BİRUSSEBA (AA) - İsrail mahkemesi, 14 yaşında "terör suçundan" 9,5 yıl hapse mahkum edilen Ahmed Manasıra'nın dosyasındaki suçlamanın "terör suçlamasından" "cezai suça" çevrilmesinin incelenmesi ve bu sayede erken tahliyesinin önünü açan talebin görüşülmesini kabul etti.
İsrail'in Birusseba kentindeki mahkemede görülen duruşmaya, Ahmed'in annesi Maysun, babası Salih ve aile yakınları katıldı. Basın da duruşmaya yoğun ilgi gösterdi.
Ahmed'in mahkeme salonuna getirilmesinin ardından, Anne Maysun, oğlunun kendini görmesi için seslendi. Ancak basının yoğun ilgisi nedeniyle gardiyanlar Ahmed'i mahkeme salonundan çıkardı, annesi ise duygulu anlar yaşadı.
- Ahmed Manasıra davası
Amca çocukları Ahmed (13) ve Hasan Manasıra'nın (15) 2015'te Doğu Kudüs'ün Beyt Hanina Mahallesi'ndeki Piskat Ziev Yahudi yerleşim yerinde "bıçaklı saldırıda bulundukları" suçlamasının ardından Hasan Manasıra olay yerinde İsrail polisi tarafından vurulmuş ve hayatını kaybetmişti.
Yerleşimcilerin araba ile çarparak yaraladığı Ahmed'in çevredeki Yahudilerin küfürleri eşliğinde yerde kanlar içindeki görüntüsü kameralara yansımıştı. Uğradığı saldırının ardından Ahmed'in kafatasında çatlak oluşmuştu.
Gözaltına alındıktan sonra, İsrail polisinin Ahmed Manasıra'yı sorgularken ettiği küfürler, uyguladığı baskı ve Ahmed'in korkudan ağlamasını içeren video basına sızmıştı. Görüntüler, Filistin sokağında ve uluslararası alanda tepkiye yol açmıştı.
Ahmed, İsrail yargısına göre cezaya çarptırılabileceği 14 yaşına geldiğinde 2016'da çıkarıldığı mahkeme tarafından "terör saldırısı suçlamasıyla" 13 yıl hapse mahkum edildi.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te kalıcı oturum statüsünde yaşayan Ahmed Manasıra, İsrail'de sivil bir mahkemenin hüküm verdiği en küçük yaşta isim olmuştu.
İsrail'de yargının en yüksek mercisi İsrail Yüksek Mahkemesi, Manasıra'nın cezasını 2017 yılında 9,5 yıla düşürmüştü. Yargıçlar, mahkemede Ahmed Manasıra'nın bıçaklı saldırıda "ikinci dereceden rolü olduğunun göz ardı edilemeyeceğini" söylemişti.
-Mahkeme dosyanın "terör suçundan" "cezai suça çevrilmesi talebini görüştü
Birusseba'daki duruşmanın ardından basına konuşan Ahmed'in avukatlarından Halid Zabarka, savunmanın Ahmed'in dosyasının "terör suçundan" "cezai suça" çevrilmesi ve bu sayede cezasının üçte ikisini tamamladıktan sonra serbest kalmasına ilişkin talebinin reddedilmesine karşı temyizi mahkemenin bugün görüştüğünü belirtti.
Zabarka, İsrail'de 2016 yılında çıkan yasanın ardından terör suçlarından hüküm giyen mahkumların İsrail ceza sisteminde hapis cezasının üçte ikisini tamamladıktan sonra serbest kalmasını sağlayan uygulamadan yararlanamadığını hatırlattı.
Mahkemenin Ahmed'in serbest kalmasını engelleyen komite kararına karşı temyizi kabul ettiğini aktaran Zabarka, savunma avukatlarının katılımıyla komitenin dosyayı yeniden ele alması için en kısa sürede çalışmaya başlayacaklarını belirtti.
Zabarka, mahkemenin bugün verdiği kararın Ahmed adına olumlu bir gelişme olduğunu ancak Ahmed'in serbest kalması için önlerinde uzun bir hukuki mücadele bulunduğunu ekledi.
-"Hiçbir şekilde bıçak kullanmadı, kimseye zarar vermedi"
Ahmed'in avukatlarından İsrailli Lea Tsemel, bugünkü duruşmanın Ahmed'in serbest kalmasının önünün açılması için bir celse olduğunu anlattı.
İsrail yargısının şu ana kadar Ahmed'in serbest kalmasının önündeki yolları tıkadığını anlatan Tsemel, İsrail'de 2016'da kabul edilen terörle mücadele yasasının "terörle ilgili suçlardan hüküm giyen hiçbir mahkumun cezası tamamlamadan serbest kalmasına" imkan vermediğini ekledi.
Ahmed'in 2016'daki terörle mücadele yasasından önce hüküm giydiğini, bu nedenle dosyasının suç biçimine bir komitenin karar verdiğini anlatan Tsemel, bu komite Ahmed'in dosyasının "terör suçu" olduğuna karar verdiği için cezasının üçte ikisini tamamladıktan sonra serbest kalmasının mümkün olmadığını anlattı.
Tsemel, Ahmed'in ilk tutuklandığı dönemde psikologların, "ırkçı, şiddet yanlısı olmadığı" yönünde raporlar hazırladığına işaret etti.
Ahmed'in hüküm giydiği olay sırasında kuzeniyle birlikte bıçak taşıdığı ancak "hiçbir şekilde bıçağını kullanmadığı, birine zarar vermediğinin" altını çizen Tsemel, "suça ortak olduğu" gerekçesiyle hüküm giydiğini anlattı.
Tsemel, Ahmed'in çocuklara özel bir hapishanede kalmadığını, sürekli tek başına tutulduğunu, psikologların hazırladığı raporlarda "çocukluktan itibaren hapishanede durduğu için psikolojik durumunun ağırlaştığının" tespit edildiğini aktardı.
Ahmed'e hapishanede psikolojik ilaçlar, ayda bir ağır sakinleştiriciler verildiğini söyleyen Tsemel, mahkemenin bugünkü kararına rağmen Ahmed'in serbest kalmasına kesin gözüyle bakmadıklarını vurguladı.
- "Oğlumun gözleri bizi gördüğünde bayram etti"
Ahmed'in annesi Maysun Manasıra, oğlunu iki yıl sonra en son mart ayında gördüğünü anlattı.
Maysun Manasıra, oğlunu bugün çok bitkin gördüğünü belirterek "Gardiyanlar, oğlumu baskıya aldı. 'Elini kaldırma, sakın bir hareket yapma' dedi. Benim önüme bir gardiyan geçti ve onu görmemi engelledi." diye konuştu.
Oğlunu görmekten mutlu olduğunu ancak üzüntüsünün geçmediğini aktaran Manasıra, "Oğlumun iyileşmesi gerekiyor. Mahkeme salonuna girdiğinde, oğlumun gözleri bizi gördüğünde bayram etti. Sonra basının ilgisi nedeniyle oğlumu tekrar içeri götürürken sırtından ittiler. Bunu gördüğüm anda ben dayanamadım, çığlık attım." dedi.
Gardiyanlar Ahmed'i yeniden getirdiğinde oğlunun bütün moralinin bozulduğunu gözlerinde gördüğünü anlatan Maysun Manasıra, Ahmed'in bir an önce serbest kalması gerektiğini söyledi.
Kaynak: