HAKKARİ (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Pençe-Yıldırım Harekatı'nda şehit olan güvenlik korucularının taziyesinde, "Bilesiniz ki bu kalleşliği kim yapmışsa yanına bugüne kadar kalmadığı gibi bundan sonra da kalmayacak. Huzurumuzu bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz." dedi.
Bakan Soylu, Pençe-Yıldırım Harekatı'nda teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan güvenlik korucularından Kemal İmece ve Avdi Demir'in Şemdinli ilçesine bağlı Uğuraçan köyündeki ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.
Köy camisinin önündeki taziyede ailelere başsağlığı diledikten sonra ilçe merkezine geçen Soylu, vatandaşlar tarafından "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" ve "Dik dur, eğilme, Üzümkıran sizinle" sloganlarıyla karşılandı.
Burada şehit güvenlik korucuları Bülent Vermez ve Veysi Sebik'in Ulu Cami önündeki taziyelerine katılan Soylu, ailelere başsağlığı diledi.
- "Hakkari, memleketimizin en çok şehit veren ilidir"
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve okunan duanın ardından konuşan Soylu, acılarının büyük olduğunu, namus, din, bayrak, huzur, çocukların geleceği, birlik ve beraberlik için canını feda edenler sayesinde gecenin bir vaktinde bir yerlere gidebildiklerini söyledi.
Yaşı büyük olanların çok acılar ve sıkıntılar çektiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Bir tek tesellimiz var. Bu kardeşlerimize kurdukları kalleş pusu gibi bu ülkeye de bu millete de bu milletin birliğine de pusu kurdular ama muvaffak olamadılar. Hepinize minnettarız. Birliğimize, kardeşlik hukukumuza, devletimize ve milletimize olan sadakatten bir milim sapmadınız. Hakkari, bizim memleketimizin en çok şehit veren ilidir. Yurt içinde bugün eğer Doğu ve Güneydoğu'da, ülkemizin başka bölgelerinde huzur varsa biz burada şehit olan kardeşlerimize borçluyuz. Bizim onlara borcumuz var."
Soylu, şehitlerin ailelerine, evlatlarına, babalarına, eşlerine, dostlarına, akrabalarına, hısımlarına acı düştüğünü dile getirerek, "Ölümlerin güzeli olur mu? Bize çocukken öyle öğrettiler. İki şeye imrendirdiler: Güzel ölüm ve şehadet. Allah keşke bize de nasip etse. Birincisi, onlar bu memleket ve bu ülke için sınırımızın ötesinde bu ülkeye kötü niyet besleyenlere fırsat vermemek için fedai can ettiler. Aileleri için elbet büyük acıdır. Yüz yıl sonra bu coğrafyada bu şehitlerimizin torunları diyecekler ki 'Dedelerimiz, birliğimizden taviz vermedi. Onların madalyaları, bizim en şerefli nişanemiz, emanetimizdir.' Onlara minnettarız." ifadelerini kullandı.
Şehitlerin ailelerinin, uğrunda fedai can ettikleri bu vatanın, bayrağın ve şu an gölgesinde bulundukları minarelerden okunan ezanın kendilerine emanet olduğunu vurgulayan Soylu, İslam'ın bayraktarlığını, Müslümanlığın liderliğini yapan büyük bir milletin evlatları olduklarını anlattı.
"Bizi bozmak istemelerinin temel sebebi de budur. Siz buna fırsat vermiyorsunuz. Bu devlet, bu millet, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, jandarmamız, polisimiz, güvenlik korucularımız buna fırsat vermiyor." diyen Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Esas biz hiçbirimiz olmasak da Cenab-ı Allah buna fırsat vermez. Çocuklarımızın okumasını, iş, güç sahibi olmasını, kol kola şenlik içinde olmalarını istiyoruz. Bunun maliyeti ve bedeli var ve bu bedeli ödemekten sakınmıyoruz. Allah şehitlerimizi, cenneti ve cemaliyle müşerref kılsın. Onlar, Hz. Hamza'nın yoldaşıdırlar. Buna inanıyoruz. Peygamber Efendi'mize komşu olmak gibi bir yüce makam içindedirler. Bilesiniz ki bu kalleşliği kim yapmışsa yanına bugüne kadar kalmadığı gibi bundan sonra da kalmayacak. Huzurumuzu bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızla buraya gelirken konuştum. Büyük bir teessür ve üzüntü içinde. Her birinize başsağlığı diliyor. Şehitlerimize Cenab-ı Allah'ın cenneti ve cemaliyle buluşması duaları ve niyazları var. Allah kabul etsin. Hepimiz şehit ailelerinin emrine amadeyiz."
Vali ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık da şehitlerin din, vatan, ezan, millet için, daha huzurlu olmaları için canlarını feda ettiklerini belirterek, ailelere başsağlığı diledi.
Ardından şehitler için dua eden Soylu, şehit yakınlarına Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı takdim etti.
Kaynak: