İSTANBUL (AA) - FATİH TÜRKYILMAZ - Her yıl kasım ayının ikinci pazartesi günü başlayan "Dünya Çocuk Kitapları Haftası", ülke genelinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
"Anne Sen Melek Misin?", "Masal Salıncağı" ve "Alfabenin Öyküsü"nün de aralarında olduğu çok sayıda çocuk kitabını kaleme alan yazar ve şair Bestemi Yazgan, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada çocuk edebiyatının önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yazgan, çocukla kitabın bir araya gelmesini "dünyanın en güzel bahçesi" olarak tanımlayarak, "Dünya bir ağaç olsa çiçeği çocuklar olurdu. Bilgi bir ağaç olsa çiçeği kitaplar olurdu. Çocukla kitap bir araya gelince karşımıza dünyanın en güzel bahçesi çıkıyor. Doğrusu o bahçedeki çiçekleri sulama görevi yaptığım için çok mutluyum." dedi.
Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki kitap fuarlarına katıldığının altını çizen Yazgan, şunları kaydetti:
"Bazı insanlar mikrofonu elince alınca, klavyenin başına geçince bir eksik; 'Nerede bu devlet, nerede bu millet?' diye soruyor. Ben acizane hep kendime sorarım, 'Sen neredesin?' diye. Doktor hastayı muayene eder, teşhisi koyup bırakmaz. Reçetesini yazar ve tedaviye geçer. O zaman 'Ne yapmamız gerekiyor?' diye sormamız gerekiyor. Yazar olarak güzel metinler yazmalı, yayınevleri olarak görseline dikkat ederek kitaplar basmalı, anne, baba, öğretmen ve okuyucu da ilgi göstermeli. Bu 3 unsur bir araya geldiğinde şikayetlerin kalkacağına inanıyorum."
Bestami Yazgan, Türkiye'de çocuk edebiyatının iyi bir konumda olduğuna dikkati çekerek, Kültür ve Turizm Bakanlığının kitapların farklı dillere tercüme edilmesi konusunda destek verdiğini ve kendisinin de 10 eserinin bu kapsamda başka dillere çevrildiğini söyledi.
- "Çocuklar güzeldir, her şeyin en güzeline sahiptir"
Yazarların yazdıklarından sorumlu olduğuna vurgu yapan Yazgan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle konu çocuksa, çocuk beyaz bir kağıt gibidir. Oraya bir mürekkep damlası bile düşmemesi gerekir. Onlar güzeldir, her şeyin en güzeline sahiptir. Her eserimin yeni baskısında yeniden okuyorum. Sosyal anlayışımız değişiyor. 2000 yılında oturduğumuz sokakta Türkiye Umum Sakatlar Derneği vardı. Sonra 'sakat' kelimesini kullanmamaya başladık. Bir müddet 'özürlüler' dedik, sonra onu da bıraktık 'engelliler' diyoruz. Kitaplarımı o niyetle gözden geçiyorum."
Yazar Yazgan, bir milletin geleceğini görmek için bugünün çocuklarına bakmak gerektiğine işaret ederek, "Bir yıl sonrasını düşünüyorsan buğday ek, 10 yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, 50 yıl sonrasını düşünüyorsan çocuk yetiştir. Onlar bize Mevla'nın bir hediyesi ve emanetidir." şeklinde konuştu.
Çocukların kitapla tanıştırılmasının önemine de değinen Yazgan, çocuklara önce yerli ve milli eserleri sonra ise dünya klasiklerini okutmak gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak:
