TBMM (AA) - İYİ Parti Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, Ümit Özdağ'ın partisinden istifasına ilişkin, "Biz, prensip olarak, ayrıldığımız partiye de arkaya dönük bir suçlamayla ayrılmadık. Sayın Özdağ'ın bu söylemleri, daha önce de konuşulmuş söylemler ve saray medyasında çok çabuk kredi bulabilecek söylemler." dedi.
Tatlıoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Tatvan'da askeri helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu şehit olan 11 askeri rahmetle andığını söyledi.
TBMM Başkanlığına başvurarak, Sincan Uygur bölgesindeki mezalim konusunda TBMM'nin ortak bir karar almasını önerdiklerini aktaran Tatlıoğlu, "Bu soykırım ve mezalim konusunda, başında Türkiye olan Büyük Millet Meclisimizin duyarsız kalmasının tarih önünde ve millet önünde büyük bir vebal olduğunu söyledik." diye konuştu.
Bunun, TBMM'nin insanlığa karşı büyük sorumluluğu olduğunu vurgulayan Tatlıoğlu, "50'nin üzerinde ülkede, devlet, hükümet ve parlamento nezdinde karşılık bulmuş bu zulüm, Türkiye tarafından sessiz karşılanamaz." ifadesini kullandı.
Tatlıoğlu, AK Parti ve MHP'nin bu ortak karara sahip çıkmasını talep ettiklerini dile getirdi.
- "Türkiye'de güven sağlayıcı bir siyasal ortama ihtiyaç var"
TBMM Bayındırlık Komisyonunda kabul edilen, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren "torba kanun teklifi"nin ikinci maddesine işaret eden Tatlıoğlu, 15 Mart 2020'den sonra ihalesi yapılmış projelere Hazine garantisi getirildiğine dikkati çekti.
Hazine garantisi sağlanmasının, bu ihalelerle ilgili finansman maliyetinde ciddi bir düşüklük sağlayacağını belirten Tatlıoğlu, "Bu, bir taraftan müteahhitlerin kazançlarını artırmaya yönelik bir hamledir. Diğer taraftan da Türkiye'yi yönetenlerin, finans kurumlarının ve müteahhitlerin, Türkiye'nin kurumlarına güvenilmemesini bir kanun olarak parlamentoya getirmesi, nerede olduğumuzun önemli bir göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Tatlıoğlu, "Yapılmış ihalelerde Demiryollarının ve Karayollarının garantisi olmasına rağmen firmalar, 'Bakanlık ve Hazine'nin garantisi olması gerekir' diyor. Bu, 1881 Muharrem Kararnamesi'ne tekrar dönme noktalarına gelişimizin bir hikayesi oldu. Çok acil olarak Türkiye'de güven sağlayıcı bir siyasal ortama ihtiyaç var. Siyasal iklimin değişmesine ihtiyaç var." dedi.
- "Rekabet ederek Türkiye'ye hizmet ederiz"
Tatlıoğlu, Ümit Özdağ'ın İYİ Parti'den istifasına ilişkin, "Kendisine siyasi hayatında ve özel yaşamında başarılar dileriz. Biz, onunla beraber 2,5 yıl siyaset yapan parti grubu, 50 genel idare kurulu üyemiz, 400 bin üyemiz ve son anketlere göre 10 milyon civarında seçmenimizle kendisinin siyasi hayatında ve yaşamında başarılar dileme noktasındayız. Tek burukluk, İYİ Parti'ye ateş açanların, saray medyasında çok ciddi kredi bulmasının örneğini bir defa daha yaşadık. Bu da bizde bir burukluk olarak yer almaktadır." görüşünü paylaştı.
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tatlıoğlu, Özdağ'ın iddialarıyla ilgili şunları kaydetti:
"Bunlar daha önce de konuşulmuş şeyler. Sayın Özdağ, 2,5 yıl civarında partimizde bulundu. Biz, genel olarak, İYİ Parti'nin kuruluşuna baktığımızda, bir başka partiden iktidar amacıyla ayrılmış bir ekiple kuruluş sürecine başladık. Biz, prensip olarak ayrıldığımız partiye de arkaya dönük bir suçlamayla ayrılmadık. Sayın Özdağ'ın bu söylemleri, daha önce de konuşulmuş söylemler ve saray medyasında çok çabuk kredi bulabilecek söylemler. Başka türlü de bulması mümkün değil zaten. Bunları, milletimizin değerlendirmesine bırakıyoruz. Kendisiyle ilgili başarılar diliyoruz. Biz, yeni kurulan bütün siyasi partilere başarılar diliyoruz. Böyle bir siyasi partiyiz. Bundan sonra da Türkiye'ye yönelik projelerini anlatır. İYİ Parti olarak biz de projelerimizi anlatacağız. Bu sefer de böyle bir alanda rekabet ederek, Türkiye'ye hizmet ederiz diye düşünüyoruz."
Diyarbakır annelerinin, kendilerini ziyaret eden CHP heyetine verdikleri tepkiye ilişkin değerlendirmesi de sorulan Tatlıoğlu, "CHP'nin kendi kararıdır. Biz, ayrı bir siyasi partiyiz." yanıtını verdi.
CHP'nin kararına saygı duyduklarını vurgulayan Tatlıoğlu, "Bu kararı verenler, yol üzerinde ve yolun sonundaki sonuçlarıyla karşılaşacaklardır. Bizim bu konudaki görüşümüz, çözümün devlet nezdinde aranmasıdır. Devletin, kendi insanlarını başka kapılara muhtaç etmesi, bizim devlet etme anlayışımızda yoktur. O nedenle bunu yadırgamıyoruz ama bizim duruşumuz böyle. Son Genel Kurul'da da zaten AK Parti ve HDP arasında bu konularla ilgili ilişkilerin ve görüşmelerin varlığını gördük. Her birisi, her partinin kendi davranış tarzıdır." diye konuştu.
Kaynak: