İSTANBUL (AA) - Baksı Kültür Sanat Vakfı ve Müzesi kurucusu, ressam ve akademisyen Hüsamettin Koçan'ın "Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri" başlıklı sergisi, Zeytinburnu Belediyesi Kazlıçeşme Sanat'ta ziyarete açıldı.
Anadolu'nun görsel tarihinin aktarıldığı 3 ayrı fasikülün yanı sıra sergide, "Baksı Müzesi Belgeseli", "Geleneğin Şifreleri Video Kolaj", "Kılıç Enstalasyonu", "Yeni Bir Başlangıç", "Şaman'ın Gizemi", "Antipas: Tılsımlı Eller" ve "Tılsımlı Heykeller" bölümleri yer alıyor.
Sergiye ilişkin, akademisyen Nusret Polat yönetiminde düzenlenen söyleşiye katılan Prof. Dr. Koçan, "Geleneğin ve Geleceğin Şifreleri" konu başlığını ele aldığı bir konuşma yaptı.
Koçan, Selçukluların Anadolu'ya geldikten sonraki kültürel etkileşimine değindiği konuşmasında, Selçukluların, Anadolu'daki kültürü benimsemenin yanı sıra farklı kültürlere de her daim açık olduğunu dile getirerek, "Anadolulu olmayı kendilerine yedirmişlerdir. Öteki kültürlere açık olmaları meselesi de son derece önemlidir. Mesela bizim müzede sergilenen bir çanın üzerinde insan portreleri var. Onlar figürü yasaklamıyor. Paralarında resimler var. Yani öteki kültürleri yok etmiyor Selçuklu." dedi.
Hüsamettin Koçan, Selçukluları biraz animist bulduğunu da dile getirerek, "Mesela mermerin ruhu ve gücü olduğuna inanırlar. Selçuklu çok zengin bir kültür. Bana sorarsanız Anadolu'da var olan en etkili mimari Selçuklu mimarisidir. Olağanüstü. Bugün bile yapıların son derece çarpıcı ve güncel bir estetiği var." değerlendirmesinde bulundu.
- "İdeolojik gerekçelerle insanoğlunun hikayesine ihanet edemem"
Kültürün ve insan hikayelerinin her daim yanında olduğunu ifade eden Koçan, şöyle devam etti:
"Benim bir tarafım yok. Taraf oldun mu kendini hapsediyorsun. Kendimi hapsederek onun, bunun gözünden bakmak yerine, bu zenginliği kendi dünyamın bir parçası yapmak isterim. Onun için de ben (kültüre) bir bütün olarak bakılmasını düşünüyorum. İdeolojik gerekçelerle insanoğlunun hikayesine ihanet edemem. Toprağa bakmak lazım. Benim açımdan en önemli bilge, toprağın kendisidir. O bize anlatır, onu okumayı bilirsek."
Prof. Dr. Koçan, sergiyi tarihsel hafıza ve coğrafyadan alınan bilgilerle hazırladığına dikkati çekerek, "Bu nedenle sergimden çok memnunum. Sergimdeki bütün eserler aslında tekniğiyle, kurgusuyla kendine aittir. Komşu ilişkileri yoktur. Bence bu imkanı da bana Anadolu sağladı." diye konuştu.
Sanat tarihçilerinin biraz daha cesur olması gerektiğine vurgu yapan Koçan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sanat tarihi üzerinden insanlık tarihi yazılsa, tarihte biz sevgiyi, özneyi, barışı ve daha çok doğayı bulacağız. Bizim sanat tarihçileri daha çok şekle bakıyor. Daha derinlemesine okumak, sanat tarihçilerinin yeltendiği bir mesele değildir. Oraya yeltenebilseler, hakikaten tarih bizi barıştıran bir alandır. Bu tarih, galiplerin karar verdiği, sadece galiplerin yaşadığı bir dünya değil, kaybedenlerin de yaşadığı bir dünya. Belki onlar değerler üstünden bir gelecek mücadelesi verdi ama kaybetti."
Hüsamettin Koçan, Baksı Müzesi hakkında bilgi verdi, ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Sergi, 30 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: