ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye ve Azerbaycan'ın yeri geldiğinde tek bir devlet gibi davrandığını belirterek "Dünyanın neresinde olursa olsun bize bırakılan miras, 'Bir millet, iki devlet' şiarıdır." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) Ankara'da "Türkiye-Azerbaycan Diplomatik İlişkilerinin Yeniden Tesisinin 30. Yıl Dönümü" başlıklı konferans düzenlendi.
Konferansın açılışında konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler söz konusu olduğunda iki devletin yeri geldiğinde tek bir devlet gibi davrandığını vurgulayarak "İki devlet arasındaki ilişkileri 30 yılla sınırlamak eksik kalacaktır." diye konuştu.
Kıran, Türkiye'nin Azerbaycan'ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Azerbaycan'ı tanıyan ve Bakü'de büyükelçilik açan ilk ülke olduğunu hatırlattı.
İki ülke arasındaki ortak tarih ve kültürü ikili anlaşmalarla uluslararası hukuk temelinde güçlendirmek için birlikte çalıştıklarını belirten Kıran, iki ülke arasında 300 ikili anlaşmanın mevcut olduğunu, Şuşa Beyannamesi'nin de bunların zirvesinde olduğunu vurguladı.
Kıran, Türkiye ve Azerbaycan'ın tüm bu ikili anlaşmalarla da yetinmediğini, Güney Kafkasya'nın barış ve huzur coğrafyası haline gelmesi için bu dayanışmanın önemli sonuçlar verdiğini gözlemlediklerini belirterek "30 yıl boyunca orada süren işgalin sona ermesi için pek çok deneme yapıldı. Kendi sorunlarımızı başkalarının çözmesini bekledik. Bunu uluslararası hukuka olan inancımız nedeniyle yaptık." değerlendirmesinde bulundu.
- "Dünyanın neresinde olursa olsun bize bırakılan miras, "Bir millet, iki devlet" şiarıdır"
Kıran, iki devlet arasındaki ilişkilerle ilgili, "Dünyanın neresinde olursa olsun bize bırakılan miras, 'Bir millet, iki devlet' şiarıdır." dedi.
Bu şiarla da yetinmediklerine işaret eden Kıran, "Yeri geldiği zaman bir millet bir devlet olarak hareket ediyoruz." ifadesini kullandı.
- "Karabağ Zaferi'nin bir milat olduğunu, yepyeni fırsat pencereleri açtığını müşahede ediyoruz"
Türkiye dış politikasının en önemli sac ayaklarından birinin "Güney Kafkasya'da barış ve istikrarın temini" olduğunun altını çizen Kıran, "Bu bakımdan Karabağ Zaferi'nin bir milat olduğunu, yepyeni fırsat pencereleri açtığını müşahede ediyoruz." diye konuştu.
Kıran, bu sorumluluk duygusuyla barış ve istikrar için kurulan mekanizmalara liderlik ettiklerini belirterek Kafkasya'daki 3+3 mekanizmasının bunların başında geldiğini söyledi.
Bölgede yaşanan Ermenistan ile ilişkilerin normalleşme sürecinin çok kritik olduğunun altını çizen Kıran, şöyle devam etti:
"Ermenistan tarafının bölgede barışı teşvik edici şekilde yaklaşması, özellikle Karabağ'da ateşkesin temini konusunda taahhütlere uyması son derece önemli. Bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Türkiye olarak bu süreci takip etmesi için son derece tecrübeli bir büyükelçimizi özel temsilci olarak gönderdik. Meslektaşıyla ilk toplantısını 14 Ocak'ta yaptı. Bu toplantıların ve sürecin her aşamasını Azerbaycanlı kardeşlerimizle ortak diyalog ekseninde sürdürmeye devam edeceğiz."
Kıran, dün başlayan Türkiye-Ermenistan doğrudan uçuşlarının da bu bakımdan önemli bir aşama olduğuna inandıklarını belirtti.
Şuşa Beyannamesi'nin çok önemli bir vizyon belgesi olduğuna dikkati çeken Kıran, bu beyannameyle iki ülke ilişkilerini müttefiklik seviyesine çıkardıklarını söyledi.
- "Türk Devletleri Teşkilatında, KKTC'nin de üyeliğiyle birlikte aile fotoğrafını tamamlamak istiyoruz"
Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) artık kabuğuna sığmadığını kaydeden Kıran, "Türk Devletleri Teşkilatında, KKTC'nin de üyeliğiyle birlikte aile fotoğrafını tamamlamak istiyoruz. Burada yakalanan ivmede de Türkiye ile Azerbaycan arasındaki gelişen ilişkilerin çok büyük katkısı var. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasını gerçekleştirme imkanına sahip olacağız." diye konuştu.
Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi Başkanı Ferit Şefiyev, Kıran'a, konuşmasının ardından Azerbaycan halısı takdim etti.
Kaynak: