Araştırmacı Sait Samat'ın titiz araştırmaları sonucu, türbenin mimarisi, dış cephe düzeni, iç ve dış mekan özellikleri, dekoratif elementler ve geçmişi hakkında çarpıcı bilgiler ortaya koyuldu. Bu çalışma, 400 yıllık geçmişi bulunan bu tarihi yapı hakkında daha önce bilinmeyen pek çok detayı açığa çıkardı.
Makalede, türbenin coğrafi konumundan mimari detaylarına, iç mekan düzenlemelerinden tarihçesine kadar pek çok yenilikçi bilgi yer alıyor. Araştırmacının önerileri, türbenin gelecek kuşaklara aktarılması ve muhafazasına dair yol gösterici nitelikte.
Yapısal analizler ile yeni keşifler
Sait Samat, türbenin mimari analizini yaparken, kullanılan malzemelerden yapısal özelliklere kadar derinlemesine bir inceleme gerçekleştirdi. Türbenin moloz ve kesme taşlar kullanılarak dikdörtgen bir plan üzerine inşa edildiği, 1955 yılında yapılan restorasyonlarla orijinal yapısının korunduğu belirlendi.
İç mekanların sırları
Ayrıca, iç mekandaki detaylı gözlemlerle, mihrap, duvarlar ve tavanın yazı, bitkisel ve geometrik motiflerle süslendiği; sandukaların da bu zengin dekorasyonun bir parçası olduğu ortaya kondu.
Tarihin baştan yazıldı
Samat'ın araştırması, türbenin 1903 yılında inşa edildiğini ve Şeyh Abdullah Efendi'ye ait olduğunu doğruluyor. Bu bulgular, türbenin Seydişehir'in kültürel mirası olarak önemini pekiştiriyor ve tarihçesi hakkındaki eksik bilgileri tamamlıyor.
Bu yeni çalışma, Hacı Abdullah Efendi Türbesi hakkındaki bilgi birikimimizi zenginleştirirken, yapının korunması ve gelecek nesillere aktarılması adına önemli öneriler sunuyor.