Menemen ilçesinde 14 yaşındaki oğlu Çınar ile birlikte yaşayan Özkan, AA muhabirine kaza anını anlattı.
"Şoför, Adana'dan geldiğini söyledi"
Eşiyle yarıyıl tatilinden bu yana Kapadokya turuna çıkma hayalleri kurduklarını, başvurdukları farklı şirketlerin, hava muhalefeti nedeniyle turlarını iptal ettiklerini anlatan Özkan, anlaştıkları şirketin olumlu yanıt vermesi üzerine arkadaşlarıyla tur satın aldıklarını belirtti.
Turun 18 Şubat akşamı saat 19.30'da başladığını, kendisi, eşi ve arkadaşlarının otobüse Bostanlı İskelesi'nden bindiğini, İzmir'in farklı noktaları ve Manisa'dan da yolcu alındığını ifade eden Özkan, kaza anında otobüsü kullanan şoförün otobüse Manisa'dan bindiğini söyledi.
Kula'daki bir dinlenme tesisinde mola verdikleri sırada şoförün yanındaki rehbere "Adana'dan geldiğini, diğer otobüsten inip bu otobüse bindiğini söylediğini" iddia eden Özkan, "Bunu kulaklarımla duydum. Afyonkarahisar'a kadar devam etti. Orada 15 dakika çay molası verdik. Sonra otobüsün sahibi direksiyona geçti. Konya'ya kadar o sürdü. Konya'da bir benzinlikte yakıt ikmali yapıldı. Kazayı yapan arkadaş istirahat saati dolmadan direksiyona geçti. Takriben 1 saat 15 dakika gittikten sonra sol şeritte 90 kilometre hızla gidiyorduk. Bir anda frenle karışık sağa kırdı. O esnada otobüs savruldu şarampole yuvarlandı." diye konuştu.
"Savrulmayla eşimi tutamadım, elimden kaydı"
Özkan, kaza öncesi otobüsteki yolcuların neredeyse tamamının uyuduğunu, devrilme sırasında can pazarı yaşandığını anlattı.
Eşinin kaza yaşanmadan 15 dakika önce uyandığını anlatan Özkan, "Eşim uykusunu aldığını, Kapadokya'yı daha güzel gezeceğini söylüyordu. 'Güzel gezeriz' derken lafımız ağzımızda kaldı ve otobüs devrildi. Ben cam kenarında, eşim koridor tarafında oturuyordu. Savrulmayla eşimi tutamadım, elimden kaydı. Otobüsün merdiven boşluğuna düştü. Buzdolabı eşimin üstüne düştü. Camların kırılması ve otobüsün sürüklenmesiyle eşimin kafa kısmında yaralanmalar oldu. Olay yerinde hayatını kaybetti." diye konuştu.
"Şikayetçi olduk"
Kazanın ardından otobüs sahibi, tur şirketi ve şoförden şikayetçi olduğunu kaydeden Özkan," Ben de uzun yıllar tır şoförlüğü yaptım. Şoför uykusuzdu. Uykusuzluk, yorgunluk ve hız bir araya gelince böyle katliamlar ortaya çıkıyor. Konya Karatay Jandarma Komutanlığında karakol komutanına ifade verdik, şikayetçi oldum. Benimle birlikte tura katılan insanlar da şikayetçi oldu." dedi.
Özkan, tura beraber katıldıkları arkadaşlarının tedavilerinin Konya'daki hastanelerde devam ettiğini, onların hayatta kalmalarına sevindiğini aktardı.
Eşiyle son fotoğraflarına bakıyor
Yolculuğa başlamadan önce eşi ve arkadaşlarıyla otobüsün içinde özçekim yaptıklarını, kaybettiği eşine olan hasretini bu fotoğrafa bakarak gidermeye çalıştığını anlatan Özkan, "Eşimi kaybettim, her şeyimdi. O benim diğer yanımdı. 5 ay önce de annemi kaybettim. 14 yaşında bir oğlum var. Artık onun için yaşayacağım." dedi.
Olay
İzmir'den Kapadokya'ya gezi için gidenleri taşıyan M.Ç. idaresindeki 48 J 8149 plakalı Enkotur'a ait otobüs, 19 Şubat'ta Konya-Aksaray kara yolunun 50. kilometresinde buzlanma nedeniyle devrilmiş, kazada 6 kişi ölmüş, 41 kişi yaralanmıştı.
Gözaltına alınan şoförlerden H.B, sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmış, tedavisi süren M.Ç. hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.