Konya'da, Mimar Sinan'ın eserlerinden esinlenilerek zıvana ve kenet teknikleriyle inşa edilen tek katlı taş bina, depreme dayanıklılık testini geçti.
Reklam alanı
Konyalı iş adamı Ahmet Şekeroğlu tarafından yaptırılan 250 metrekarelik binanın inşasında kesme taş, ahşap ve demir çubuklar kullanıldı.
Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde inşa edilen yapı, ahşap kaplı yüksek tavanı, geniş kapıları, taş zemini, kurşundan çatısıyla ziyaretçileri geçmişe yolculuğa çıkarıyor.
Yapının depreme dayanıklılığıyla ilgili bilimsel çalışmalar, İsviçre'deki bir dergide de yayımlandı.
Ahmet Şekeroğlu, AA muhabirine, böyle bir bina yapmanın çocukluk hayali olduğunu belirterek yıllar içinde çok sayıda bilim insanı, mühendis, mimarla çalışarak ortaya çıkardıkları yapıda Mimar Sinan'ın kullandığı tekniği modern teknoloji ile birleştirdiklerini söyledi.
Şekeroğlu, şu bilgileri paylaştı:
"Bu binanın duvar kalınlığı 60 santimetre, arada 15 santimetrelik boşluk var, bu da Mimar Sinan'dan kopya. Binanın hem deprem dayanıklılığını artırmak için hem de binada kullanılan teçhizatları buraya gizliyoruz. Elektrik, elektronik, pis su, temiz su, yağmur suyu ne varsa buradaki ara galerilerde işleniyor. Burada kullanılan malzemeler asırlarca kullanılacak malzemeler. Aradaki kullanılan zıvana ve kenetler (duvarlarda kullanılan demir veya ahşaptan yapılmış yatay ya da düşey bağlantı elemanları), bu binanın depreme dayanıklılığını en üst seviyeye çıkartan en önemli unsur. Bunu üstat Mimar Sinan, zamanında yaptığı cami, köprü tüm eserlerinde, taş binalarda kullanmış."
Şekeroğlu, çalışmaları için patent başvurusunda bulunduklarını ve başta Dubai olmak üzere dünyanın farklı ülkelerindeki sektörel gayrimenkul fuarlarına yapının minyatürü ile katılacaklarını dile getirdi.
"Zıvana ve kenet olarak demir çubuklar kullandık"
Binanın depreme dayanıklılık süreçlerindeki mühendislik çalışmalarını takip eden Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Abdülkerim İlgün, yapının Türkiye'de yaşanabilecek en büyük deprem yüklerini karşılayabilecek nitelikte olduğunu söyledi.
İlgün, Mimar Sinan'ın kullandığı, taşları birbirine bağlama tekniğinin bu binada uygulandığını, böylece depreme karşı dayanıklılığının artırıldığını belirterek şunları kaydetti:
"Bu bina depreme dayanıklı bir binadır. Bu binayı oluşturan duvarlardaki taşların üzerinde tek tek taşları deneyerek yaptık. Sonra da bu duvarları minimize ederek laboratuvar ortamımızda üçte bir küçülterek diyagonal deprem simüle edilerek düşey, yatay deneylerini yaptık. Bu deneylerde başarılı sonuçlar elde ettik. Bu bina özelinde Türkiye'de olabilecek en büyük depremi dikkate alın, o deprem yüklerini karşılayabilecek nitelikte bir binadır. Neden? Yani eski tabirle kenet ve zıvana metoduyla bu binanın duvarları oluşturulmuştur."
Binanın uzun süren çalışma sonunda inşa edildiğini dile getiren İlgün, "Depremden çok çok önce başlamıştık biz bu çalışmalara. Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalıştığımız bir duvar tipiydi. Mimar Sinan'dan esinlendik, döneminden gelen tarihi eserlerden esinlendik. Zıvana ve kenet olarak demir çubuklar kullandık." diye konuştu.
İlgün, çalışmalarının akademik dünyada kendine yer bulduğunu, Türkiye'deki prestijli bir dergi ile İsviçre'deki uluslararası kabul gören bir dergide yayımlandığını sözlerine ekledi.
Konya Organize Sanayi Bölgesi'nde inşa edilen yapı, ahşap kaplı yüksek tavanı, geniş kapıları, taş zemini, kurşundan çatısıyla ziyaretçileri geçmişe yolculuğa çıkarıyor.
Yapının depreme dayanıklılığıyla ilgili bilimsel çalışmalar, İsviçre'deki bir dergide de yayımlandı.
Ahmet Şekeroğlu, AA muhabirine, böyle bir bina yapmanın çocukluk hayali olduğunu belirterek yıllar içinde çok sayıda bilim insanı, mühendis, mimarla çalışarak ortaya çıkardıkları yapıda Mimar Sinan'ın kullandığı tekniği modern teknoloji ile birleştirdiklerini söyledi.
Şekeroğlu, şu bilgileri paylaştı:
"Bu binanın duvar kalınlığı 60 santimetre, arada 15 santimetrelik boşluk var, bu da Mimar Sinan'dan kopya. Binanın hem deprem dayanıklılığını artırmak için hem de binada kullanılan teçhizatları buraya gizliyoruz. Elektrik, elektronik, pis su, temiz su, yağmur suyu ne varsa buradaki ara galerilerde işleniyor. Burada kullanılan malzemeler asırlarca kullanılacak malzemeler. Aradaki kullanılan zıvana ve kenetler (duvarlarda kullanılan demir veya ahşaptan yapılmış yatay ya da düşey bağlantı elemanları), bu binanın depreme dayanıklılığını en üst seviyeye çıkartan en önemli unsur. Bunu üstat Mimar Sinan, zamanında yaptığı cami, köprü tüm eserlerinde, taş binalarda kullanmış."
Şekeroğlu, çalışmaları için patent başvurusunda bulunduklarını ve başta Dubai olmak üzere dünyanın farklı ülkelerindeki sektörel gayrimenkul fuarlarına yapının minyatürü ile katılacaklarını dile getirdi."Zıvana ve kenet olarak demir çubuklar kullandık"
Binanın depreme dayanıklılık süreçlerindeki mühendislik çalışmalarını takip eden Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Abdülkerim İlgün, yapının Türkiye'de yaşanabilecek en büyük deprem yüklerini karşılayabilecek nitelikte olduğunu söyledi.
İlgün, Mimar Sinan'ın kullandığı, taşları birbirine bağlama tekniğinin bu binada uygulandığını, böylece depreme karşı dayanıklılığının artırıldığını belirterek şunları kaydetti:
"Bu bina depreme dayanıklı bir binadır. Bu binayı oluşturan duvarlardaki taşların üzerinde tek tek taşları deneyerek yaptık. Sonra da bu duvarları minimize ederek laboratuvar ortamımızda üçte bir küçülterek diyagonal deprem simüle edilerek düşey, yatay deneylerini yaptık. Bu deneylerde başarılı sonuçlar elde ettik. Bu bina özelinde Türkiye'de olabilecek en büyük depremi dikkate alın, o deprem yüklerini karşılayabilecek nitelikte bir binadır. Neden? Yani eski tabirle kenet ve zıvana metoduyla bu binanın duvarları oluşturulmuştur."
Binanın uzun süren çalışma sonunda inşa edildiğini dile getiren İlgün, "Depremden çok çok önce başlamıştık biz bu çalışmalara. Yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalıştığımız bir duvar tipiydi. Mimar Sinan'dan esinlendik, döneminden gelen tarihi eserlerden esinlendik. Zıvana ve kenet olarak demir çubuklar kullandık." diye konuştu.İlgün, çalışmalarının akademik dünyada kendine yer bulduğunu, Türkiye'deki prestijli bir dergi ile İsviçre'deki uluslararası kabul gören bir dergide yayımlandığını sözlerine ekledi.
Kaynak:
Reklam alanı
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları
Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya
bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!
👏
27
❤️
5
😊
4
😡
5
👎
10
😂
5
😢
0
😲
2
Toplam 58 tepki
Para var huzur var. Biz de kirada aybasini nasıl getireceğiz diye düşünüyoruz.
Dünya zengine güzel fakir neylesin malı Dünya işte kimi malıyla kimi yoklukla imtihan ediliyor RABBİM bizleri kanaatten ayırmasın zenginlere merhamet cömertlik fakirlere sabır versin
luks ve şatafatli iyi olmuş
Yorum Yap
Hava yolu taşımacılığında gümrük işlemleri dijitalleşiyor
Türk Tarih Kurumunun 100 eserden oluşan "Genel Okuyucu Dizisi Kitapları" tanıtıldı
Bosna Hersek Temsilciler Meclisi Başkanı Denis Zvizdić: Kalbimiz her zaman Türkiye’yle beraber
Mevlana şehrinde "Şebiarus" yoğunluğu devam ediyor
Türkiye Taşkömürü Kurumu 263 yeni personel alacak
Konya'da tuvalette silah bulundu! Devreye polis girdi
Burhanettin Duran'dan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. Vuslat Yıl Dönümü paylaşımı
Konya'da jandarma ekipleri 586 adet tabanca namlusu ele geçirdi
Konya'da uyuşturucu operasyonu! 4 kişi yakalandı
Huzurevinde eldivenli dayak! Bakanlık inceleme başlattı
Sır ölümde miras iddiası! Güllü'nün banka hesapları inceleniyor
Bakan Yerlikaya, AFAD'ın kuruluşunun 16. yılını kutladı
Haber Ara