Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Prof. Dr. Haluk Dursun, vefatının 3. yılında yad edildi

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz: "Haluk Dursun deyince kültürümüzün tek bir yönü, bir cephesi değil hemen hemen bütün yönleri, bütün hususiyetleri ve bütün konularla ilgili meseleye vakıf, çözüm üreten ve uygulayan bir insan aklımıza geliyor" Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu: "Haluk hoca, hayatı boyunca çevresinde birçok kişiyi dolaştırıp yetiştirdi. Çünkü insan insanın yanında yetişiyor. Yani kitaptan okumayla yetişmiyor"

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - Üç yıl önce geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden tarihçi Prof. Dr. Haluk Dursun, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı.


İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz'ın yönetimini üstlendiği "Vefatının 3. yılında A. Haluk Dursun" başlıklı söyleşi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi'nde gerçekleştirildi.


Yılmaz, buradaki konuşmasında, Haluk Dursun'un kültür alanında kapsamlı çalışmalar yaptığını belirterek, "Hakikaten bir Akıncı Bey'i gibi Malkoçoğulları gibi bir uçtan diğer uca kültürümüzün savunuculuğunu, taşıyıcılığını, mihmandarlığını, rehberliğini ve şahitliğini yapmıştır." dedi.


Dursun'un kültür ve medeniyetin yeşermesi için kendine mahsus üslubuyla, anlatımıyla ve tarzıyla mücadele verdiğine, gençleri yetiştirmeye ve ufuklarını açmaya gayret ettiğine işaret eden Yılmaz, "Haluk Dursun deyince kültürümüzün tek bir yönü, bir cephesi değil hemen hemen bütün yönleri, bütün hususiyetleri ve bütün konularla ilgili meseleye vakıf, çözüm üreten ve uygulayan bir insan aklımıza geliyor. Geçen zaman onun bu konudaki gayretlerini bize daha iyi anlatıyor." değerlendirmesini yaptı.


- "Ayasofya'daki padişah türbelerini açtı"


Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ise konferansın yapıldığı kütüphanede hayattayken Haluk Dursun ile bir programda bir araya geldiklerini söyledi.


Dursun ile öğrencilik yıllarındayken yurt dışında tanıştığını dile getiren Afyoncu, "Daha sonra Türkiye'ye geldi, hocamız oldu. Tabii biz tarihçilerin şöyle bir özelliği var, genelde kitabi çalışırız. Sahaya inmediğiniz takdirde eldeki bilgilerin faydası sınırlı oluyor. Hoca çok gezdi. Onun gezmesinin bize faydası da oldu. Biz de peşine takıldık. Balkanlar, Avusturya, İsrail, Filistin'i peşi sıra dolaştık. Kitaptaki bilgilerimizin sahada karşılığını gördük. Sahada insan unsurunu, eserleri gördük." diye konuştu.


Kültür tarihçiliğine önem veren Dursun'un "Beşeri sermaye yok olmadan görmek lazım." dediğini aktaran Afyoncu, şunları kaydetti:


"O gitti beşeri sermayeyi kaydetti. Tabii idareci yönleri de son derece önemli. Günümüzde birçok idareci var, hepimiz biliyoruz. Fakat maalesef çoğunun derdi yok. Haluk hoca onu yapmadı. Bütün görevlerinde bir dert edindi kendine. Ayasofya'daki mesela padişah türbelerini açtı. Ben öğrenciyken İstanbul'a ilk geldiğimde 1984'te kapalıydı. Bizden çok önce kapanmıştı. Hocanın Ayasofya Müzesi Müdürlüğünde o türbeler açıldı. Ayasofya'nın içinde Osmanlı dönemine ait birçok eser ortaya çıkarıldı. (Haluk Dursun) 'Ayasofya bir Osmanlı Külliyesi'dir' tezini işledi."


Afyoncu, Dursun'un Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü görevindeyken de kapalı olan birçok mekanı açtığını belirterek, "Mesela haremi hepimiz gezeriz gittiğimizde. Haremde bir tane mescit gördünüz mü? Görmediniz. Aslında üç dört tane mescit var fakat hep kapatılmış. Hoca 'tamam' diyordu, 'açmamız mümkün olmasa bile, kapısına burası mescit diye yazmak ihmal edilmemeli' demişti." ifadelerini kullandı.


Haluk Dursun'un ömrünün son yıllarında Güneydoğu'da, Doğu Anadolu'da faaliyetler yaptığını aktaran Erhan Afyoncu, "Batı'dan öğrencileri götürdü. Bu son derece önemliydi. İzmir'deki bir çocuk gitti, Mardin'i, Van'ı gördü. Van'daki çocuk İstanbul'a geldi Samsun'a gitti. Bir kaynaştırma yapmaya çalışmıştı rahmetli ölmeden önce." dedi.


Afyoncu, Dursun'un insan yetiştirmeye çok önem verdiğini vurgulayarak, "Hoca hayatı boyunca çevresinde birçok kişiyi dolaştırıp yetiştirdi. Çünkü insan insanın yanında yetişiyor. Yani kitaptan okumayla yetişmiyor." şeklinde konuştu.


- "İstanbul yaşama sanatına vakıf bir kültür adamıydı"


Yazar Beşir Ayvazoğlu da vefatının ardından "Çağdaş Evliya Çelebi'mizi kaybettik" başlığıyla bir yazı kaleme aldığı Dursun'un macerasının İstanbul'da değil dünyaya geldiği Hereke'de başladığını söyledi.


Dursun'un lise yıllarında Evliya Çelebi gibi İstanbul'u dolaşarak keşfettiğini anlatan Ayvazoğlu, "İstanbul'u tanımak, hissetmek, dolayısıyla İstanbul'da yaşama sanatını ve üslubunu kazanmak konusunda kim ona üstatlık etti bilmiyorum ama kelimenin tam manasıyla rahmetli Haluk Dursun İstanbul yaşama sanatına vakıf bir kültür adamıydı. Sadece Boğaziçi gezilerinde rehberlik yaptığı bir ana denk gelenler, İstanbul hakkındaki kültürünün derinliğini ve çeşitliliğini fark etmişlerdir eminim. Zaman zaman vapurlarla gezdirirdi meraklıları, ben de birkaç defa katıldım." dedi.


İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Gülan, Dursun da 1974-1975 yıllarında Galatasaray Lisesinde Vahdettin Engin ve Haldun Lengerlioğlu ile birlikte tanıdığını belirterek, "Üçü yakın arkadaşlar ve bugün gençlere anlatılsa tam hayal edemeyecekleri bir ateşin içinden geçiyorlar. Türkiye'nin o zamanki dönemi Galatasaray Lisesinin o zamanki dengesi, ağırlıkları, insanları. Bir yandan korkusuz mücadeleci 3 arkadaş." ifadelerini kullandı.


Yeni Haluk Dursunların yetişmesi gerektiğinin altını çizen Gülan, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Belki pişmek için ateşten geçmek lazım. O ateşten pişip de kültür üzerine yoğunlaşmış bir hayata dönmek, orada ayakta kalabilmek ve Galatasaray camiasında çok az kimse içine açtığı ana kapısını açıp da cenazesinin önce Galatasaray'dan uğurlanması ve onunla çokça mücadele etmiş, haksızlık yapmış, zulmetmiş kimselerin de üzüntülerini belirtmek için adeta pişmanlıklarıyla o cenazede olmaları, Galatasaray'ın bütün kesimlerinin en farklı yerlere sürüklenmiş kesimlerinin de içten sevdiği takdir ettiği bir insan olarak bu dünyaya veda edebilmiş olmak, alınacak unvanlardan ve yapılacak şahitliklerden çok daha gösterici nitelikli olabilir."


- "Hep hayallerinin peşinde koşardı"


Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Özcan ise Haluk Dursun ile 25 yılı aşkın bir yoldaşlıklarının olduğunu, yaptıkları yolculuklarda ondan çok şey öğrendiğini belirterek, usta tarihçi ile hatıralarını anlattı.


Özcan, Dursun'un bir proje insanı olduğuna işaret ederek, "Aynı anda çok farklı çevrelerle çok farklı projeler yürütür ve bunlar çoğu kez birbirinden bağımsız olurdu. Hep hayallerinin peşinde koşardı. Buradaki dostlarımızın, hocalarımızın da vurguladığı gibi belki de hayatının en önemli amacı insan yetiştirmek üzereydi." dedi.


Özcan, Dursun'un "Hanegi-Himaye" usulüne ilişkin yazdığı makalesinde "hanegi" usulüyle elinden tutulan, ihtiyaçları görülerek vatana ve millete hayırlı birer insan olmaları için yetiştirilmesi üzerine kurumsallaşmış bir yapının sivil hayattaki iz düşümüne değindiğini ve bu bilgilerin bugün için de yol gösterici nitelikte olduğunu sözlerine ekledi.


Etkinliğe AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, yazar Mustafa Özarslan ve Mustafa Küçükaşcı ve Haluk Dursun'un kızı Nilay Dursun ile akademi, kültür, edebiyat ve sanat dünyasından çok sayıda kişi katıldı.


Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılarından tarihçi Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, 2019'da Malazgirt ve Ahlat'ı gençlere daha iyi tanıtmak için yürütülen çalışmalar kapsamında bölgede bulunduğu sırada, Van'ın Erçiş ilçesinde geçirdiği trafik kazasında vefat etmişti.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”