İSTANBUL (AA) - İstanbul Kadıköy'de bir dairede çıkan, Yusuf Can Döğüşçü'nün hayatını kaybettiği yangına ilişkin 2 sanığın müebbet ve 11'er yıl hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Mahmut Sağır ile başka suçtan tutuklu bulunan Burak Kaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşmada, taraf avukatları da hazır bulundu.
Sağır, savunmasında kendisinin bu olayla ilgili hiçbir alakasının olmadığını, olay günü çantasını almak için yangın çıkan yere gittiğini, sonra da bu olayın meydana geldiğini öne sürdü.
Daha önce başka suçtan cezaevine girdiğini anlatan sanık Sağır, buraya girmeden bir süre önce söz konusu apartta sanık Burak Kaya ile beraber kaldığını söyledi.
Sağır, olay günü Kaya'dan anahtarı alarak saat 06.30 sıralarında çantasını almak için aparta gittiğini aktararak, “Ben lavaboya giderken herhangi bir şey yoktu ancak lavabodan çıktığımda her tarafımı duman kaplamıştı. Lavaboda tahmini 5 dakika kalmıştım. Ben dumanı görünce Burak'a yöneldim. Ben lavaboya girmeden önce uyuyordu. Hamle yapmaya kalmadan hazır bekliyormuş gibi bir anda yerinden fırladı, hazır olan çantasını alarak dışarı çıktı. Peşinden ben de valizimi alarak dışarı çıktım." diye konuştu.
Sanık Sağır, kaldıkları yerin duman kaplaması nedeniyle panik yaparak kimseye seslenmeden dışarıya çıktıklarını, olayda ölen Yusuf Can Döğüşcü'yü tanımadığını, apartta kimseyle bir husumetinin bulunmadığını öne sürdü.
Olaya ilişkin herhangi bir suçunun olmadığını iddia eden Sağır, battaniyeyi tutuşturmadığını belirterek, beraatini talep etti.
Taksicilik yaptığını anlatan sanık Burak Kaya ise olay günü akşam saatlerinde diğer sanık Mahmut Sağır'ın arayarak cezaevinden çıktığını ve kendisini alıp alamayacağını sorduğunu ifade etti.
Gebze Otogarı'ndan Sağır'ı aldığını anlatan Kaya, "Kaldığımız apartın altında bir kafe vardı. Orada arkadaşlarla beraber alkol aldık. Daha sonra ben aparta gittim. Gece saatlerinde Mahmut odaya geldi ve beni uyandırarak cep telefonum ile 100 lira para istedi. Ben de istediklerini vererek tekrar uyudum." dedi.
Sanık Kaya, gecenin ilerleyen saatlerinde Sağır'ın telefonda biriyle tartıştığını, telefonu kapatınca buradan gitmeleri gerektiğini söylediğini, bunun üzerine eşyalarını hazırlamaya başladığını kaydetti.
- "Sağır'ın elinde beyaz çakmak ve yünlü battaniye gördüm"
Sanık Sağır'ın ev sahibi olan müşteki Sadullah Özcan'a "Senin evinin de" diyerek küfür ettiğini duyduğunu belirten Kaya, odadan çıkacakken Mahmut Sağır'ın elinde beyaz çakmak ve yünlü battaniye gördüğünü, üzerine doğru giderek "Ne yapıyorsun? Evi yakacaksın" dediğini, onun da kendisini ittiğini öne sürdü.
Kaya, sanık Sağır'ın ayakta duramayacak kadar alkollü olduğunu, kendisinin korktuğunu ve dışarı çıktığını, o esnada İ.T'yi arayarak Mahmut Sağır'ın evi yakacağını ona söylediğini belirtti.
Arabanın yanına indiği sırada Sağır'ın yanına gelerek "Senin de başını yakarım" diyerek tehditlerde bulunduğunu iddia eden Kaya, kendisini Ümraniye'ye bırakmasını istediğini, bunun üzerine de sanığı bir otele bıraktığını anlatarak, beraatini istedi.
Apartın işletmecisi Sadullah Özcan, 2021 yılında sanık Burak Kaya ve diğer sanığın birlikte aparta geldiklerini dile getirdi.
Özcan,"Namık olarak tanıttığı ancak daha sonra gerçek adının Mahmut Sağır olduğunu öğrendiğim arkadaşı ile birlikte kalmak istediğini söylediler. Ben her iki sanık ile de kira sözleşmesi yaptım." ifadelerini kullandı.
Yangından 2 gün önce sanık Kaya ile apartta kalmaları konusunda konuştuklarını anlatan Özcan, tutuklu sanık Sağır'ın kalmasını istemediğini ifade etti.
Özcan, apartın yandığı haberini alınca karakola gittiğini, bir kişinin yangını Mahmut Sağır'ın çıkarttığını kendisine söylediğini, ölen Döğüşçü'nün apartta kalan kimse ile husumeti olmadığını kaydetti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mahmut Sağır'ın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanıkların yangından hemen önce eşyalarını hazırlayarak aparttan ayrıldıkları, tanık ve müşteki beyanları kapsamında her iki sanığın da apartta kalmalarının istenmemesi nedeniyle apart yönetimi ile aralarında anlaşmazlık bulunduğu kaydediliyor.
Çıkan yangın neticesinde sanıkların kaldığı odanın hemen bitişindeki odada kalan Yusuf Can Döğüşçü'nün hayatını kaybettiği aktarılan iddianamede, itfaiye raporunda yangının ayrıca bina ve eşyalara da sıçrayarak zarara neden olduğu belirtiliyor.
Sanıkların eylemlerinin "yakarak mala zarar verme" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarını oluşturduğu ifade edilen iddianamede, sanıkların apartta kalmalarının istenmemesi nedeniyle ayrılırken bir tepki olarak daire ve eşyalara yakarak zarar verdiklerinin değerlendirildiği anlatılıyor.
İddianamede, sanıkların sabah odalarında çıkarttıkları yangın sonucunda birbirine bitişik odada kalan ancak aralarında herhangi bir husumet bulunmayan Yusuf Can Döğüşçü'nün yanarak zarar göreceğini öngördükleri veya öngörmeleri kendilerinden beklendiği halde umursamayıp eylemi gerçekleştirerek ölüm olayında olası kastla sorumlu olmaları gerektiğine dikkati çekiliyor.
Hazırlanan iddianamede, bu kapsamda Mahmut Sağır ve Burak Kaya'nın "yangın çıkarmak suretiyle olası kastla kasten öldürme" suçundan müebbet, "yakarak mala zarar verme" ve "genel güvenliğin tehlikeye sokulması" suçlarından da ayrı ayrı 2 yıl 6 aydan 11 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak:
