İSTANBUL (AA) - Doktor, oyuncu, yazar ve yönetmen Ercan Kesal, "39. Uluslararası TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı"nın son gününde bir söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşide, "Cebimdeki Ekmek Kırıntıları" adlı kitabına ve hayat hikayesine ilişkin açıklamalarda bulunan Kesal, okuma yazması olmayan bir annenin ve ilkokul mezunu bir babanın oğlu olarak dünyaya geldiğini söyledi.
Kesal, "Yoksun bir çocukluk geçirdim ve bulunduğum yerden şunu söylemeye çalışıyorum dünyaya, 'benden haberdar olun, ben bir varlığım.' İşte geçip giderken bir şeyler de söyleyerek gideceğim." dedi.
Samimi bir şekilde halktan biri olarak davrandığını ifade eden Kesal, şunları kaydetti:
"Arkadaşlar biz o kadar da yalnız değiliz. Bakın bu dünyaya dair söyleyeceklerimiz var. Çünkü bu dünya bizim. Biz onun misafiriyiz ama evimiz burası. Bizim dünyada yalnız, işe yaramayan, hiçbir şeyi değiştirmeye gücü olmayan, dünyanın sahibi olmayan ama dünyaya sürekli bir şeyler veren, tüketen, üreten, çoğu zaman ürettiğini tüketemeyen bireyler olarak yaşayıp ölmemizi isteyen, kaybolmamızı, dünyaya iz bırakmamızı istemeyen bir tuhaf düzenin panzehiri olmak burada yatıyor diye düşünüyorum. Yani bunu ne bir ideolojik kaygıyla ne de bir çevreci hassasiyetiyle yapıyorum. Bunu sadece ve sadece 1959 doğumlu, 63 yaşına gelmiş, eh işte yaralı bereli, bir sürü şey yaşamış adam olarak, bulunduğum yerden fark ettiklerim üzerinden yazıyorum."
Kronik Kitap'tan çıkan "Cebimdeki Ekmek Kırıntıları" adlı kitabının adını da olabildiğince iddiasız bir yerden kurmaya çalıştığına işaret eden Kesal, "Evet cebinde bir takım kırıntılar var, Grimm masallarındaki Hansel ile Gretel gibi ormana bırakılıp eve dönmek isteyen bir adamım ben de. Eve dönerken işime yarasın diye cebime kırıntılar koymuştum, kuşlar yedi. Ormandayım, sizler gibiyim ben de. Bulunduğum yerden ses etmeye çalışıyorum." değerlendirmesini yaptı.
Konuşmasının ardından Kesal, söyleşiye katılan okurların sorularını cevapladı.
Kaynak: