İSTANBUL (AA) - Macar folk grubu Kerekes Band, İstanbul'da müzikseverlerle bir araya geldi.
Yöresel müziği kendine has üslubuyla yorumlayan Macar grup, dünya turnesi kapsamında pandeminin ardından Türkiye'de ilk kez konser verdi.
İstanbul'daki Macar Kültür Merkezinin destekleriyle Grand Pera Alternatif Sahne'de, Türkçe şarkıların da yer aldığı repertuvarla eserlerini dinleyicilerinin beğenisine sunan topluluğun solisti Zsombor Feher, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha çok Macar halk müziği üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Feher, Osmanlı'nın Macaristan'ı fethettikten sonra Türk müziğinin Macar müziği üzerinde büyük bir etkisi olduğuna işaret ederek, "Biz bu etkiyi de dinleyicilere hazırladığımız eserlerle göstermek istiyoruz. Aslında kullandığımız müzik aletleri arasında da ney, kemençenin bir benzeri ve ut var. Yani kullandığımız müzik aletleri de ortak kültürümüzü bize gösteriyor." dedi.
- "Ayasofya'dan çok etkilendik"
Doğu müziklerinden de oldukça etkilenerek eserler hazırladıklarına dikkati çeken Feher, bu tarz eserlerine örnek olarak "Madine" ve "Derviş" parçalarını gösterdi.
Grupta aynı zamanda flüt çalan Zsombor Feher, Kerekes Band olarak 1970'lerin Anadolu rock müziğini de oldukça beğendiklerini dile getirerek, Alpay, Ersen ve Dadaşlar ile Barış Manço'yu dinlediklerini ve bu isimlerin plaklarını aldıklarını da anlattı.
Feher, İstanbul'u gezerken Özdemir Erdoğan'ın "Gurbet" isimli plağını satın aldığını ifade ederek, "Çok mutluyum bu plağı almayı başardığım için. Uzun zamandır koleksiyonuma katmak istediğim bir plaktı." diye konuştu.
İstanbul'u ilk kez gördüklerini ve tarihi yarımadayı gezdiklerini aktaran Feher, şunları kaydetti:
"Grup olarak hepimiz adına söyleyebilirim ki Ayasofya'dan çok etkilendik. Bu yüzden çok mutluyuz. Türk mutfağını da çok sevdik. Birçok farklı yerde yemek yeme fırsatı bulduk. Pandeminin ardından aslında en çok etkilendiğimiz şeylerden biri de Türkiye'deki hayatın canlı olması. Herkes bir şeylerin peşinde ve herkes bir şeyler yapıyor. Kapalıçarşı, Mısır Çarşı'sı buralardan da çok etkilendik. İnsanlarla oturduk, çay içtik."
- "Her hafta Osmanlı döneminde 17. yüzyılda yapılan bir hamama giderim"
Feher, Macaristan'ın Eger kentinden geldiklerini söyleyerek, "Osmanlı döneminden de bilinen bir yer. Ben her hafta Osmanlı döneminde 17. yüzyılda yapılan bir hamama giderim. Osmanlı'nın en kuzeyde yaptığı minare de bizim şehrimizdedir. Oraya sürekli çıkıyorum. Çocuklarımı da çıkartıyorum. Oradaki Türk kültürünü de yaşamaktan mutluluk duyuyoruz." dedi.
Kerekes Band'in pandemi nedeniyle gerçekleştiremedikleri 25. yıl kutlaması için dört bölümden oluşan bir konser kaydı dizisiyle de ocak ayında TRT Avaz'da dinleyicilerle buluştuklarını hatırlatan Zsombor Feher, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eger'deki Osmanlı hamamında konser çekimini gerçekleştirdik. Projemizin 'su' teması altında Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkiye olmak üzere 6 ülkenin müziklerinden birer eser seslendirdik. Çok gurur duyduğumuz bir çalışma oldu. Şu anda da konser turundayız. Dubai'ye, Azerbaycan'a ve sonra Türkiye'ye geldik. Bu konserlerden sonra daha iyi anladık ki bu ülkeler için suyun ne kadar önemli olduğunu. Macaristan zaten doğal kaynaklarıyla su açısından zengin bir ülke. Bu anlamda da projenin ne kadar önem kazandığını yeniden anladık."
Macar Kültür Merkezi Müdürü Dr. Gabor Fodo ise Kerekes Band'in Macaristan'da çok sevilen ve beğenilen bir grup olduğunu belirterek, "Özel bir tarzları var. Pandemiden önce onları davet etmiştik. Bugüne kısmet oldu." şeklinde konuştu.
Grupta, Feher'in yanı sıra koboz ve gitarda Csaba Namor, viyola ve vokalde Akos Csarno, bas ve vokalde Peter Sohajda, davul ile vokalde Feher Viktor yer alıyor. Konserde grup, aralarında "Szilaj", "Sarı Gelin", "Yekte", "Back to Folk" ve "Szantofer" eserlerinin olduğu birçok parça seslendirdi.
Kaynak: