Mevlana Müzesi'ndeki Kubbe-i Hadra restorasyonunda sona yaklaşıldı

Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin babası Sultanü'l-Ulema Bahaeddin Veled'e hediye edilen arazide, Mevlana'nın 17 Aralık 1273'te vefat etmesinin ardından türbe yapıldı.
Mevlana'nın vefatından bir yıl sonra yapımına başlanan Kubbe-i Hadra, 16 dilimli külah ve turkuaz renkli çinilerden oluşuyor.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde bugünkü şeklini alan Kubbe-i Hadra, 1698, 1798, 1816, 1835, 1912, 1949 ve 1964 yıllarında olmak üzere 7 defa restorasyon geçirdi.

Geçen yıl haziran ayında başlayan son restorasyon kapsamında, çinilerin yüzde 60'ı döşendi.

Konya Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, AA muhabirine, Kubbe-i Hadra'nın deformasyona uğraması nedeniyle "tarihinin en kapsamlı" restorasyonuna alındığını söyledi.

Yarar, Kubbe-i Hadra'yı şöyle anlattı: "Selçuklu zamanında Konya'ya dışarıdan gelen insanlar, çok yüksek katlı bina olmadığı için şehre yaklaştıklarında iki yüksek fiziki yapıyla karşılaşırlar. Birincisi Hazreti Mevlana'nın kabrinin başındaki yeşil çinilerle kaplı kubbe, diğeri de bir kısmı yıkılan İnce Minareli Medrese'nin minaresi. Ona İnce Minare denmiş, buna da renginden dolayı 'Yeşil Kubbe' denilmiştir."
Montajda yüzde 60 tamamlandı
Bilim Kurulunun çalışmaları sonunda 2020 Haziran ayında başlayan restorasyon çalışmalarında sona yaklaşıldığını dile getiren Yarar, "Yeşil Kubbe'yi meydana getiren çiniler yaklaşık 8 bin 500 adetten oluşmakta. Bunlar ayrı ölçeklerde. Bu açıdan değerlendirdiğimizde de 350 civarında ayrı ölçekli çininin yer aldığını görmekteyiz. Şu anki çalışmalarımıza baktığımızda çinilerin imalatında yüzde 90 seviyesinde, yerine montaj veya uygulama açısından baktığımızda da yüzde 60 seviyesindeyiz." diye konuştu.

Çalışmaların, bu tempoda sürdürüldüğünde ekim ayının ortalarında tamamlanmış olacağını dile getiren Yarar, "İnşallah bu yıl ki Şeb-i Arus törenlerinde, gelen misafirlerimiz eski Yeşil Kubbe'yi tekrar görebilecekler." dedi.
Selçuklu çinileri uygulanıyor
Yarar, restorasyon için üretilen çinilerin Anadolu Selçuklu döneminde yapılan "tap tap" tarzı çiniler olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Bilim Kurulumuz yaklaşık bir sene önce çinilerin imalatı konusunda çok titiz bir çalışma ortaya koydu. İznik, Kütahya, Konya ve ülkemizin başka şehirlerinde üretilen örnek çiniler Eskişehir'deki bir merkezde değerlendirildi. 8 ayrı kategoriden geçerek en iyisi, en kullanışlı, en dayanıklı olanı belirlendi. Konya'da imal edilen çininin birinci planda olduğu kabul edildi. Burada Selçuklu stili dediğimiz tap tap çini imal edilip kullanılıyor."
Restorasyon çalışmalarını Konyalı bir hayırseverin üstlendiğini ifade eden Yarar, şunları kaydetti: "Bu işlerde öngördüğünüz maliyetler, geçen süreç içerisinde zaman zaman değişikliklere uğrayabilir. Sekizincisi yapılıyor. Hayırseverimiz bu konuda hiçbir harcamadan kaçınmadı. Kendisine de çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca konuyla yakından ilgilenen ve desteklerini esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanımıza, Valimize, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, bilim kuruluna ve emeği geçen diğer tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim."

Kaynak: