TRABLUS (AA) – AYDOĞAN KALABALIK- Libya'da yaklaşık 2 hafta önce sosyal medya üzerinden organize olarak "Gençlik Devrimi" sloganıyla yola çıkan bazı genç gruplar, 1 Temmuz'da başkent Trablus'un yanı sıra Tobruk, Sirte ve Derne kentleri ile ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in yaşadığı ve sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı Bingazi'de eylemler yaptı.
Aynı günün akşamında eylemcilerin Tobruk'taki Temsilciler Meclisini basarak binayı ateşe vermesi, Genel Kurul salonuna kadar girerek sandalyeler ve kürsüyü yerinden söküp götürmesi iç ve dış çevrelerde şaşkınlığa neden oldu.
Temsilciler Meclisine yapılan saldırının, ülkenin doğusunda yaşayan Libyalılar tarafından gerçekleştirilmesi ve güvenlik güçlerinin olaya müdahale etmemesi ise dikkati çeken bir diğer gelişmeydi.
Eylemlere ülke içinden ve dışından tepkiler gelmekte gecikmedi. Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi "sükûnet" çağrısında bulunurken, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ise "eylemleri desteklediğini" açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres "gösterileri endişeyle takip ettiğini" belirtirken, BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams protestocu gençlerin Meclisi basmasını kınadı. ABD'nin Trablus Büyükelçiliği de ülke çapında görülen istikrarsızlık sahnelerine neden olan siyasi, ekonomik ve mali çıkmazdan "derin endişe" duyulduğunu bildirdi.
- Eylemcilerden siyasi içerikli sloganlar
Eylemciler "elektrik kesintilerinin bir an önce son bulması, petrol ürünlerine yapılan devlet desteğinin kaldırılmasına ilişkin kararın iptal edilmesi, ekmek fiyatlarında indirime gidilmesi ve seçimlerin yapılması" gibi gayet masum, anlaşılabilir ve toplumsal taleplerde bulundu.
Ancak söz konusu eylemlerde bütün yasama ve yürütme kurumlarının lağvedilmesi ve ülkenin tamamında olağanüstü hal ilan edilmesinin yanı sıra Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ile Libya Müftüsü Sadık el-Giryani aleyhinde atılan sloganlar ise soru işaretlerine neden oldu.
Ayrıca başkent Trablus'ta yer alan Şehitler Meydanı'ndaki eylemciler arasında yabancı askerler ile paralı askerlerin ülkeden çıkarılmasını isteyenler de vardı.
- Dibeybe'nin ön alma girişimi
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe'nin eylem ve sivil itaatsizlik başlatma çağrılarına destek vermesi dikkati çekti. Ancak Şehitler Meydanı'nda eylem yapan gençler arasındaki yaklaşık 300 kişilik bir grup, Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin ateşe verilmesinin ardından başkentteki Tarık el-Matar bölgesinde yer alan Başbakanlık ofisi önünde toplanarak taşkınlık yaptı.
Eylemcilerin güvenlik güçlerinin müdahalesi ile dağıtılmasının ardından Dibeybe, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Ülkenin tamamında yapılan gösterileri destekliyorum. Hükümet başta olmak üzere ülkedeki bütün oluşumların gitmesi gerekiyor. Ancak bu sadece seçimler yoluyla gerçekleşebilir." ifadelerini kullandı.
Dibeybe'nin eylemlere destek mesajı, sokak hareketlerinin olası etkilerini en aza indirme ve ön alma girişimi olarak değerlendiriliyor.
-Hafter ve Salih arasında olası anlaşmazlık
Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter'in kontrol ettiği Tobruk'ta bulunan Temsilciler Meclisinin ateşe verilmesi, uluslararası arenada olduğu gibi Libya sokağında da "beklenmedik sıra dışı gelişme" olarak algılandı.
Güvenlik güçlerinin olaya müdahale etmemesi, ülkenin batısında Dibeybe ile Başağa arasında yaşanan fikir ayrılığına benzer bir durumun doğuda Hafter ile Meclis Başkanı Akile Salih arasında da yaşandığının işareti olarak değerlendiriliyor.
Meclisin yakılması "Salih'in yanı sıra 30 Haziran gecesi Trablus'a zorla girme tehdidinde bulunan Başağa'yı zayıflatırken, Hafter'i tekrar güçlendirdiği, ülkenin batısında ise Ulusal Birlik Hükümeti'ni öne çıkardığı" şeklinde yorumlanıyor.
-Dibeybe hükümetinin meşruiyetine ilişkin tartışmalar
Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin görev süresi ve geçiş sürecine ilişkin yol haritasının 21 Haziran 2022'de resmen dolmasının ardından, ülkede 24 Aralık 2021'de yapılamayan seçimler nedeniyle başlayan meşruiyet tartışmaları yeniden alevlenmişti.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi tarafından Başbakan olarak seçilen Fethi Başağa, BM Genel Sekreteri Guterres'e bir mektup yazarak "ülkeyi seçimlere götürmek için çaba sarf edeceğini" belirtmiş, bununla da yetinmeyen Başağa, 21 Haziran'da Londra'ya giderek bazı İngiliz parlamenterler ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri bir araya gelmişti. Başağa, İngiltere'nin ardından Türkiye'yi de ziyaret etmişti.
Mısır'ın başkenti Kahire'de 11-19 Haziran tarihlerinde BM öncülüğünde gerçekleştirilen Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi üyelerinden oluşan ortak komite müzakerelerinden sonuç alınamadığı gibi, taraflar arasında Cenevre'de 28-30 Haziran tarihlerinde yapılan görüşmelerinden de uzlaşma çıkmadı.
Kaynak: