Taşkent ilçesine bağlı Afşar köyünde yaşayan 58 yaşındaki İrfan Sağlam, doğayla kurduğu bağ sayesinde sıradan bir bahçeyi sanatın ve sabrın atölyesine dönüştürdü.KİRAZ AĞAÇLARININ ARASINDA ATÖLYE
Eskiden bir zeytinyağı fabrikasında çalışan İrfan Sağlam, yıllar önce eline geçen bir zeytin çekirdeğinden ilk tespihini yapmayı denedi. O günden sonra, doğanın sunduklarını şekillendirmek onun için bir tutkudan öte, yaşam biçimine dönüştü. Bugün ise kiraz ağaçlarının arasında kurduğu atölyede, ağaç dallarından masa ayakları, çekirdeklerden tespihler, odun parçalarından kaşıklar ve daha pek çok el yapımı ürün ortaya çıkarıyor.Sağlam,“Bir gün tesadüfen elime aldığım zeytin çekirdeğinden tespih yapmayı denedim. Ve güzel oldu. Doğada gördüğüm şeyleri dönüştürmeyi severim.” dedi.
ÇOK EMEK İSTEYEN BİR İŞ
Sağlam, bu çekirdekleri şekillendirip yuvarlıyor. Ortaya 25’lik, 27’lik ya da 33’lük tespihler çıkıyor. “Çok emek isteyen bir iş ama her tanesi ayrı bir sabır ve huzur,” diye de ekliyor.HER TANESİ BİR DUA
İrfan Sağlam, yaptığı tespihlere “sabır taşı” diyor. Çünkü ona göre andız ağacı ne kadar çok çekilirse, o kadar parlar. “Tespihin en güzel tarafı sesidir. Bu sadece bir süs eşyası değil, aynı zamanda yaşam felsefesi,” diyerek el emeğinin ruhsal tarafını da vurguluyor.''DOĞADA NE GÖRÜRSEM DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUM''
Bahçesi, yalnızca bir üretim alanı değil; ailesiyle birlikte toprağa dokundukları, beslendikleri ve yaşadıkları doğal bir hayat alanı. Çocuklarıyla birlikte doğayı deneyimliyor, kırılan bir dalı masa bacağına, büyük bir kütüğü sehpa yüzeyine dönüştürüyor.
“Doğada ne görsem, içimden onu dönüştürmek geliyor. El sanatına dair içimde bir kıvılcım varsa, ona dokunmam yetiyor,” diyor.MANEVİ DEĞERİ YÜKSEK
Yaptığı 99’luk bir zeytin çekirdeği tespihini namaz kılan bir arkadaşına hediye eden Sağlam, “Doğadan ilhamla yaptığım her ürünün manevi bir değeri var. O tespihi kullandıkça hem hatıram kalacak hem de belki bana sevap kazandıracak,” diyor.ASIL DERDİM PARA DEĞİL
Tespih, kaşık ve dekoratif objelerin üretimi artık sadece bir hobi değil. Sağlam, ürünlerine gelen talepler üzerine sipariş almaya ve satış yapmaya da başlamış. Ancak hala vurguladığı şey aynı:
“Ticaretine de başladık. Ama asıl derdim para değil; doğayı hissettikçe, içimden geleni elle şekillendirmek.”USTALIĞIN SESSİZ ATÖLYESİ
İrfan Sağlam’ın kiraz bahçesi artık sadece bir yaşam alanı değil, doğayla iç içe, sabırla işlenmiş bir ustalık mekânı. Her ürün, hem toprağın ruhunu hem de sanatçısının emeğini taşıyor. Taşkent’in Afşar köyünde bir atölye, sadece doğayı değil; aynı zamanda sabrı, maneviyatı ve yaşamın özünü dönüştürmeye devam ediyor.(Veli Şengül)
