İSTANBUL (AA) - Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Figen Şaştım, Türkiye'de bir kısım darbe mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilemediğini savundu.
Hukukçu Kadınlar Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye'deki Darbeler, Hak İhlalleri ve Çözüm Teklifleri kitabının tanıtımı Fatih'te bir otelde gerçekleştirdi.
Açıklamada görüşüne yer verilen Dernek Başkanı Avukat Figen Şaştım, Türkiye siyaset tarihine bakıldığında çok partili siyasal hayata geçilmesiyle birlikte ülkede neredeyse her 10 yılda bir darbe ve darbe teşebbüsüne maruz kalındığını kaydetti.
Şaştım, darbelerden ve darbecilerin uygulamalarından sivil, siyasetçi, iş insanı, akademisyen ve asker, milyonlarca insanın mağdur olduğuna dikkati çekti.
Darbeleri gerçekleştirenlerin, inşa ettikleri katı vesayet sistemi ile hükümetleri hareket edemez hale getirdiğini vurgulayan Şaştım, şunları kaydetti:
"Geçmişte iktidara gelen hükümetler vesayet odakları ile çatışmamaya özen gösterdiler. Daha demokratik bir sistem inşa etmeye çalışanlar da vesayet duvarına çarptı. Darbeciler gün geldi, ülkesini korumak için kendisine emanet edilen silahı kendi milletine doğrultarak ülkesine ve milletine ihanet etti. Darbeciler hak ve özgürlüklerin tamamını hedef aldı. Darbe dönemlerinde hak ihlalleri sistematik hale geldi. Bu sebeple tüm darbeler insanlık suçudur."
- "Bir rapor hazırladık"
Türkiye'nin darbelerle yüzleşmek adına önemli adımlar attığını ifade eden Figen Şaştım, "Ülkemizde hala bir kısım darbe mağdurlarının mağduriyetleri giderilmedi. Hukuk alanında çalışmalar yapan bir STK olarak mevcut sıkıntıları dikkate alarak bir rapor hazırladık." bilgisini paylaştı.
Türkiye'de bütün darbe mağdurlarını kapsayacak özel bir kanuna ihtiyaç olduğunu belirten Şaştım, bu kanunun 1960, 1980 ve 28 Şubat'ın tüm mağdurlarına her türlü hak ihlali için başvuru hakkı tanıması gerektiğini kaydetti.
Darbe mağdurlarının mağduriyetlerinin farklı mahkemelerin görev alanına girdiğine de değinen Şaştım, "Bunun için teklifimiz, darbelerden zarar görenlerin zararlarının tespiti için komisyon kurulması, hak ihlallerinin türüne göre alt komisyonlar kurulması, alt komisyonlarda mağduriyet türüne göre uzman kişilerin görevlendirilmesi şeklinde bir çalışma yapılmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: