SUSAMAYI BEKLEMEYİN
Sağlıklı bir yetişkinin ağırlığının yaklaşık yüzde 60’ının sudan oluştuğunu belirten Üroloji Uzmanı Dr. Mithat Kıvrak, “Vücut gün boyunca sürekli olarak su kaybeder. Dehidrasyonu önlemek için, her gün içecek ve yiyeceklerden bol miktarda su almamız gerekir. Bu konuda genelde günde en az 2 litre su içilmesi önerilse de aslında ne kadar su içilmesi gerektiği kişiden kişiye göre değişiyor. Çünkü su ihtiyacımız sıcak, nemli veya kuru bölgelerde yaşadığımızda artacak, yayla gibi yüksek rakımda yaşayan insanlarda da yine aynı şekilde günlük su ihtiyacı artacaktır. Yüksek miktarda tuzlu, baharatlı veya şekerli gıdalar tükettiğinizde, yoğun egzersiz yaptığınızda, ateş kusma, ishal gibi hastalık durumlarında da günlük su ihtiyacı yine artacaktır. Eğer bu durumlardan biri mevcut ise günlük önerilen ortalama su miktarının üzerine çıkılabilir, su içmek için susamayı beklememeliyiz, bunun yanında ihtiyaçtan fazla su tüketilmesi de zararlı olabilmektedir.” dedi.
ÖNERİLEN SIVI MİKTARININ 1,5 LİTRESİ SU OLMALI
Açık idrar renginin yeterli sıvı alındığını göstermede kılavuz olduğunun da altını çizen Kıvrak, “Açık renkli, berrak idrarı hedef olarak koyabiliriz. Renksiz idrar ise aşırı sıvı tükettiğinizin göstergesi olabilir. Yüksek sıcaklık veya yoğun egzersiz sırasında, kayıp sıvıyı veya ekstra gerekli sıvıları telafi edecek kadar içtiğinizden emin olmalıyız” şeklinde konuştu.
SIVI AÇIĞININ NEDENİYLE OLUŞABİLECEK SAĞLIK PROBLEMLERİ
Akademi Meram Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mithat Kıvrak, sıvı açığı nedeniyle oluşabilecek problemleri sıraladı:
Hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü) kişide halsizlik, uyku hali, bazen ileri derecede ise ani bayılmalar olabilir. Uzun dönemde böbrek kalınlaşması bozulduğu için böbrek yetmezliği gelişebilir.
Çok uzun süre ve şiddetli sıvı eksikliğinde ağızda yaralara sebep olabilir.
Ailesel yatkınlıkta daha sık olmakla beraber ailede taş öyküsü yoksa bile idrar normalden koyu olduğu için idrarda kristalleşme daha fazla olacağından taş oluşma riski yadsınamaz şekilde artar.
Kişilerin idrar yoğunluğu ile beraber idrarın asitliği de artacağından idrarda enfeksiyona benzer bulgular verir, hayat kalitesi azalır ve uzun süre devam ederse idrar yollarında tedavisi kolay olmayan hasarlar oluşabilir.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.