Karatay ilçesindeki Bedesten Çarşısı’nda yer alan Aziziye Camii, 4'üncü Mehmed'in muhasibi Damat Mustafa Paşa tarafından 1671- 1676 yıllarında yapıldı. 
Cami 1867'deki büyük Konya yangınında hasar gördü. Sultan Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Valide Sultan'ın desteğiyle yeniden inşasına başlanan camiyi barok ve rokoko mimari tarzıyla Ermeni Balyan ailesi tasarladı. 
1874 yılında cami, yapımı tamamlanarak, yeniden ibadete açıldı. Sıra dışı mimarisiyle dikkat çeken Aziziye Camii, pencereleri kapısından büyük tek cami olma özelliği taşıyor.
AZİZİYE’Yİ KAPISINDAN BÜYÜK PENCERELERİ AYDINLATIYOR
Aziziye Camii Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Pıçak, caminin İslami eserler arasında eşsiz bir yere sahip olduğunu belirterek, “Aziziye Camii 1671 yılında altında dükkanlarla birlikte inşa edildi. 1867 yılında büyük Konya yangınında tamamen kullanılamaz hale geldi. 1874 yılında Pertevniyal Valide Sultan tarafından oğlu Sultan Abdülaziz'e atfedilmek üzere Aziziye Camii ismiyle tekrar inşa ediliyor. 
O yıldan bu yana vakıf camisi olarak Türkiye’deki nadir eserlerden birisi. Camiyi barok ve rokoko mimari tarzıyla Ermeni Balyan ailesi tasarlıyor. Pencereleri kapısından büyük İslami yapılar içerisindeki en önemli eser. Pencerelerinin kapısından büyük olmasının nedeni gün ışığından fazlaca yararlanması ve sıcak bir ortam sağlaması. Ermeni Balyan ailesinin yapmış olduğu eserlere baktığımızda Pertevniyal Valide Sultan Camii de Beylerbeyi Sarayı’nda da büyük pencereler kullanılmıştır. 
Aziziye Camii’nin restorasyonu sırasında 6-7 kilogram civarında altın kullanıldı. O gösterişi de daha iyi ön plana çıkarabilmek için pencereler kapıdan büyük kullanılmıştır. Mevlana Müzesi’nden sonra en çok ziyaret edilen yapı Aziziye Camii. Cami, dünyada da ilgi duyulan bir eser. Tek kubbe üzerine yapılan bir eser. Ortasında kolon ve sütunu olmayan, iki tane hassas mimari çizime sahip minareye sahip. Minarelerinin görüntüsü insanları cezbediyor. Enteresan bir yapı, inanılmaz bir ahengi var” dedi.
Kaynak: DHA
