmuş. 1850’de Antalya’da sivrisinek salgını olunca kaçıp Akören’e yerleşenler olmuş. Antalya’dan on beş yörük sülalesi var. Kırım Tatarları var,” diyerek sözlerini tamamladı.

Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Başkan Yardımcısı Mustafa Sinan Ümit ve Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, günün konuşmacısı Muzaffer Tulukcu’ya kitap ve afiş takdim etti.

Kaynak: Haber Merkezi